Meleğin “Gör!” Dediği
2. Bölüm: Basîret Ne Zaman Açılır?
“Ama onların kalpleri vardır, onunla anlamazlar; gözleri vardır, onunla görmezler; kulakları vardır, onunla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidir; hatta daha da sapıktırlar. İşte bunlar gaflette olanlardır.”
(A‘râf Suresi, 179)
Basar ile Bakılır, Basîret ile Görülür
İnsanın iki gözü vardır: Biri basar, diğeri basîret... Basar, dış dünyaya açılır; maddî olanı algılar. Basîret ise bâtına, hakikate açılır; ilâhî olanı fark eder. Fakat her göz bakmaz; her bakan görmez. Melek ise “Gör!” dediğinde basîretin açılmasını ister. Peki ama ne zaman açılır bu göz?
Basîretin açılması, gaflet perdesinin kalkmasıyla mümkündür. Bu perde bazen kibirdir, bazen hevâdır, bazen nefsin sesiyle karışan dünya gürültüsüdür. İnsan, kendine ve dış dünyaya meylettikçe iç âlemine yabancılaşır. Kalbi kararan kimse artık görmez olur; melek seslense bile duyamaz, ayet açılsa bile okuyamaz.
“Hayır! Doğrusu onların kazandıkları, kalplerini paslandırmıştır.”
(Mutaffifîn Suresi, 14)
Perdeyi Yırtanlar: Tövbe, Tevazu, Tezekkür
Basîreti açan anahtarlar üçtür:
Tövbe: Kalbi temizler, pası siler. Gafletin tortusunu arındırır.
Tevazu: Kibrin kararttığı kalbe ışık olur. Melekler kibirli olana değil, tevazuya sarılana yaklaşır.
Tezekkür: Ayetleri hatırlamak, yaratılışı tefekkür etmek… Kalbi diri tutan en büyük meleksel çağrıdır.
“İşte bunda kalbi olan yahut (şahid olarak) kulak veren bir kimse için elbette bir öğüt vardır.”
(Kâf Suresi, 37)
Görmek İrade İster: Niyet Etmeyene Kapı Açılmaz
Basîret, göz gibi doğuştan açık değildir. Onu açmak bir çabadır. Niyetin yoksa hakikate perdelenirsin. Allah bir kulun niyetini görünce kalbine melek gönderir; o melek “Gör!” der. Bu öyle bir görmektir ki, artık ne kâinat sıradan görünür ne de Kur’an sadece söz gibi okunur. Artık ayetler yakar, kevnî olaylar konuşur, kalp duyar ve göz görür.
Musa aleyhisselam Tur Dağı’na çağrıldığında, o artık duyduğunu gördü ve gördüğüyle kendinden geçti.
“Rabbin dağa tecelli ettiğinde, onu paramparça etti; Musa baygın düştü.”
(A‘râf Suresi, 143)
Bu, sadece bir mucize değil; basîretin açılmasının zuhurudur. O yüzden arifler şöyle demiştir:
“Gözüm açık ama göremem, ancak kalbimle baktığımda görürüm.”
Sonuç: Melek Çağırır Ama Kapıyı Sen Açarsın
Melek “Gör!” der. Fakat bu çağrıya icabet etmek senin iradene, tevazuna ve tezekkürüne bağlıdır.
Basar her an bakar, ama basîret görmek için hazırlanır. Ve bir gün, o iç kapı açıldığında artık göz değil, kalp şahitlik eder.
“İşte bu (Kur’an), kalbi olan yahut kulak verip de şahit olan kimse içindir.”
(Kâf Suresi, 37)
Yorumlar
Yorum Gönder