Ana içeriğe atla

Aydınlanmanın Gizli Çelişkisi: Aristo’dan Kaçarken Aristo’ya Sarılmak..(V.2) Farabi–İbn Sina Yoluyla Determinizmin Meşrulaştırılması ve Gazâlî'nin Susturulması

Aydınlanmanın Gizli Çelişkisi: Aristo’dan Kaçarken Aristo’ya Sarılmak..(V.2)


Farabi–İbn Sina Yoluyla Determinizmin Meşrulaştırılması ve Gazâlî'nin Susturulması


  1. GİRİŞ: AYDINLANMANIN YÜZEYSEL ZAFERİ, DERİN YENİLGİSİ

  • Aydınlanma düşüncesi Batı’da aklın ve bilimin zaferi olarak sunulmuştur. Ancak bu hareketin Aristo’nun metafizik mirasını terk ettiği iddiası yanıltıcıdır.

  • Aristo’nun astronomisi reddedilmiş olabilir; fakat nedensellik, zorunluluk ve doğa yasalarının kutsanması gibi temel felsefî ilkeleri modern bilimin zeminine taşınmıştır.

  • İslam dünyasında bu metafizik, Farabi ve İbn Sina üzerinden sistemleşmiş; buna karşı çıkan Gazâlî ise haklı ve güçlü itirazlarıyla dışlanmıştır.

  1. ARİSTOTELİEN MİRASA YAPIŞMA: KOZMİK MERKEZ GİTTİ, FELSEFÎ ÇATI KALDI

  • Aristo’nun geosentrik evren modeli (dünya merkezli kâinat) yıkıldı, yerine heliosentrik (güneş merkezli) model geldi.

  • Aristo’nun "dört neden" öğretisi – maddi neden (ne ile yapıldı?), formel neden (ne olması amaçlandı?), fail neden (kim yaptı?) ve gaye nedeni (niçin yapıldı?) – klasik felsefenin varlık anlayışının temel taşıydı.

  • Ancak modern bilim Aydınlanma sonrası bu dörtlü neden anlayışından yalnızca "maddi neden" ile "kısmen fail nedeni"ni benimsedi.

  • Özellikle "gaye nedeni" (teleoloji) bilimden dışlandı. Doğada amaç, maksat ve hikmet arayışı bilimsel açıklamadan çıkarıldı.

  • Sonuç olarak doğa mekanik ve amaçsız bir sistem olarak yeniden inşa edildi. Bu yaklaşım Aristo’nun evren modelinden farklı görünse de, onun nedensellik anlayışını indirgemeci biçimde sürdürmekten başka bir şey değildir.

  1. FARABİ VE İBN SİNA: SUDÛRCU DÜZENİN İSLAMÎ VERSİYONU

  • "Bir'den sadece bir çıkar" ilkesiyle Allah’tan yalnızca "ilk akıl" sudûr eder.

  • Bu akıl üzerinden evrenin çokluğu oluşur. Bu modelde Allah, iradesiyle yaratmaz; zatı gereği zorunlu olarak yaratır.

  • Tanrı düşünür ama fiilen yaratmaz. Bu anlayış Batı'nın "Tanrı varsa da doğaya karışmaz" fikrine destek sundu.

  1. GAZÂLÎ’NİN ELEŞTİRİSİ: ALLAH FAİL-İ MUHTÂRDIR

  • Gazâlî’ye göre Allah, istediğinde yaratır, istediğinde yaratmaz. Varlıkta zorunluluk değil, irade ve kudret hâkimdir.

  • Tehâfütü’l-Felâsife’de filozofların Allah tasavvurunun Kur’an’a aykırı olduğunu ortaya koyar.

  • Kur’an’da geçen "Faʻâlün limâ yürîd" (Burûc 16) ifadesi, sudûrcu sistemleri çürütür.

  1. BATI'NIN SEÇİMİ: FARABİ’Yİ AL, GAZÂLÎ’Yİ AT

  • Aydınlanma, Tanrı’yı reddetmeden etkisizleştirmek istiyordu.

  • Farabi–İbn Sina çizgisi, Tanrı’yı soyut bir başlangıç ilkesine indirgerken, doğaya mutlak güç tanıdı.

  • Bu sistem, sekülerleşmeye teorik zemin sundu. Gazâlî’nin müdahalesi ise bu çerçeveyi kırıyordu.

  1. MODERN FİZİĞİN İTİRAFI: HEISENBERG VE NEDENSELLİĞİN YIKILIŞI

  • Werner Heisenberg’in sözü:
    "The law of causality is no longer applied in quantum theory, and the law of conservation of matter is no longer true for the elementary particles. Obviously Kant could not have foreseen the new discoveries, but since he was convinced that his concepts would be ‘the basis of any future metaphysics that can be called science,’ it is interesting to see where his arguments have been wrong."

  • Türkçesi:
    "Nedensellik yasası artık kuantum teorisinde uygulanmaz ve madde korunumu yasası temel parçacıklar için artık geçerli değildir. Kant elbette bu yeni keşifleri öngöremezdi, ama kavramlarının 'herhangi bir gelecekteki bilim olarak adlandırılabilecek metafiziğin temeli' olacağına inandığı için, onun argümanlarının nerede yanlışlandığını görmek ilginçtir."

  • Bu söz, zorunlu nedenselliğin çöküşünü ilan eder. Kant ve Aristo’nun metafizik sistemi çökmüş; Gazâlî’nin iradeye dayalı yaratma anlayışı bilimsel olarak doğrulanmaya başlamıştır.

  1. SONUÇ: GAZÂLÎ’NİN BALYOZU VE TEVHİDİN ZAFERİ

  • Gazâlî, hem filozofları hem Batı’nın doğa merkezli anlayışını ilzam etmiştir.

  • Onun kelâmî müdahalesi, seküler felsefenin çatısını sarsmıştır.

  • Bugün bilim bile şunu gösteriyor: Evren bir makine değil, bir mucizedir. Fail, doğa değil; Allah’tır.

  • "Şüphesiz Allah, dilediğini yapandır." (Burûc 16)

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...