Ana içeriğe atla

Kur’an Kolaylaştırılmıştır: Ama Kime ve Neden?

 

Kur’an Kolaylaştırılmıştır: Ama Kime ve Neden?

❖ Giriş

Kur’ân-ı Kerîm, insanlık için bir rahmet, bir nur, bir rehber olarak gönderilmiştir. Onu okuyan, düşünen ve hayatına uygulayan herkes, Allah’ın hidayetine nail olabilir. Bu hakikat, Kamer Suresi’nde dört kez tekrarlanarak vurgulanmıştır:

وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
“Andolsun biz Kur’an’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?”
(Kamer Suresi 54/17, 22, 32, 40)

Bu tekrar, hem önemine hem de üzerinde ciddi ciddi durulması gereken bir hakikate işaret eder. Kur’an, gerçekten kolaylaştırılmış bir kitaptır. Peki, bu ne anlama gelir? Ve daha da önemlisi: Eğer kolaylaştırılmasaydı ne olurdu?


❖ Kur’an Ne Yönden Kolaylaştırılmıştır?

1. Lafzî (sözlü) kolaylık:

Kur’an, belâgatın zirvesinde bir Arapçayla indirilmiştir. Hem ahenkli hem akılda kalıcıdır. Bu yüzden:

  • Yüz binlerce insan onu ezberleyebilmiştir.

  • Hatta Arapça bilmeyen çocuklar bile lafzen ezberlemekte zorlanmamaktadır.

2. Anlama kolaylığı:

Kur’an, fıtrat diliyle konuşur. Temel meseleler sadedir:

  • Allah’a iman,

  • Ahiret bilinci,

  • Ahlak, adalet, sabır, şükür…

İnsan fıtratıyla örtüşen bu hakikatler herkesin anlayabileceği şekildedir. Derinleşmek isteyen için ise kapıları sonsuza dek açıktır.

3. Öğüt alma (zikr) kolaylığı:

Ayette geçen “ذِّكْرِ (zikr)” kelimesi, hem hatırlamak hem de ibret almak, öğütlenmek anlamına gelir. Kur’an, ibret almak ve yol bulmak isteyen için kolaylaştırılmıştır.


❖ Eğer Kur’an Kolaylaştırılmasaydı Ne Olurdu?

Bu soruyu sormak, Kur’an’ın ne büyük bir nimet olduğunu daha iyi kavramamıza yardımcı olur.

1. Sadece seçkinler anlayabilirdi

Kur’an zor ve karmaşık bir kitap olsaydı, sıradan insanlar anlamakta zorlanırdı. Tefsir sadece din adamlarının elinde birer sırra dönüşürdü. Hâlbuki Kur’an:

  • Toplumun her kesimine hitap eder,

  • Kalp ve aklı muhatap alır.

2. Ezberlenemez, korunamazdı

Kur’an’ın lafız yapısı, onun kolayca ezberlenmesini sağlar. Eğer karmaşık olsaydı, onu korumak da çok zor olurdu. Bugün hâlâ hafızların olması bu kolaylığın delilidir.

3. Toplum dönüşemezdi

Kur’an, bedevi bir kavmi kısa sürede dünyaya örnek bir medeniyet haline getirmiştir. Zor bir kitap olsaydı, bu inkılap mümkün olmazdı. Hükümler anlaşılmaz, ilkeler uygulanamaz olurdu.

4. Zamana ve mekâna sıkışırdı

Kolaylık aynı zamanda evrensellik demektir. Kur’an sadece bir döneme veya millete değil, tüm insanlığa hitap eder. Zor olsaydı sadece indiği dönemde geçerli olurdu.


❖ Kur’an Herkese Açık, Ama Her Kalbe Değil

Bu noktada çok önemli bir ayırım var:
Kur’an her insana gönderilmiştir, fakat her kalbe açılmaz. Neden mi?

“Onların kalpleri vardır ama onunla anlamazlar; gözleri vardır ama onunla görmezler…”
(A’râf Suresi 179)

Kur’an’ın kolaylığı, ancak niyetinde samimi, kalbinde yöneliş olan kişiler içindir. Zihin başka yerde, kalp başka arzuda, kulak başka seslerdeyse; o zaman kolaylık da zorluk gibi görünür.


❖ Netice: Bu Kolaylık Bir Rahmettir

Kur’an’ın kolaylaştırılması Allah’ın kullarına olan açık bir rahmetidir. Zorlukla yükümlü tutmayan, açıkça bildiren ve yol gösteren bir ilahi kelam:

“Biz Kur’an’ı hayat için, öğüt için kolaylaştırdık; gerçekten düşünen var mı?”

Bu ayet hem bir nimet bildirisi, hem de bir uyarıdır. Çünkü kolaylaştırılan bir kitaba yönelmemek, insanın kendi aleyhine bir tercihtir.


❖ Son Söz

Kur’an bize yakındır. Onun kolaylaştırılması, sadece lafız ve mana yönünden değil, aynı zamanda kurtuluşun kapılarını aralama yönündendir. Kolaylaştırılmasaydı, ne hidayet bu kadar yayılır, ne de iman bu kadar gönüllere ulaşırdı.

O halde bize düşen, bu kolaylığı ihmal etmek değildeğerlendirmektir.

فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
“Öğüt alacak kimse yok mu?”


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...