Ana içeriğe atla

Demir Çekirdek Olmadan Zafer Olmaz

 


Demir Çekirdek Olmadan Zafer Olmaz




Talût’tan Bedir’e, Bugünden Yarına Ümmetin Ayıklanma Sınavı



Bismillahirrahmanirrahim.


Tarih boyunca Allah Teâlâ, yeryüzünde kendi adını yüceltmek üzere seçtiği kullarını imtihanlardan geçirerek saflaştırmış, onları demir gibi bir çekirdek haline getirerek zafer nasip etmiştir. Sayılarla, kalabalıkla değil; sadakatle, ihlâsla ve nefsi aşarak gelen bir zaferdir bu. Kur’an’da Talût kıssası bu hakikatin çarpıcı bir örneğidir. Aynı çizgiyi, Bedir Ashabı’nda da görmek mümkündür. Bugünün ümmeti için ise açık bir ders ve uyarıdır.





🔹 Talût’un Ordusu ve Nehir İmtihanı



Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 249. ayette, Talût’un ordusuna suyla yapılan bir imtihandan bahsedilir:


“Talût orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: ‘Şüphesiz Allah sizi bir nehirle imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim de ondan tatmazsa, işte o bendendir. Ancak bir avuç su alan başka.’ Derken onlardan pek azı hariç, ondan içtiler…”

(Bakara 2/249)

Diyanet İşleri Başkanlığı Meali


Bu su imtihanı, aslında bir nefs imtihanıdır. Sıcak, yorucu, çetin bir yolculukta karşılarına çıkan bu su, sadece bir fiziksel ihtiyaç değil, aynı zamanda bir ayrıştırıcı ölçü işlevi görmüştür. Nehrin başında nefsine esir olanlar, savaş meydanında da Allah’a teslim olamazlardı. Bu yüzden Allah, savaş öncesinde bu ahlâkî ayıklamayı gerçekleştirmiştir.





🔹 Ayıklamanın Hikmeti: Kalabalık Değil, Kalite



Eğer bu imtihan olmasaydı; eğer ordu olduğu gibi düşmanla karşılaşsaydı, moral bozukluğu, korku ve ihanet gibi unsurlar ordunun içine sızacaktı. Nehir imtihanı, demir gibi sağlam olanları ayıklayıp ön safa geçirmek içindi. Gerçek zafer, sayıyla değil Allah’a güvenle ve sadakatle gelir:


“Nice az topluluk vardır ki, Allah’ın izniyle çok topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.”

(Bakara 2/249)

Diyanet İşleri Başkanlığı Meali





🔹 Demir Çekirdek: Peygamberimiz’in Ordusu



Resûlullah Efendimiz (s.a.v) döneminde de benzer bir ayrıştırma süreci yaşanmıştır. Mekke’deki sabır dönemi, Habeşistan ve Medine hicretleri, Bedir ve Uhud gibi savaşlar, bu sadakat çekirdeğini ortaya çıkarmıştır. Ve Bedir’de sadece 313 kişiyle, Allah’ın yardımıyla çok güçlü bir düşman ordusu mağlup edilmiştir.


Bu orduyu güçlü kılan sayı değildi. İçindeki adamların tevhid davasına adanmışlığıydı. Dünya gözüyle değil, Allah’ın rızasını gözeterek hareket ediyorlardı. Nefislerini değil, Rabbini dinleyen bir topluluktu.





🔹 Günümüz: Kalabalık Var, Ama Çekirdek Yok



Bugün ümmet milyarlarla ifade ediliyor ama etkisiz. Çünkü:


  • Nehir kenarında dökülenler gibi nefsin her istediğine “evet” diyen bir çoğunluk hâkim.
  • Sözde “iman eden” ama cihattan, fedakârlıktan kaçan bir yapı yaygın.
  • Kalabalık var, ama sadakat yok, ilim yok, teslimiyet yok, hedef yok.



Hadis’te bu hal açıkça anlatılmıştır:


“Ümmetim çok olacak ama sel köpüğü gibi olacak. Allah düşmanınızın kalbinden sizin korkunuzu kaldıracak ve sizin kalbinize ‘vehn’ koyacak.”

“Vehn nedir ey Allah’ın Rasûlü?” diye sorulduğunda:

“Dünyayı sevmek ve ölümü hoş görmemek.”

(Ebû Dâvûd)


İşte bugün sayı çok ama ağırlık yok. Sayı ile övünen ama içi boş bir ümmet, düşman karşısında etkisiz kalır.





🔹 Çözüm: Tekrar Demir Çekirdek Olmak



Zaferin yolu bellidir:


  • İç disiplini kazanmak,
  • İmanla nefsi terbiye etmek,
  • İhlas ve sadakatle Allah’a yönelmek,
  • Kur’an ve sünnet ekseninde bir “iman kadrosu” inşa etmek.



Talût’un nehri gibi bugün de önümüzde nice “imtihan suları” var. Bunlardan sadece bir avuç içebilenler, zafer yoluna girecek. Allah, işte bu sadık topluluğa yardım edecektir.


“Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlamlaştırır.”

(Muhammed 47/7)

Diyanet İşleri Başkanlığı Meali





🧩 Sonuç



Tarihî ve ilâhî sünnet açıktır:


  • Allah önce ayıklama yapar,
  • Sonra demir gibi bir çekirdek çıkarır,
  • Ve nihayet zafer nasip eder.



Bugün ümmetin kurtuluşu, sayıca artmakta değil; öz, sadakat ve takva ile yeniden yoğrulmuş demir çekirdek olmaktadır. Talût’tan Bedir’e ve oradan bugüne kadar değişmeyen hakikat budur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...