İslam’da Erken Yaşta Nikâh, Peygamber Efendimiz ve Batı’nın Sapkın İthamları: Hakikat ve İftiranın Ayrımı
İslam’da Erken Yaşta Nikâh, Peygamber Efendimiz ve Batı’nın Sapkın İthamları: Hakikat ve İftiranın Ayrımı
Son yıllarda özellikle Batı’da ve İslam düşmanı çevrelerde Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) yönelik ağır ve ahlaksız bir iftira dillendirilmektedir: Haşa, pedofiliyle suçlanmakta ve Hz. Aişe (r.anha) ile olan evliliği üzerinden İslam karalanmaya çalışılmaktadır. Bu iftira, hem tarihi bağlamdan koparılmış, hem de bilinçli olarak modern kavramlar geçmişe uygulanarak çarpıtılmış bir karalama kampanyasının ürünüdür.
Bu yazıda meseleyi hem şer’î kaynaklar, hem de tarihî ve sosyolojik gerçekler ışığında ele alacağız.
1. Batı’daki Ahlaki Yozlaşma ve Çifte Standartlar
Bugün Batı dünyasında bazı çevreler, “ahlak görecelidir” diyerek her sapkınlığı bireysel özgürlük kisvesiyle meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ensest, bazı ülkelerde “rızaya dayalıysa suç değildir” şeklinde yasal boşluklara sahiptir. Pedofili ise resmen suç sayılmakla birlikte, bazı radikal akımlar tarafından “bir yönelim” gibi savunulmaya çalışılmaktadır.
Bunlar olurken İslam’ın nikâh sistemini hedef almak, ahlaki çöküşü perdelemeye çalışan bir çarpıtmadır.
2. Peygamber Efendimize Atılan İftiranın Gerçek Mahiyeti
İftira şuradan çıkmaktadır: Hz. Aişe ile olan evlilikte zifaf yaşının küçük olması üzerinden “çocuk istismarı” ithamı üretilmektedir. Oysa bu iddia:
- Tarihi bağlamdan koparılmıştır,
- Fıkıh ve ahlak ölçüleri görmezden gelinmiştir,
- Peygamberimiz’in hayatı tamamen yanlış okunmuştur.
3. Hz. Aişe ile Evlilik: Gerçekler
- Hz. Aişe ile nikâh akdi yapıldığında yaşı küçük olabilir; ama zifaf, Hz. Aişe büluğa eriştikten sonra gerçekleşmiştir.
- Bu evlilik, o günün Arabistan toplumunda asla tepkiyle karşılanmamış, aksine normal bir uygulama olarak kabul edilmiştir.
- Hz. Aişe, hayatı boyunca bu evliliği şükranla ve memnuniyetle anmış, hiçbir şikâyet belirtmemiştir.
- Peygamberimizin diğer evliliklerinin neredeyse tamamı, dul ve yaşça büyük kadınlarla yapılmıştır. Yani amacı şehvet değil, sosyal ıslah, eğitim ve ümmet inşasıdır.
4. İslam’da Erken Nikâhın Hikmeti
İslam hukukunda erken yaşta nikâh akdi mümkündür, ama bu:
- Zifafın hemen olacağı anlamına gelmez.
- Büluğ şartı ve rıza ilkesi ile kayıtlıdır.
Neden yapılırdı?
- Yetim kızları korumak, toplumda sahipsiz bırakmamak,
- Aileler arası sosyal bağ kurmak,
- Kız çocuklarının geleceğini güvence altına almak,
- Ve onları toplumun gözünde statü sahibi ve itibarlı hâle getirmek için.
Nikâh, modern anlamda bir “aşk veya cinsel birliktelik” değil; bir koruma sözleşmesidir.
5. Rıza Meselesi: Çocukların Söz Hakkı
İslam fıkhında veliler küçük çocukların nikâhını kıyabilir, ancak:
- Zifaf ancak büluğdan sonra olur.
- Çocuk, büluğa erdiğinde bu nikâhı onaylama veya reddetme hakkına sahiptir.
- Fıkıh kitaplarında bu “bülûğa erince seçme hakkı” olarak açıkça yazılıdır (bkz. İbn Rüşd – Bidâyetü’l-Müctehid).
Yani İslam’da “zorla evlilik” diye bir şey yoktur. Velayet yetkisi bile rıza sınırları içinde geçerlidir.
6. Modern Çağın Çelişkileri
Bugün Batı’da:
- 12 yaşındaki çocuklara cinsel yönelim özgürlüğü tanınır,
- Aile kurmak istese “çocuk haklarına aykırı” denir,
- Nikâh suç gibi gösterilir, zina özgürlük gibi alkışlanır.
Bu apaçık bir ikiyüzlülüktür.
İslam, iffeti evliliğe bağlayan, cinselliği ancak sorumluluk ve hukuk çerçevesinde meşrulaştıran bir din olduğu için, bu sistemlerin gözünde düşmandır. Çünkü İslam, fıtrata karşı sapkınlığı meşrulaştırmaz.
7. Peygamberimizin Ahlakı
Peygamber Efendimiz (s.a.v):
- Hayatı boyunca en yüksek ahlakın temsilcisi olmuştur.
- En büyük düşmanları bile onun doğruluğunu inkâr edememiştir.
- Kadınlara, çocuklara, kölelere, düşmanlara dahi asla bir zulümde bulunmamıştır.
- Ahlakı, Kur’an ahlakıdır.
Sonuç: Hakikatin ve İftiranın Yeri
İslam’ın erken nikâh uygulaması, o dönemin toplumsal şartlarında koruyucu, merhametli ve hikmetli bir çözümdür. Bu uygulamayı pedofili gibi sapkınlıklarla karıştırmak:
- Hem ahlaksızlıktır,
- Hem cehalettir,
- Hem de bilinçli bir karalama kampanyasıdır.
Peygamber Efendimiz’e yöneltilen bu ithamlar, iftiranın en çirkin örneklerindendir. Onun hayatı iffet, şefkat ve rahmetle örülüdür. Bugün modern dünyanın sarsıldığı ahlaki krizlere karşı, onun getirdiği ölçüler tek kurtuluş reçetesidir.
Yorumlar
Yorum Gönder