Zıtların İçinden Varlığın Doğuşu: Kur’an, Kozmoloji ve Müreccih Sırrı
Yazan: Abdullah Kuloğlu
Tarih: 28 Mayıs 2025
Giriş
Kur’an, sadece ahlakî ve itikadî bir rehber değil, aynı zamanda yaratılışın derin sırlarını da ihtiva eden bir kelam mucizesidir. Modern kozmoloji, atomaltı parçacıklar ve astrofizik gibi alanlarda yapılan keşifler, Kur’an’ın bazı ayetlerinde işaret edilen yaratılış hakikatleriyle kesişmeye başlamıştır. Bu makalede özellikle şu ilahi sünnet üzerinde duracağız:
“Olmazdan olduran, zıttan yaratan Allah’tır.”
Bu ifade, hem Kur’anî hem de kelamî bir gerçeği yansıtır: Hayat gibi olumlu bir gerçeklik, bazen ona zıt gibi gözüken yapılardan doğar. Madde ve antimadde, ateş ve hayat, ölüm ve diriliş gibi çiftler bu büyük sırra işaret eder.
1. Ateşten Hayatın Çıkması
Kur’anî İşaretler:
“Cinleri daha önce dumansız ateşten yarattık.” (Hicr 27)
“Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkarandır.” (Yâsîn 80)
Ateş fıtraten hayatın düşmanıdır. Yakar, yok eder, bitirir. Ama Allah, bu yakıcı ve yıkıcı unsurdan hayat sahibi varlıklar yaratmıştır. Güneş gibi yıldızlar da bu hakikatin gökyüzündeki tecellisidir. Yakar, ama yaşatır. Yok eder, ama aynı zamanda canlandırır. Bu, “El-Muhyî” ve “El-Mümît” isimlerinin aynı âlemde birlikte tecelli etmesidir.
2. Duhân (Duman): Şekilsizlikten Kozmik Nizam
Kur’an’da geçen şu ayet yaratılışın ilk maddesinin halini tasvir eder:
“Sonra duman hâlindeki göğe yöneldi.” (Fussilet 11)
Modern bilimsel veriler de evrenin başlangıçta sıcak, yoğun ve şekilsiz bir plazmatik gaz hâlinde olduğunu söylüyor. Bu ilk “duhân”, daha sonra gökleri ve yeri doğuracak olan kozmik ham maddedir.
Ateş gibi bir enerji patlamasından çıkan “duhân” (duman), yoklukla varlık arasında ara bir evredir. Allah bu kararsız, düzensiz gazı mükemmel yapılarla donatır: yıldızlar, galaksiler, gezegenler ve nihayet dünya.
3. Madde–Antimadde Problemi ve İlahi Tercih
Modern fizikte çok iyi bilinen bir çelişki şudur:
Big Bang sonrasında madde ve antimadde eşit miktarda yaratılmış olmalıydı.
Ama karşılaşınca birbirlerini yok etmeleri gerekirken, evrende sadece madde baskın çıkmıştır.
Buna “baryon asimetrisi” denir ve modern bilimin henüz açıklayamadığı bir muammadır.
İşte burada kelam ilminin temel ilkesi devreye girer:
“Eğer iki eşit ihtimal varsa ve biri vücuda gelmişse, onu vücuda getiren bir müreccih (tercih edici) olmalıdır.”
Bu durumda maddeden âlem meydana gelmişse, bu bir tercihtir. Allah Teâlâ, El-Müreccih sıfatıyla varlığı tercih etmiş ve yokluğu dışlamıştır.
4. Zıtların Birliği: Yaratılışın Sünnetullah’ı
Kur’an, tekrar tekrar Allah’ın zıtlardan zıttı yarattığını haber verir:
“Ölüyü diriden çıkarır, diriyi de ölüden çıkarır.” (Rum 19)
“O, dilediğine ‘Ol’ der, o da oluverir.” (Yâsîn 82)
Bu yaratma tarzı, sadece mucize değil; Allah’ın kudretinin açık delilidir. Çünkü:
Hayat, çoğu zaman ölümden,
Düzen, kaostan,
Varlık, yokluktan
Nur, ateşten
doğar.
5. Başlangıçta Ateş Vardı: Duhândan Suya, Su’dan Hayata
Kur’an’ın işaret ettiği gibi evrenin ilk yaratılış safhası yakıcı bir enerjiden başlamıştır. “Duman hâlindeki gök” ifadesi, bu ilk enerjinin soğuyup plazma hâline geçmesini temsil eder. Bilimsel verilere göre Dünya’nın ilk çağı olan Hadean dönemi, ismini “cehennem” anlamındaki Hades’ten alır. Lav okyanusları, sürekli meteor yağmurları ve 2000°C sıcaklık…
Yani hayatın doğacağı mekân, önce cehennem gibiydi.
Ama Allah:
O lavlardan atmosferi çıkardı,
Buharlaşan gazlardan yağmur indirdi,
Suyu var etti,
Ve onunla hayatı yeşertti.
“Biz her canlı şeyi sudan yarattık.” (Enbiyâ 30)
“Gökten su indirdik, onunla her türden güzel bitki çıkardık.” (Kâf 7)
Bu, cehennemî bir başlangıçtan cennetî bir nizamın çıkmasıdır.
6. Gerçek Ateşten Doğmak: Cehennemden Cennete Dönüşüm
Bugün oyunlarda, filmlerde veya mitolojilerde sıkça karşılaşılan bir mecaz vardır:
“Ateşten doğan kahraman”, “lavdan çıkan kılıç”, “alevlerden yükselen güç”...
Ama bu ancak bir hikâyedir. Asıl ateşten doğuş, Kur’an’ın anlattığı gibi olur:
Bir zamanlar kızgın lavlarla dolu bir gezegen,
Üzerinde oksijen yok, su yok, yaşam belirtisi yok.
Yani kelimenin tam anlamıyla cehennem gibi bir yer.
İşte bu gezegen (Dünya), Hadean döneminde böyleydi.
Ama sonra Allah Teâlâ:
Bu ateş topundan gaz çıkardı,
Gazdan atmosfer,
Atmosferden yağmur,
Yağmurdan ırmaklar ve denizler,
Topraktan bitkiler ve canlılar çıkardı.
“O, gökten su indirendir. Onunla her çeşit bitkiyi çıkarır…” (En’am 99)
İşte gerçek ateşten doğmak budur.
Bu, sadece jeolojik bir süreç değil, Allah’ın El-Hâlık, El-Bedî‘, El-Muhyî ve El-Müreccih isimlerinin tecellisidir.
7. Ateş Denizinin Ortasında Serâ: Koruyucu Gök ve İlahi Muhafaza
Kur’an şöyle buyurur:
“Biz gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık; onlar ise onun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.”(Enbiyâ 32)
Bugün modern bilim bu koruyucu tavanın ne kadar gerçek ve zaruri olduğunu anlamaya başladı.
Çünkü gökyüzü, aslında adeta bir ateş denizi gibidir:
Güneş, saniyede 4 milyon ton maddeyi enerjiye çeviren bir termonükleer fırındır.
Uzay, yüksek enerjili parçacıklarla dolu bir radyasyon okyanusudur.
Güneş patlamaları (koronal kütle atımları), bir medeniyeti yok edebilecek güçtedir.
Ama biz bu ateşin ortasında, korunaklı bir seradayız:
🌐 İlahi Koruma Katmanları:
Koruma Katı | İşlevi |
---|---|
Heliosfer | Güneş sistemini galaktik kozmik ışınlardan korur |
Manyetosfer | Dünya’nın çekirdeğinden kaynaklı manyetik kalkan, güneş rüzgarlarını saptırır |
Ozon Tabakası | Zararlı UV ışınlarını filtreler |
Atmosfer | Meteorları yakar, nefes almayı sağlar, basıncı dengeler |
Bu katmanlar, seradaki narin bir filizi korur gibi,
yeryüzündeki hayatı korur.
🌿 Tevhidî Sonuç
Allah, yeryüzünü ateş denizinin ortasında bir cennet bahçesi gibi kılmış,
onu görünmeyen zırhlarla donatmıştır.
“Biz gökyüzünü direksiz yükselttik...” (Ra’d 2)
“Göğü yükseltti ve dengeyi koydu.” (Rahman 7)
Bu koruma sistemleri:
Ne rastlantı,
Ne kendi kendine oluşum,
Ne de insan eliyle kurulmuş bir düzen değildir.
Bunlar Rahmân’ın kevnî rahmet tecellileridir.
8. Mars ile Dünya Arasındaki Fark: Hayatın İlahi Koruma ile Bağlantısı
İkisi de aynı yıldız sisteminde,
İkisi de aynı Güneş’ten ışık alıyor,
Ama biri çorak bir taş yığını (Mars),
Diğeri ise sularla, ormanlarla, canlılarla dolu bir cennet köşesi (Dünya).
🌍 Dünya:
- Atmosferi var,
- Manyetik alanı var,
- Ozonu, suyu, hayatı var.
🪐 Mars:
- Atmosferi neredeyse yok,
- Manyetik alanı yok,
- Suyu donmuş veya buharlaşmış,
- Hayat belirtisi yok.
Bilim insanları bu farkı hâlâ tam olarak açıklayamıyor.
Ancak Kur’an açıklıyor:
“Biz gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık.” (Enbiyâ 32)
“Her canlı şeyi sudan yarattık.” (Enbiyâ 30)
Demek ki:
- Hayatın sebebi sudur.
- Suyun kalıcı olabilmesinin sebebi korumadır.
- Korumanın kaynağı ise Allah’ın iradesi ve kudretidir.
🧠 Kelamî Netice:
Koru → su kalır,
Su kalır → hayat doğar,
Hayat doğar → tecelli başlar.
Eğer koruma olmasaydı:
- Dünya da Mars gibi kurur giderdi,
- Hayat olmazdı,
- Ve biz de bu satırları konuşamazdık.
O hâlde bütün bu zincirin ilk halkası, kudretli bir murâkabe, yani Allah’ın koruyucu iradesidir.
“Allah gökleri ve yeri korur. Onlar çöküp gitse, O’ndan başka tutacak yoktur.”
(Fâtır 41)
9.
Kozmik Koruma’dan Takva’ya: Hayatı Koruyan Kudret, Ruhları da Korur
Yukarıda gördük:
Hayat, korunmasız gerçekleşmiyor.
- Dünya korunmuş bir tavanla örtülmüş,
- Manyetik alanla sarılmış,
- Atmosferle çevrilmiş
Ve bu korumalar sayesinde su tutulmuş,
Su sayesinde bitkiler,
Bitkiler sayesinde canlılar doğmuştur.
🌱 İlahi Yasa:
Hayat = Koruma + Denge
Aynı yasa insan için de geçerlidir.
Kur’an’ın en çok vurgu yaptığı kelimelerden biri de budur:
“Takva” — korunmak.
Takva nedir?
- Günahlardan korunmak,
- Nefsin tahribinden korunmak,
- Kalbin çürümesinden korunmak…
“En iyi azık takvadır.” (Bakara 197)
“Şüphesiz ki Allah, takva sahiplerini sever.” (Tevbe 4)
“Ancak muttakîler kurtulur.” (Meryem 72)
☝️ Geçiş:
Kozmik Alem |
İnsanın Manevî Hayatı |
Atmosfer korur |
Takva korur |
Manyetik alan sapıtır |
Vicdan yönlendirir |
Ozon tabakası süzer |
Zikir ve Kur’an süzer |
Koruma olmazsa hayat ölür |
Takva olmazsa kalp ölür |
🕊️ Sonsuz Hayatın Kapısı: Takva
Dünya korunduğu için içinde geçici bir hayat var.
İnsan da kalbini, nefsini, aklını takva ile korursa,
O zaman ebedî hayatın vizesini alır.
“O gün, mal da evlat da fayda vermez. Ancak Allah’a selim bir kalple gelenler müstesna.”
(Şuara 88-89)
🧭 Sonuç: İlahi Koruma Zinciri
- Allah, gökleri ve yeri koruyarak geçici hayatı mümkün kıldı.
- Aynı Allah, kalbimizi ve ahiretimizi takva ile korumamızı emretti.
- Kim bu korumaya sığınırsa, o kişi ebedî hayata layık olur.
🌌 Göklerin koruması → Dünyada hayat
❤️ Takva koruması → Ahirette ebedî hayat
🔟
Size Hayat Verecek Şeye Çağrı: Takva ile Ebedî Hayat
Kur’an’da en derin çağrılardan biri şudur:
“Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlü’ne, sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman icabet edin.”
(Enfâl 24)
📖 (Diyanet Meali)
📌 Ayette geçen “sizi hayat verecek şey” nedir?
Tefsirlerde bu açıkça belirtilir:
- İman,
- Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmek,
- Takva ve ahlak ile yaşamak.
Çünkü asıl hayat, bedende değil ruhtadır.
Beden nefesle yaşar; ruh iman ve takva ile yaşar.
Kur’an bunu başka bir ayette daha söyler:
“Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, onun için sıkıntılı bir hayat vardır.”
(Tâhâ 124)
📖 (Diyanet Meali)
🔄 Kozmik–Ruhsal Geçiş Zinciri:
Alan |
Hayatı sağlayan şey |
Koruyucu sistem |
Gökler |
Fiziksel koruma |
Atmosfer, manyetosfer… |
Dünya |
Biyolojik hayat |
Su, iklim dengesi… |
Kalp–Nefis |
Manevî hayat |
Takva ve iman |
Ahiret |
Ebedî hayat |
Amel ve sabır |
🧠 Kelamî Tevhid:
- Göklerin koruyucusu Allah’tır, hayat verir.
- Ruhun koruyucusu da yine Allah’tır, iman ve takva ile hayat verir.
- Her iki “hayat veren” sebep de Allah’tandır.
- Bu yüzden Kur’an bizi “hayat verecek şeye” çağırır:
“İcabet edin!” (Enfâl 24)
✨ Kapanış Cümlesi
Dünya, göklerin korumasıyla yaşar.
İnsan, kalbinin takvasıyla yaşar.
Gerçek hayat, Allah’a icabetle başlar; ebedî cennetle devam eder.
Sonuç: Olmazdan Olduran Allah
Modern fiziğin en temel meselelerinde bile “müreccih” gereklidir. Zıtların eşitliğinden biri lehine bozulan denge, sadece Allah’ın iradesiyle açıklanabilir. Madde-antimadde dengesi bunun somut örneğidir. Ateşten doğan hayat, dumanın içinden doğan düzenli evren, Hadean’dan doğan su ve hayat — hepsi Allah’ın olmazdan oldurmasına delildir.
✨ Kapanış: Efsaneler Değil, Ayetler Gerçektir
Modern efsaneler, oyunlar ve filmler “ateşten doğmuş güçleri” anlatırken,
Kur’an bize hakiki yaratılış mucizesini gösterir.
Ve o hakikat şudur:
“Allah, zıttan zıddı çıkarır. Cehennem gibi bir zeminden cennet gibi bir hayat doğurur.”
“Olmazdan oldurur. Çünkü O El-Mürîd’dir, El-Hâlık’tır, El-Müreccih’tir.”
Yorumlar
Yorum Gönder