Ana içeriğe atla

Modern Çağın Yeni Altın Buzağısı: Bilimcilik (Scientism)

 Modern Çağın Yeni Altın Buzağısı: Bilimcilik (Scientism)

1. Giriş: Buzağının Sureti Değişti, Tapınma Aynı Kaldı

Tarih tekerrür ediyor ama şekil değiştirerek... Tıpkı Tevrat’ta geçen altın buzağı kıssasında olduğu gibi, bugün de insanlar görünmeyen, mutlak, aşkın bir yaratıcıya değil; gözle görülene, elle tutulana, laboratuvarda ölçülene iman ediyor. O dönemin altın buzağısı bugünün modern laboratuvarıdır. O gün eritilen ziynetler buzağıya döküldü, bugün veri, teknoloji, algoritma ve teoriler tapınma nesnesi oldu.

Kur’an bu tarz tapınmaları yalnızca geçmiş kavimlere değil, her asra hitaben anlatır:  
“Onlar kendilerine bir buzağı heykeli edinmişlerdi. O heykelin böğürmesi vardı. ‘Bu, sizin ilahınızdır’ dediler…” (A’râf 148, Tâhâ 88)

Bugünün buzağısı artık sadece metalik bir nesne değil, bilim kisvesiyle kendisini "tek hakikat kaynağı" ilan eden bilimcilik (scientism) adını almıştır.

2. Bilim mi, Bilimcilik mi? Kavramların Netleştirilmesi

Bilim: Gözleme, deneye, akıl yürütmeye ve sorgulamaya dayanan sistematik bilgi üretim yöntemidir. Kur’an’da “ilim”, “fikir”, “akıl” ve “tefekkür” kavramlarıyla teşvik edilmiştir.
Bilimcilik (Scientism): Bilimi bir yöntem olmaktan çıkarıp her şeyin açıklayıcısı, nihai hakikat kaynağı, hatta ilahî bir otorite haline getirmektir. Bu anlayışta bilim, sadece hakikati araştıran bir araç değil, hakikatin ta kendisi sayılır.

Modern çağda bu fark gözden kaçırılmış; bilimsel bilgi, felsefî, ahlâkî ve dinî her alanı belirleyen yegâne otoriteye dönüştürülmüştür.

3. Bilimciliğin Dogmaları: Yeni Bir Seküler İnanç Sistemi

Bilimcilik, modern çağın seküler dini haline gelmiştir. Her inanç sisteminin olduğu gibi onun da dogmaları vardır:

Bilimciliğin Dogmatik İlkeleri:
- “Sadece deneyle doğrulanabilen bilgi gerçektir.”
- “Bilim dışında hiçbir bilgi güvenilir değildir.”
- “Bilim mutlaka ilerler; din ise geçmişte kalmıştır.”
- “Metafizik, anlamsızdır.”
- “Allah, melek, ahiret gibi kavramlar bilimsel olarak kanıtlanamazsa yok hükmündedir.”

Bu iddiaların bizzat kendileri bilimsel olarak ispatlanamaz. Örneğin “Sadece deneysel bilgi geçerlidir” önermesi kendisi deneysel değildir; bu bir felsefî iddiadır. Bu durumda bilimcilik kendi argümanıyla kendi zeminini çökertmiş olur.

4. Bilimciliğin Tapınakları ve Rahipleri 

Skolastik de Avrupa’da kilise, bilginin otoritesiydi. Bugünse o koltuğa bilim insanı kisvesi altındaki ideologlar, ekran şovmenleri ve akademik kibir abideleri oturdu.

Uluslararası İkonlar:
- Carl Sagan: Kozmosu kutsallaştırarak bir “evren dini” inşa etmeye çalıştı.
- Stephen Hawking: Evrenin bir yaratıcısı olmasına gerek yok dedi.
- Richard Dawkins: Dini “virüs”, müminleri “akıl dışı” olarak tanımladı.

Türkiye'deki Yeni Rahipler:
Celal Şengör: Bilimin sınırlarını aşarak her alanda söz söyleme hakkını kendinde görür. İslam’ı ve Müslüman Türkleri küçümser. İbn Sina, Farabi, Harezmi gibi devleri aşağılar.
Fatih Altaylı: Şengör’ün ekranlardaki şakşakçısı. Bilgiyi değil, kibri temsil eder. Bilimi dine karşı bir sopa gibi kullanır.

Bu ikili, seküler bir dinin ekran vaizleri gibidir. Bilim onların dilinde tarafsız bir yöntem değil, din karşıtı bir ideolojik silahtır.

5. Bilimciliğin Putperestliği: Veriye Tapmak

“Kanıta dayalı” lafı sihirli hale gelmiş; içeriği sorgulanmadan doğru kabul edilir olmuştur.
- Çocuklara dayatılan LGBT propagandası “bilimsel” gerekçelerle sunuluyor.
- Zararlı aşılar bilim adına meşrulaştırılıyor.
- Topluma ideolojik dayatmalar bilimsel raporlarla örtülüyor.

Bilimsel veri her zaman hakikati yansıtmaz. Veri yorumlanır; yorum ise niyete göre değişir.

6. Kur’an ve Bilgi: Tevhidî Bakış

Kur’an’da ilim, insana emanet ve imtihandır. Kâinat ayetlerle doludur. Akıl, kalp ve vahiy birlikte değerlendirilmelidir.

“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.” (Âl-i İmrân 190)

Vahiy olmadan bilgi yoldan çıkar; bilim ahlâktan koparsa zulme yol açar.

7. Vaka İncelemesi: Bilimciliğin Felaketleri

- Nazizm: Bilim adına ırkçılık ve soykırım yapıldı.
- Modern Tıp: İnsanlar kobay gibi kullanıldı.
- Evrim Teorisi: Üstün ırk ideolojisine bilimsel zemin sunuldu.

Bilimcilik, bilim adına insanlık suçu işlemeyi meşrulaştırabilmektedir.

8. Sonuç: Bilimi Araç Yap, İlah Değil

Bilim, Allah’ın yarattığı düzeni çözmeye çalışan kıymetli bir araçtır. Ancak bu araç amaçlaştırıldığında, insanlığı aydınlatmak yerine kör eden bir put haline gelir.

Bilim, Allah’ın kainattaki ayetlerinin okunması için bir vesiledir; vahyin yerine geçen bir din değildir.

9. Kapanış Çağrısı: Tevhid, Vahiy, Aklı Birleştirmek

Vahyi dışlayan bilimciliğin yerine, vahiy ile bilimi barıştır. Gözle görmediklerine iman etmeyenlere, kalp gözüyle bakmayı öğret.

“İlim Allah’ın sıfatıdır. Kulun edindiği ilim, O’nun verdiği kadar olur. Bu ilimle gururlanmak değil, secde etmek gerekir.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...