Ana içeriğe atla

“Benim Kalbim Temiz” Sözü Üzerine Açıklayıcı İnceleme..(V.2)

 


“Benim Kalbim Temiz” Sözü Üzerine Açıklayıcı İnceleme..(V.2)

1. Kalbin Temiz Olması Ne Demektir?

“O gün, ne mal fayda verir ne evlat. Ancak Allah’a selim (temiz) bir kalple gelenler (kurtulur).(Şuarâ, 88–89)

Kur’an’da “selim kalp”, şirkten, nifaktan, kibirden ve gafletten arınmış, Allah’a teslim olmuş kalptir. Bu temizlik kişisel kanaatle değil, vahyin ölçüsüyle anlaşılır. “Benim kalbim temiz” sözü, eğer Allah’a imandan ve O’nun emirlerine bağlılıktan yoksunsa, sadece bir avunma cümlesidir.


2. “Kimseye Zararım Yok” Sözü Kurtarır mı?

“Şirk gerçekten büyük bir zulümdür.” (Lokmân, 13)

Zararsız olmak, sadece insanlara karşı bir tavırdır. Fakat Allah’a karşı duyarsızlık, gaflet ve özellikle şirk, en büyük zulümdür. Bir insan, Allah’ın mesajına kulak tıkayıp buna rağmen iyi olduğunu sanıyorsa, hem kendine hem çevresine büyük zarar vermektedir.


3. Kur’an’da Benzer Tip: Kehf Suresi'ndeki Bahçe Sahibi

“Andolsun, ben bunun hiçbir zaman yok olacağını sanmıyorum. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile, elbette orada bundan daha hayırlısını bulurum.” (Kehf, 35–36)

Bu kişi hem dünyada kendi başarısını kutsuyor hem de ahirette de başarılı olacağını zannediyor. Günümüz seküler bireyleri gibi, kendini “temiz kalpli ve zararsız” sanarak dini ölçülere ihtiyaç duymuyor. Kur’an bu zihniyeti açıkça eleştiriyor.


4. Gerçek Aklın Ölçüsü: Hadis-i Şerif

“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir. Aciz kişi ise nefsini hevasına tâbi kılıp, sonra da Allah’tan temennide bulunan kimsedir.” (Tirmizî, Kıyamet 25)

Yani, kurtuluş akıl ve imanla olur. “Allah affeder, ben kimseye kötülük yapmam” demekle değil; ibadet, tevbe ve takvayla gerçekleşir. Nefsine teslim olup sonra umut bağlamak, “acizliktir”.


5. Allah Katında Amelin Ölçüsü Nedir?

“Allah, sadece takvâ sahiplerinden kabul eder.” (Mâide, 27)

Amelin kabulü, samimiyet, takvâ ve Allah’a teslimiyetle mümkündür. Kalbin temizliği de bu ölçüye göre değerlendirilir. Kendi nefsine göre "temiz" olduğunu sanan ama Allah’ı tanımayan bir kalp, Kur’an’a göre selim değildir.


6. Ayetle Son Nokta: Kendini Temize Çıkarma Aldanışı 

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Hayır! Allah, dilediğini temize çıkarır. Kimseye kıl kadar haksızlık edilmez.” (Nisâ, 49)

Bu ayet, özellikle Yahudilerden bir grubun kendilerini “seçilmiş, arınmış” görmesi üzerine inmiştir. Allah Teala bu tutumu açıkça reddeder. Çünkü:

  • Gerçek temizlik kişinin kendini övmesiyle değil, Allah’ın bağışlaması ve razı olmasıyladır.

  • İnsan ne kadar iyi olduğunu düşünürse düşünsün, bunu belirleyecek olan Allah’tır.

  • Kimseye zerre kadar haksızlık edilmeyeceği, Allah’ın adaletinin mutlak olduğudur.

İmam Gazâlî şöyle der:

“Nefsini temize çıkarmaya çalışmak, kalpteki hastalıkların en gizlisi ve en sinsi olanıdır. Çünkü kişi bunu yaptığında hem kendi kusurunu görmez olur, hem de Allah’tan gelen ihsanı kendi lehine kullanarak böbürlenir.”


7. Kur’an’ın En Özlü Ölçüsü: Asr Suresi

“Asra yemin olsun ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” (Asr, 1–3)

Bu kısa ama çok derin sure, insanın kurtuluşunun dört temel üzerine kurulu olduğunu gösterir:

  1. İman: Allah’a, ahirete, vahye inanmayan kişi zaten ilk adımı atmamıştır.

  2. Salih amel: Kalbi temiz olduğunu söylemek yetmez, bu inancın fiilî karşılığı olmalıdır.

  3. Hakkı tavsiye: Sadece kendin için değil, başkalarına da hakkı anlatmak, tavsiye etmek gerekir. Bu da sosyal sorumluluğun bir parçasıdır.

  4. Sabır tavsiyesi: Dünya imtihanında ayakta kalmak, sabrı korumak ve başkasına da bu sabrı aşılamak gerekir.

Asr Suresi, yalnızca “iyilikseverlik” veya “kimseye zararım dokunmamak” gibi bireysel ve yüzeysel anlayışların tek başına kurtuluş için yetersiz olduğunu açıkça ortaya koyar.


Sonuç :

  • Kalbin temiz olması, Allah’a imanı ve teslimiyeti gerektirir.

  • Sadece zararsız olmak yeterli değil; iman, amel, tebliğ ve sabır gerekir.

  • Kur’an ve sünnet çizgisi dışında “ben iyi biriyim” demekle kişi kendini temize çıkaramaz.

  • Nisâ Suresi 49. ayet bu yanlış zihniyeti doğrudan reddeder.

  • Asr Suresi ise kurtuluşun tam ve gerçek tarifini verir.

    Kurtuluş; iman, amel, tebliğ ve sabır üzerinedir.

    Bunlardan biri eksikse, insan ziyan içindedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...