Ana içeriğe atla

Medyadaki Fitne Ordusuna Karşı: Sekülerizmin Beynine Hakkı Balyoz Gibi İndirmek

 


Medyadaki Fitne Ordusuna Karşı: Sekülerizmin Beynine Hakkı Balyoz Gibi İndirmek






Giriş: Fitne Ekranlardan Akıyor



Bugün medya, ekranlar ve sosyal platformlar;

İslam düşmanlığına, ahlaki çözülmeye, sünnetsizliğe ve din dışı hayata alan açan birer fitne fabrikasına dönüşmüştür.

Kur’an bu tehlikeyi açıkça bildirir:


“Fitne, katilden beterdir.” (Bakara 2/191)


Bu fitne, sadece savaşla değil, fikirle, propagandayla, ekranla, mikrofonla yayılır. Ve bu fitnenin çağımızdaki en azgın sözcülerinden biri, şüphesiz…





1. Nevşin Mengü: Seküler Fitne Diline Mühendislik Eden Medya Savaşçısı



Nevşin Mengü;


  • Dindarları alay ve küçümseme diliyle,
  • Tesettürü ve İslamî yaşamı gericilik etiketiyle,
  • Kur’an ve Sünnet’i çağ dışı söylemiyle hedef alan,
  • Seküler ideolojiyi ise tek kurtuluş gibi pazarlayan,
    çok yönlü bir fitne sözcüsüdür.



Güya “tarafsız habercilik” adı altında yürüttüğü yayınlarda,

sürekli olarak Allah’ın indirdiği hükümlerden rahatsızlık duyduğunu ima eder.

Ancak Kur’an buyurur:


“Hayır, biz hakkı bâtılın üstüne atarız da onun beynini darmadağın ederiz.” (Enbiya 18)


Nevşin Mengü, bugün İslam’la savaşanların medya yüzü olmuştur.

Ama unutmasın ki:


“Allah nurunu tamamlayacaktır; kâfirler hoş görmese de.” (Saff 8)





2. Diğer Medya Fitne Sözcüleri ve Temsil Ettikleri Zihniyet



Bu şahıslar şahıs olarak değil, temsil ettikleri sapkın ideolojiler ve İslam karşıtı misyon sebebiyle gündemdedir.



Fatih Altaylı



  • İslamî değerlere karşı alaycı ve küçümseyici dil kullanır.
  • Sünnet ve İslam hukukuna dair bilinçli çarpıtmalarda bulunur.




Celal Şengör



  • Bilimi ilahlaştırır, dinin hakikatle ilişkisini inkâr eder.
  • Dindarlığı cehalet, metafiziği masal gibi sunar.



“Yaratan bilmez mi? O en ince işleri bilendir.” (Mülk 14)



Berna Laçin



  • Kadın hakları kisvesiyle İslamî aile yapısına saldırır.
  • Tesettürü, mahremiyeti ve iffeti küçümser.



“Zinaya yaklaşmayın. O gerçekten çirkindir.” (İsra 32)



Özlem Gürses



  • Laikliği savunurken İslam’ı hedef alır.
  • Medyada sık sık Kur’an ve sünneti etkisizleştirme dili kullanır.




Can Ataklı



  • Camiye giden gençlerden rahatsız olur, İslamî eğitimi düşman gibi gösterir.




Emin Çapa



  • Pozitivist bilim dilini putlaştırır, inancı aşağılayıcı bir üslupla konuşur.




İlber Ortaylı



  • Osmanlı’nın ve geçmiş ulemanın İslamî yönlerini küçümseyici bir tavırla anlatır.
  • Oryantalist bakış açısıyla tarihi yeniden şekillendirmeye çalışır.




Cüneyt Özdemir



  • Tarafsızlık adı altında sürekli İslamî değerlere karşı ince alaylar üretir.
  • Modern sapkınlıkları normalleştirme çabasındadır.




Nagehan Alçı



  • Kadın özgürlüğü adı altında tesettüre, aileye, mahremiyete savaş açar.






3. Kur’an’ın Tanıttığı Fitne Sözcüsü Profili: Zemini Çürük, Sözü Gür



Bu medya figürlerinin ortak silahı;

laf kalabalığı,

ukala üslup,

söz cambazlığı,

bilimsellik kisvesi,

ve etiket üzerinden baskı kurmaktır.


Ancak Kur’an onları çok önceden tanımlamıştır:


“İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah hakkında tartışır; her azgın şeytanın peşine takılarak…”

(Hac 3)


“Onlar zanna uyarlar. Zan ise, gerçekten hiçbir şey ifade etmez.”

(Necm 28)


“Dünyaya ait bilgiden başkasını bilmezler. Ahiretten ise tamamen gafildirler.”

(Rum 7)


Zeminleri çürük, sözleri büyüktür.

Ama hakikate dayanmayan her söz, batıldır.

Ve Kur’an ilan eder:


“Gerçek geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz bâtıl yok olmaya mahkûmdur.”

(İsrâ 81)





Sonuç: Fitne Sözcülerine Karşı İlmi ve İmanî Cihad



Bu medya temsilcileri, birer zihinsel işgal subayı gibidir.

Bizim görevimiz:


  • Gençliği korumak,
  • Ahlakı muhafaza etmek,
  • Kur’an ve Sünnetle bu fitne duvarını yıkmaktır.



“Fitne kalmayıncaya ve din yalnızca Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin.”

(Enfal 39)





Çözüm ve Çağrı: Hak Cephesini Kur!



  • Kendi medyamızı, yayınlarımızı, dijital platformlarımızı kurmalıyız.
  • Kur’an merkezli eğitimle genç nesli zırhlamalıyız.
  • Hakikati lafla değil, delille, ahlakla ve dirayetle anlatmalıyız.



Çünkü bâtılın sesi gür, ama temeli yoktur.

Hakkın sesi az bile olsa, sonunda galip olan odur.


“Allah, batılı hak ile perişan eder.” (Enfal 8)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...