Ana içeriğe atla

Sekülerizmin Tepesine Hakkı Balyoz Gibi İndirmek

 


Sekülerizmin Tepesine Hakkı Balyoz Gibi İndirmek



Sekülerlik; dini hayattan dışlayan, aklı tanrılaştıran, ahlâkı zevke indirgeyen batıl bir düzendir. Ne aklîdir, ne fıtrî, ne de ilahîdir. Avrupa’nın kilise zulmüne karşı doğmuş bu sistem, bugün İslam coğrafyasına ithal edilmiş bir virüs gibidir. Artık bu ifsat düzeninin tepesine hakkı balyoz gibi indirme zamanıdır.





1. Kavramsal Temel: Sekülerlik Ne Demektir?



  • Dini özel alana hapseder, hayatı dünyevî akılla yönetmeye çalışır.
  • Aslen Avrupa’da kilise despotizmine tepki olarak doğdu.
  • İslam’da ise böyle bir kriz yoktur: Din, dünya ve ahiret ayrılmaz bir bütündür.



“Hüküm yalnız Allah’ındır.” (Yusuf 40)

“Bugün size dininizi tamamladım.” (Maide 3)





2. İlimle Darbe: Seküler Akılcılığın İflası



  • Akıl sınırlıdır, vahiy olmadan ilk ve sonu kavrayamaz.
  • Bilim değişkendir, mutlak hakikat değildir. (Kuantum, belirsizlik, düzenli karmaşa)
  • Seküler sistemin değer üretme ve ahlâk temellendirme gücü yoktur.






3. Amelle Yıkım: Sekülerliğin Topluma Zararı




Ahlak:



  • Zina, faiz, LGBT, kumar normalleşti.
  • “Bana göre doğru” sapkınlığıyla değerler çöktü.




Aile:



  • Nikah küçümsendi, boşanmalar arttı, doğum oranları düştü.
  • Sapkınlıklar nesli ifsat etti, evlilik dışı birliktelikler teşvik edildi.




Ruh Sağlığı:



  • Bunalım, madde bağımlılığı, intiharlar rekor seviyede.



“Kim benim zikrimden yüz çevirirse, onun için sıkıntılı bir hayat vardır.” (Taha 124)





4. Bu Batı’nın Krizi, İslam’a Neden Dayatılıyor?



  • Hristiyanlık bozulmuştu, Avrupa laikliği çare zannetti.
  • İslam’da böyle bir sorun yoktu ama Batı için İslam tehlikeydi.
  • Çünkü İslam sadece inanç değil, aynı zamanda adaletli bir hayat sistemidir.






5. Türkiye Örneği: Sekülerlik Nasıl Dayatıldı?



  • Osmanlı sonrası İslam coğrafyası parçalandı.
  • Türkiye’de, Batı’ya benzeme adına din hayattan dışlandı.
  • Eğitim, hukuk, sanat ve medya sekülerleştirildi; din camiye hapsedildi.



Bu sistem hâlâ devam ediyor; din, sadece şekilsel düzeyde tutuluyor. Hayatın idaresinde ise hevâya dayalı sistemler yürürlükte.





6. Sekülerliğin Gerçek Temeli Yok



  • Varlık düzeyi ilahî nizamla kurulur.
  • Ahlak vahiy olmadan temellendirilemez.
  • Seküler düzen altında toplum ifsat olur.



“De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl yok olmaya mahkumdur.” (İsra 81)





7. Laikçilerin Canhıraş Direnişi Neden?




1. Zihinleri Batı’ya Esir:



  • Aydınlanma = laiklik zannıyla modernleşmeyi bununla özdeşleştirdiler.




2. İslam’dan Korkuyorlar:



  • Çünkü İslam hayata hâkim olursa faiz, ifsat, sapkınlık ve zulüm sona erer.




3. Menfaat Düzenleri Yıkılacak:



  • Seküler elitler medyada, üniversitede ve siyasette hâkimiyet kurdu.
  • İslam gelirse hesap verecekler.




4. Hevâya Tapma Özgürlüğünü Kaybetmek İstemiyorlar:



  • “Şeriat geliyor” feryadı, ahlaksız özgürlüklerinin ellerinden gitme korkusudur.




5. Dine Karşı Nefret:



  • Çocuklukta yaşanan baskılar veya yanlış din anlatımları, dini düşmanlaştırdı.




6. Ahiret İnancı Yok:



  • Dünyayı ebedî sanıyorlar, ölüm ve hesap bilincinden uzaklar.






8. Çare Nedir?



  • Kur’an’a ve Sünnet’e tam bağlılık.
  • İslam’ı hayatın her alanına taşıyan bir bilinç.
  • Fikrî cihat, ilimle mücadele, ahlâkla temsil.



“İslam’a bütünüyle girin.” (Bakara 208)

“Peygamber size ne verdiyse alın.” (Haşr 7)





Son Söz:



Sekülerlik, Batı’nın tahrif olmuş dininden kurtulmak için icat ettiği sahte bir ilahtır.

Bize ithal edildi ama tutmadı. Çünkü bu milletin mayasında tevhid var.

Şimdi yapılacak şey: Hakkı haykırmak, bâtılı ifşa etmek, dine dönüşü hızlandırmaktır.


Hak geldiğinde, bâtıl yok olmaya mahkûmdur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...