Ana içeriğe atla

Doğa Kendi Kendine Var Olabilir mi?

 


Doğa Kendi Kendine Var Olabilir mi?




Tabiatın Sonradanlığı, Zorunlu Yasalar, Yaratıcının Müdahalesi ve Stephen Hawking’in Hiçlikten Yaratım İddiasına Reddiye






Giriş



Modern bilimsel çevrelerde sıklıkla karşılaşılan bir varsayım, doğanın (veya evrenin) kendi iç yasalarıyla var olduğu ve bir yaratıcıya gerek duyulmadığıdır. Bu görüşün en meşhur savunucularından biri Stephen Hawking’tir. Özellikle “evren, yerçekimi gibi bir yasa varsa kendini hiçlikten yaratabilir” ifadesi, bilimsel bir gerçek değil, felsefî bir spekülasyon olarak öne çıkmıştır.


Bu makalede şu temel sorular ele alınacaktır:


  1. Doğa gerçekten kendi kendine var olabilir mi?
  2. Tabiatın sabit gibi görünen yasaları zorunluluk ifade eder mi?
  3. Eğer yasalar sabitse, doğada nasıl sürekli yeni, özgün ve kompleks varlıklar ortaya çıkmaktadır?
  4. Hawking’in “hiçlikten yaratım” iddiası aklen, naklen ve bilimsel olarak geçerli midir?






1. Doğa Nedir? “Doğal” Ne Demektir?



Doğa (tabiat), var olan her şeyin, yani göklerin, yerin, zaman ve mekânın, madde ve enerjinin toplamıdır. Kelâm ilminde bu yapı “âlem” olarak isimlendirilir. “Doğal” ise genellikle “kendi kendine oluşmuş, dış müdahale gerektirmeyen” anlamında kullanılır. Ancak bu anlam, hem aklî hem naklî hem de bilimsel temeller açısından çelişkilidir. Tabiatın kendi kendine var olması düşüncesi, metafizik bir inançtan ibarettir.





2. Doğa Sonradan Var Olmuştur




Hudûs Delili (Aklî):



Kelâmcıların en temel delili olan hudûs delili şöyle der:


  • Tabiat, parçalardan oluşur.
  • Her bir parça değişir, dönüşür, bozulur.
  • Her değişen şey sonradır (hadistir).
  • O hâlde tabiatın bütünü de sonradır.
  • Sonradan olan her şey, kendi kendine var olamaz; bir yaratıcıya muhtaçtır.



Dolayısıyla doğa, mümkin (varlığı da yokluğu da mümkün) bir varlıktır ve var olması için vacib (zorunlu) bir varlığa dayanmak zorundadır. Bu, Allah’tır.





Naklî Delil: Kur’an’ın Açık Beyanı



Kur’an, doğanın ezelî olmadığını, Allah tarafından yoktan yaratıldığını açıkça bildirir:


“Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah’tır.”

En’âm 101 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


“Yaratan, hiç yaratmayan gibi olur mu?”

Nahl 17 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


“Yoksa onlar hiçbir şey olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendi kendilerini mi yarattılar?”

Tur 52/35 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Bu ayet, doğanın ya hiçlikten ya da kendi kendine yaratıldığı iddialarını reddeder. Geriye kalan tek makul seçenek: Yaratan Allah’tır.





Bilimsel Delil: Evrenin Başlangıcı



  • Big Bang teorisi, evrenin yaklaşık 13.8 milyar yıl önce ortaya çıktığını ortaya koymuştur.
  • Termodinamiğin 2. yasası (entropi) evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sonsuz geçmişe sahip olamayacağını gösterir.
  • Bilimsel gözlemler, doğanın ezelî değil, başlangıçlı olduğunu doğrular.






3. Zorunlu Olmayan Tabiatta Zorunlu Gibi İşleyen Yasalar



Doğa mümkün bir varlık olduğu hâlde, içinde değişmeyen fizik sabitleri ve sabit yasalar vardır:


  • Kütleçekim sabiti, ışık hızı, Planck sabiti gibi sabitler değişmez.
  • Termodinamik, elektromanyetik ve mekanik yasalar tüm evrende geçerlidir.



Bu durum şu soruyu gündeme getirir:


Zorunlu olmayan bir varlıkta zorunlu gibi işleyen sabitlik nasıl oluşmuştur?


Cevap: Bu zorunluluk, doğanın içinden değil, doğayı yöneten zorunlu bir varlıktan (Allah’tan) kaynaklanmaktadır.





Kur’anî Açıklama: Teshir (Musahhar Kılma)



Kur’an, bu sabit işleyişi “teshir” kavramıyla açıklar:


“Güneşi ve ayı emrinize amade (musahhar) kılmıştır…”

Lokman 29 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


“Göklerde ve yerde olan her şeyi sizin için boyun eğdirdi (musahhar kıldı).”

Câsiye 13 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Musahhar kılınmak; doğanın, kendi iradesiyle değil, Allah’ın iradesiyle işlemekte olduğunu gösterir.





4. Sabit Yasalar İçinde Yeni ve Özgün Şeyler Nasıl Oluşuyor?




Aklen: Yasa Sabitliği, Sonucu Belirlemez



  • Aynı fizik yasaları altında her insanın DNA’sı farklı,
  • Aynı biyolojik kurallar içinde her canlı ayrı özellikte,
  • Aynı yerçekimi altında her nesne farklı davranışta.



Yani:


Sabit yasa, sonucu zorunlu kılmaz.

Zorunluluk düzenle ilgilidir; sonuç, iradeyle yönlendirilir.





Bilimsel Gözlem: Olasılık, Kaos ve Açık Sistemler




Kuantum Belirsizliği:



  • Kuantum fiziği, atomaltı düzeyde kesinlik değil, olasılık barındırır.
  • Hangi olasılığın gerçekleşeceği fizik tarafından belirlenemez.




Kaos Teorisi:



  • Aynı başlangıç koşulları, küçük değişimlerle çok farklı sonuçlara yol açabilir.
  • Bu, yasaların sabit olmasına rağmen belirsizlik alanı bulunduğunu gösterir.




Açık Sistem Gerçeği:



  • Doğa kapalı bir sistem değildir.
  • Bilimsel olarak, doğa dışı bir müdahale ihtimali mantıksal olarak reddedilemez.






Kelâmî Açıklama: Allah’ın “Tekvin” ve “Mürid” Sıfatları



Kur’an’da şöyle buyrulur:


“O, her an bir yaratma üzeredir.”

Rahman 29 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Kelâm’a göre:


  • Kanunlar sünnetullah’tır, ama
  • Her yeni olay, Allah’ın iradesiyle (tekvin ve mürid sıfatlarıyla) oluşur.



Yani doğada değişiklikler, sebeplerden değil; Allah’ın her anki yaratmasından kaynaklanır.





5. Stephen Hawking ve “Hiçlikten Yaratım” Saçmalığı



Hawking’in iddiası:


“Yerçekimi yasası varsa, evren kendini hiçlikten yaratabilir.”



Aklen:



  • Hiçlik, ne yasa ne madde ne zaman içerir.
  • “Yasa varsa” demek, zaten “bir şey var” demektir.
  • Bu ifade çelişkilidir; kendi kendini doğuran anne gibi saçmadır.




Naklen:



“Yoksa onlar hiçbir şey olmadan mı yaratıldılar?”

Tur 52/35 (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Kur’an bu ihtimali önceden reddetmiştir. Hawking’in iddiası, 1400 yıl önce hükümden düşürülmüştür.



Bilimsel Olarak:



  • “Hiçlik” dediği şey aslında kuantum vakumudur; yani “bir şey”dir.
  • Yasalar yaratıcı değil, tasvir edicidir.
  • Dolayısıyla bu iddia bilim değil, felsefî inançtır.






6. Felsefî Eleştiri: Ezelî Tabiat Tezi ve Gazâlî’nin Reddi



Aristo ve bazı İslam filozofları (Farabi, İbn Sina) doğayı ezelî saymışlardır.

İmam Gazâlî ise “Tehâfütü’l-Felâsife” eserinde:


  • Ezeliyetin aklen mümkün olmadığını,
  • Sonsuz geçmişin geçilip bugüne gelinemeyeceğini,
  • Ve Allah’ın iradesiyle her şeyin sonradan var olduğunu ispat etmiştir.






Sonuç



Doğa:


  • Kendi kendine var olamaz,
  • Kendini yaratamaz,
  • Hiçlikten çıkamaz,
  • Zorunlu gibi işleyen yasalarla sabittir, ama bu zorunluluk doğaya ait değildir.
  • Yasalar içinde meydana gelen yenilikler, Allah’ın sürekli yaratmasındandır.



“Yaratan, hiç yaratmayan gibi olur mu?” (Nahl 17)

“O, her an bir yaratma üzeredir.” (Rahman 29)

“Göklerde ve yerde olan her şeyi sizin için musahhar kıldı.” (Câsiye 13)


Son söz:

Tabiat “doğal” değil; Allah’ın yaratması, teshiri ve her anki kudretiyle var olan, yönetilen bir düzendir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...