Ana içeriğe atla

 Alak Suresi'nde Modern Sisteme İlahi Tokat: Secdeyle Kurtuluşa ve Yükselişe Çağrı

Giriş: Kur'an'ın ilk nazil olan ayetlerini içeren Alak Suresi, sadece tarihî bir başlangıç değil; kıyamete kadar geçerli olacak şekilde insanın yaratılışını, kulluğunu, azgınlığını ve kurtuluş yolunu bildiren bir manifestodur. Bugün insanlık, tıpkı surede ismi verilmeyen ama vasıfları bildirilen o azgın insan gibi, kendini ihtiyaçsız zannederek Allah'a secdeden uzaklaştırılmaktadır. Alak Suresi, modern sistemlere karşı bir uyarı ve müminler için bir diriliş çağrısıdır.


1. "Oku!" Emri: Ama Kimin Adına?

"Yaratan Rabbinin adıyla oku!" (Alak 1)

İnsanlık ilmi sahiplendi ama kaynağını inkâr etti. Bugünkü eğitim sistemleri Allah’ın adıyla değil; seküler, materyalist ve ideolojik bir bakışla bilgi öğretiyor. Bu yüzden bilgi hikmete dönüşmüyor, kibir doğuruyor. Kur’an’ın ilk emri olan “oku” modern çağda Rabbin adı silinerek okunduğu için, insan ilimle Allah’a değil, nefsine yaklaşıyor.


2. Yaratılışı Unutmak, Azgınlığı Doğurur

"İnsanı bir 'alak'tan yarattı." (Alak 2)

Modern insan, yaratılışını unuttuğu için haddini de unuttu. Kendisini bir damla sudan değil, evrimle tesadüfen oluşmuş bir hayvan gibi görünce, kendini hem tabiatın hem Rabbin üstünde konumlandırmaya başladı. Bu, surenin şu uyarısını doğrular:

"Hayır! Gerçek şu ki insan, kendini ihtiyaçtan uzak gördüğü için azar." (Alak 6-7)

Bu ayet, bugünkü insan tipini tam anlamıyla tarif ediyor. Teknolojiyle güçlenen, bilimle donanan ama tevazu ve kulluktan uzaklaşan insan, secdeden uzaklaştıkça azgınlaşıyor.


3. Namaza Engel Olanlar: O Gün Bugündür

"Namaz kıldığında bir kulu engelleyeni gördün mü?" (Alak 9)

Bu sadece Ebu Cehil gibi bir şahsa değil, her çağda dini hayattan uzaklaştıran bütün sistemlere bir sorudur. Bugünkü sistemler ibadeti özel alana hapseder, toplumsal hayattan soyutlar. Camiye giden küçümsenir, secde eden hor görülür. Oysa secde, insanın Allah’a en yakın olduğu andır. Bu yüzden sistem secdeye düşmandır.


4. Secde Et ve Yaklaş: Kurtuluşun ve Yükselişin Şifresi

"Sakın ona uyma! Secde et ve yaklaş!" (Alak 19)

Allah, azgın düzenin cazibesine kapılan mümine bu sözle seslenir. Kurtuluşun yolu başkaldırı değil, secdedir. En büyük devrim, Allah’a kul olmaktır. Çünkü secde eden insan, sistemin tanrılarına boyun eğmez. O, sadece Allah’a eğilir.

Ama burada mesele sadece kurtulmak değil, yükselmektir de. Secde, insanın en alçaldığı anda en çok değer kazandığıen çok yüceldiği makamdır. İnsan, yaratılışını hatırladığı, Rabbinin önünde eğildiği anda hakikî kıymetini bulur. Bugün özgürlük, mutluluk ve huzur arayan insana Kur’an şöyle der: Secde et, yaklaş, yücel!


5. Alak Suresi'nin Bugünkü Sisteme Ayna Tutan Tablosu

Alak SuresiModern Sistem
Oku, Rabbinin adıylaOku ama Rabbin adını unut
İnsanı alak’tan yarattıİnsan evrimle oldu, tesadüf
İnsan kendini ihtiyaçsız görürse azar..!Bireycilik, kibir, egoizm
Namaz kılanı engelleyen kişiİbadeti değersizleştiren sistem
Sakın ona uyma!Seküler düzene boyun eğme!
Secde et ve yaklaşAllah’a yönel, kurtuluşa ve yüceliğe er.!!

Sonuç:

Alak Suresi, kıyamete kadar her sistemin iç yüzünü deşifre eden bir rahmet tokadıdır. İnsanın ilimle azgınlaştığı, ibadetten uzaklaştığı, sekülerliğin din gibi dayatıldığı bu çağda Kur’an şöyle der: "Oku ama Rabbin adına, eğil ama sadece Allah’a!"

Bugünkü dinsiz sistemler, insanın hem dünyasını hem ahiretini kaybettiriyor. İnsanları Allah’a secdeden alıkoyarak, onları hem cehenneme yaklaşanlardan yapıyor, hem de cenneti kaçıranlardan. Bu iki yönlü kayıp, Kur’an’da defalarca vurgulanır:

"Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir." (Yunus 62 vb.) – Bu, Allah dostları içindir.

Oysa cehennemlikler hem korkacaklardır (azaptan dolayı), hem de üzüleceklerdir (cenneti kaybettikleri için). Yani bu sistem sadece mahvolmak değil, yükselme fırsatını da kaçırmak demektir.

Bu sure, insanı modern azgınlıktan kurtarıp, secdeyle Rabbe yaklaştıran ve yücelten bir diriliş manifestosudur. Bu çağın Müslümanı bu çağrıyı duymazsa, o zaman kime hitap ediyor bu ayetler?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...