Hakkı Bilmelerine Rağmen Neden Yalan Söylüyorlar?
Ve Onları Bekleyen İlahi Tehditler
Kur’an, sadece iman edenleri değil; hakkı gizleyenleri, çarpıtanları, dine zarar verenleri de çok net ve açık biçimde tanımlar. Bu tanımlar geçmişteki hahamlar, rahipler ve papazlar için olduğu kadar, bugünün din adamı kisvesindeki sahtekârları için de geçerlidir.
1.
Gerçeği Bildikleri Halde Bile Bile Gizliyorlar
“Onu, kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen, onlardan bir grup bile bile gerçeği gizler.”
(Bakara 2/146)
Hakikat onlar için yabancı değil. Tam tersine çok iyi tanıdıkları bir hakikati bilerek saklıyorlar. Çünkü bu hakikati kabul ederlerse, ellerinden çok şey gider: Makam, nüfuz, para, itibar…
2.
Hevâlarına ve Çıkarlarına Uygun Dini Tercih Ediyorlar
“Onlardan bir grup, Allah’ın kitabını arkalarına attı; sanki bilmiyorlarmış gibi…”
(Bakara 2/101)
Gerçeği değil, nefsin hoşuna gideni yaşamak isterler. Bugün de aynı şekilde, gerçek İslam yerine “yumuşatılmış” ya da “modernleştirilmiş” bir din arıyorlar. Amaç hakikate teslim olmak değil, dini kendi arzularına teslim almak.
3.
Din Üzerinden Geçinen Sahtekârlar
“Hahamların ve rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar.”
(Tevbe 9/34)
Din adamı görünümünde çıkarcılar var. İnsanları Allah’a değil, kendilerine çağırıyorlar. Gerçek ortaya çıksa, menfaat düzenleri çöker. O yüzden ayetleri gizliyor, anlamını çarpıtıyor, halkı yanlış yönlendiriyorlar.
4.
Kalpleri Mühürlü Olduğu İçin Gerçek Onlara İşlemiyor
“Kalpleri vardır ama anlamazlar, kulakları vardır ama işitmezler, gözleri vardır ama görmezler.”
(A’râf 7/179)
Bunlar, hakikate sadece yabancı değil, düşman hâline gelmişlerdir. Çünkü hakikat onların uydurdukları düzene tehdit oluşturur. Dolayısıyla gerçeğe karşı içten bir körlükle direnirler.
5.
Siyasi Korku ve İktidar Kaygısı
“Eğer ona uyarsak, yurdumuzdan atılırız.”
(Kasas 28/57)
Peygamber’e iman etmemenin bahanesi buydu. Bugünün devlet adamları da halkı değil, sandalyelerini, prestijlerini düşünür. Gerçeği tanısalar bile, onun yükünü taşımaya cesaret edemezler.
Peki Bu Gerçekleri Gizleyenler İçin Allah Ne Diyor?
İşte Kur’an’daki İlahi Tehditler:
1. Allah’a Yalan Isnât Eden En Büyük Zalimdir
“Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?”
(En’am 6/21)
Dini eğip bükmek, Allah adına konuşmak ve yalan uydurmak, en büyük zulümdür.
2. Az Bir Bedel Karşılığı Ayetleri Satanlar
“Allah’ın ayetlerini az bir bedel karşılığı satanlara yazıklar olsun!”
(Bakara 2/79)
“Karınlarına ancak ateş doldurmuş olurlar.”
(Bakara 2/174)
Bu sözler; dini kullanarak maddi çıkar elde edenlere, sözde “ilahiyatçı” ama gerçekte ayet simsarlarına yöneliktir.
3. Hakikati Gizleyenlere Lanet
“Allah’ın indirdiği kitapta bir şeyi gizleyenlere Allah lanet eder; lanet edenler de lanet eder.”
(Bakara 2/159)
Bu, sadece bireysel değil; toplumsal bir lanetleşmedir. Herkesin lanet ettiği bir akıbet!
4. Diliyle Ayetleri Çarpıtanlara Özel İkaz
“Dillerini kitaba eğip bükerek, ‘Bu Allah katındandır’ derler. Oysa o, Allah katından değildir.”
(Âl-i İmrân 3/78)
Bugün “İslam böyle demiyor aslında”, “çağımıza göre şöyle yorumlanmalı” diyerek dini deforme edenler bu ayetin tam muhatabıdır.
5. Onlar İçin Çifte Azap Var
“Hem saparlar hem de başkalarını saptırırlar. Onlar için çifte azap vardır.”
(Nahl 16/88)
Bu insanlar sadece kendilerine değil, topluma da zarar verir. Bu yüzden sadece ceza değil, iki kat ceza alacaklardır.
Son Söz:
- Gerçeği gizleyen, eğip büken din adamları en büyük tehlikeyi temsil eder.
- Kur’an’ın en sert uyarıları onlara yöneliktir.
- Bugün yaşanan kafa karışıklıklarının, bölünmelerin, yozlaşmaların çoğu bu sahtekârlar yüzündendir.
“Ağızlarından çıkan ne büyük bir sözdür! Onlar ancak yalan söylüyorlar.”
(Kehf 5)
Bu çağda hakikate sarılmak; yalanlara, sahte din adamlarına, makam sahiplerine rağmen Allah’ın dinini dosdoğru savunmaktır.
Ve işte bu, zamanın en büyük cihadıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder