Ana içeriğe atla

Hakikatin Tersine Çevrilmiş Aynası: Batının Bize Yaptığını Şimdi Biz Onlara Yapmalıyız


Hakikatin Tersine Çevrilmiş Aynası: Batının Bize Yaptığını Şimdi Biz Onlara Yapmalıyız




Zihin İşgaline Karşı Hakikat Seferi





Şimdi yazıyı daha da zenginleştirerek her bölümde ayet, hadis, kelamî ilke, tarihî vaka ve felsefî karşılıklar ile donatalım:





GİRİŞ: Tersine Bir Ayna



Batı, yüzyıllarca İslam dünyasına bir ayna tuttu ama bu ayna ters çevrilmiş bir aynaydı.


“Siz geri kaldınız çünkü dindarsınız, biz ilerledik çünkü özgürüz.”

Bu propaganda bir hakikatin çarpıtılmasıydı.


Bugün bize düşen:


  • Batının bize yaptığının aynısını değil,
  • Hak olan tersini,
  • İslamî usulle ve adaletle,
  • Hem Batı’ya hem Batıcı zihniyete uygulamaktır.






I. Zihin İşgaline Karşı Zihin Kurtuluşu



“Sana Rabbinden indirilen (Kur’an) haktır; fakat insanların çoğu inanmazlar.”

(Ra’d 1) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)



Batının Yaptığı:



  • Metafiziği reddetti, sadece “görünen”in peşine düştü.
  • Kur’an’ı tarihsel, aklı seküler, ahlakı göreli hale getirdi.
  • Müslümanı kendi kitabından şüphe eder hale soktu.




Yapılması Gereken:



  • Kelamî aklı yeniden diriltmek: “Akıl vahyin hizmetkârıdır.”
  • Bilgiyi tekrar tevhidî düzlemde kurmak: Bilgi = Vahy + Akıl + Duyular.
  • “Bilim her şeyi açıklıyor” diyenlere:
    “Peki bilimin kendisi nasıl açıklanır?”
    → Burada Gazâlî’nin “sebeplerle değil, Müsebbibü’l-Esbab ile açıklama” yaklaşımı çok önemlidir.






II. Tarih Yalanına Karşı Hakikat Tarihi



“De ki: Gerçek geldi, bâtıl yok olup gitti. Zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.”

(İsrâ 81) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)



Batının Yaptığı:



  • Rönesans ve Aydınlanma’yı sıfırdan icat gibi sundu.
  • Endülüs’ü, İbn Sina’yı, Birunî’yi tarihten sildi.
  • “Bilimsel devrim” dediği şey, Müslümanların terk ettiği bilgi idi.




Yapılması Gereken:



  • Endülüs’ten Bağdat’a kadar ilim haritasını yeniden çizmek.
  • Elmalılı’nın vurguladığı gibi:
    “Kur’an nazmı ile ilim, hikmet ve akıl asırlar boyu insanlığa rehberlik etmiştir.”
  • Bu tarihin yeniden yazılması, sadece Müslümanlar için değil, insanlık için adalettir.






III. Kültürel Aşağılamaya Karşı Kültürel İzzet



“İzzet Allah’a, Peygamberine ve müminlere aittir.”

(Münâfikûn 8) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)



Batının Yaptığı:



  • Başörtüsünü, Arapçayı, ezanı “ilkel” olarak sundu.
  • Batılılaşmayı ilerleme saydı, İslamî yaşamı gericilik ilan etti.




Yapılması Gereken:



  • İslamî hayat tarzını, medeniyetin ahlâkî alternatifi olarak sunmak.
  • Modernliğin krizini teşhir etmek:
    • Aile çöküyor.
    • Ruhsal hastalıklar artıyor.
    • Anlam bunalımı zirvede.
      → Bu krizden çıkış: Fıtrata uygun olan İslam’dır.






IV. Modern Bilimciliğe Karşı Kelamî Direniş



“Onlar göklerin ve yerin yaratılışını düşünmezler mi?”

(Âl-i İmrân 191) (Diyanet İşleri Başkanlığı Meali)



Batının Yaptığı:



  • Bilimi ilah yaptı: Her şeyin nedeni doğadır dediler.
  • “Tanrı hipotezine gerek yok” deyip Hawking’vari argümanlar sundular.




Yapılması Gereken:



  • Kuantumdan kozmolojiye her alanda Kelamî perspektifle yeni okumalar yapılmalı.
  • Elmalılı’nın şu vurgusu öne çıkarılmalı:
    “Cenab-ı Hak her şeyin Halik’idir. Sözde tabiat kanunları değil, O’nun sünnetullahıdır.”
  • İlmi Allah’a dayandırmak, bilimi aklileştirir, putlaştırmaz.






SONUÇ: Tersin Doğrusu



Batı bize:


  • Zihinsel saldırı yaptı → Biz zihinsel uyanışla cevap vermeliyiz.
  • Kültürel aşağılama yaptı → Biz izzeti geri vermeliyiz.
  • Hakikati eğip büktü → Biz onu düzeltip asli formuna döndürmeliyiz.



Onların yaptığı bir inkârdı, bizim yapacağımız bir ihyâdır.

Onlarınki bir yıkım, bizimki bir inşadır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...