Ana içeriğe atla

Meleğin ‘Gör’ Dediği: Hakikati ve Güzelliği Keşfetmek(V.2)

 


Meleğin ‘Gör’ Dediği: Hakikati ve Güzelliği Keşfetmek(V.2)



İnsanlık tarihi boyunca, farklı düşünce akımları ve inançlar, insanları hakikate ve gerçeğe ulaşma arayışında yönlendirmiştir. Bazıları karamsarlığı ve fitneyi öne çıkarırken, bazıları ise hakikatin, iyiliğin ve güzelliğin izini sürmeyi tercih etmiştir.


Kur’an-ı Kerim, insanlara kainata ibret nazarıyla bakmayı, Allah’ın ayetlerini her an her yerde görmeyi öğütler. “Meleğin ‘gör’ dediği” de tam olarak budur: Yaratılışın her zerresinde, Allah’ın sanatını, kudretini ve rahmetini fark etmek.





Doğadaki İlahi Ayetler



Bir ormanda yürüdüğümüzde, her bir ağaç yaprağının, her bir çiçeğin ve her bir kuşun ötüşünün aslında birer ilahi nakış olduğunu görebiliriz. Bir ağaç, köklerinden aldığı suyu yapraklarına kadar taşırken, her mevsimde farklı bir güzelliğe bürünerek Allah’ın sanatını sergiler.





Gökyüzündeki Mucizeler



Geceleyin gökyüzüne baktığımızda, sayısız yıldız ve galaksinin varlığı, evrendeki muazzam düzeni ve Allah’ın kudretini gözler önüne serer. Güneşin doğuşu ve batışı, her gün bizlere bir yenilenme ve rahmet kapısı açar.





İnsan Kalbindeki Merhamet ve Aklındaki Hikmet



Kur’an şöyle buyurur:


“Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması, aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”

(Rûm 30:21) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Bu sevgi ve merhamet, Allah’ın insan kalbine yerleştirdiği en değerli armağanlardan biridir ve O’nun rahmetinin bir tecellisidir.





Mikro ve Atomaltı Boyuttaki Mucizeler



Mikroskobik boyutlara indiğimizde, hücrelerin içindeki DNA’nın kusursuz kodlaması, proteinlerin milimetrik hassasiyetle işlev görmesi gibi süreçler ilahi takdirin eseri olarak gözükür.


Daha derin seviyede, kuantum fiziği sahasında kuarklar, elektronlar gibi parçacıkların davranışları; atomaltı âlemdeki ihtimaller, belirsizlikler ve düzen, Allah’ın yarattığı ince ayar ve ölçüyü gözler önüne serer.





Denizlerin Derinliklerindeki Ayetler



Güneş ışığının ulaşamadığı, karanlık deniz diplerinde yaşayan canlıların sahip olduğu biyolüminesans (ışık üretme), simbiyotik yaşam ilişkileri ve basınca dayanıklılık gibi özellikler, rastgeleliğe değil, planlı yaratılışa işaret eder.





Yağmurun Yağması ve Koruyucu Sistemler



Dünyadaki su döngüsü, ilahi rahmetin ve inayetin canlı delilidir. Buharlaşma, bulut oluşumu ve yağmurun toprağı canlandırması, canlılara rızık taşıması, hepsi Allah’ın yaratma düzeninin parçalarıdır.


Ayrıca Dünya’nın manyetik alanı ve atmosferi, yaşamı koruyan kalkandır. Kozmik radyasyondan ve meteor yağmurlarından koruyarak bize yaşanabilir bir yeryüzü sunar.





Dağların ve Kayaların Sessiz Şahitliği



Kur’an şöyle buyurur:


“Sizi sarsmasın diye yeryüzünde sabit dağlar yerleştirdi, nehirler ve yollar var etti ki, doğru yolu bulasınız.”

(Nahl 16:15) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Dağlar yeryüzünün dengesine katkıda bulunur, su kaynaklarının oluşumuna, iklimlerin düzenlenmesine aracıdır. Her biri birer kevnî ayettir.





Bitkilerin Sessiz Mucizesi



Bir tohumun çatlayıp, toprağı yararak filizlenmesi; fotosentezle ışığı enerjiye dönüştürmesi; meyve vermesi, şüphesiz tesadüf değil, bir takdirin, bir iradenin ürünüdür.


Kur’an şöyle buyurur:


“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde; insanlara fayda sağlayan şeylerle denizde yüzüp giden gemide; Allah’ın gökten indirip de ölümünden sonra onunla yeryüzünü dirilttiği ve orada her çeşit canlıyı yaydığı yağmurda; rüzgarları ve yerle gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.”

(Bakara 2:164) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)





Sonuç: Meleğin Göstermek İstediği Yön



Bu kainatta hiçbir şey başıboş, amaçsız ve gelişigüzel değildir. Her şeyin ölçüyle, dengeyle, hikmetle yaratıldığını görmek; kalpte bir yakîn ve huzur doğurur. Gafletle değil, ibretle bakabilen göz için gökler de yer de, zerre de küre de ayettir.


Şeytanın fısıltısı, bu ayetleri sıradanlaştırmak ister. Oysa “meleğin gör dediği” bu ayetlerdir, bu işaretlerdir, bu delillerdir. Gören, anlayan, düşünen ve iman eden için:


“Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ibret vardır.”

(Nahl 16:69) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...