Ana içeriğe atla

Fen de Din de Allah’ın Ayetlerini Okur: Bakara 164’te Bütün Bilimlerin Yüzü Var

Fen de Din de Allah’ın Ayetlerini Okur: Bakara 164’te Bütün Bilimlerin Yüzü Var

Bugün bize öğretilen bir algı var: Sanki din ile fen birbirine zıt, iki ayrı dünyaymış gibi. Dinin alanı sanki yalnızca ibadet, fenne ait alanlar ise gerçeğin tek kaynağıymış gibi gösteriliyor. Oysa Kur’an’ı okuyan bir mü'min bilir ki, fen de, din de, akıl da, kalp de, hepsi Allah'ın ayetlerini okumaktadır.

Ve bu hakikat, en derli toplu biçimde şu ayette ortaya konur:

"Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara faydalı şeylerle denizde yüzün gemide, Allah’ın gökten indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği suda ve yeryüzünde her türlü canlıyı yaymasında, rüzgârları estirmesinde ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutta, aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır." — Bakara 2/164

لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
"Düşünüp, aklını kullanan bir toplum için elbette ayetler, deliller vardır."

Bu ifadede geçen "âyât" kelimesi, açık alametler ve kesin deliller, karşısında ciddi olarak hiçbir söz söyleme ihtimali bulunmayan apaçık mucize demektir. Kur'an'ın ayetlerine "ayet" denmesi de bu mana ile ilgilidir.

Demek ki Allah Teala'nın iki çeşit ayeti vardır:

1- İcad ve yaratılış kitabındaki fiili ayetler,
2- İndirdiği kitaptaki sözlü ayetler.

Bunların ikisi de Allah'ın zatına, sıfatlarına, hüküm ve iradelerine delalet ettiklerinden dolayı "ayet" ismini almışlardır. Bu iki kitap ve bu iki çeşit ayet, karşılıklı olarak biri diğerinin işareti, öbürü de onun işaret edip gösterdiği şeydir. Biri, diğerinin açıklaması ve tefsiridir. Tam anlamıyla marifet; Allah tarafından indirilen kitabın sözlü ayetlerinden, yaratılış kitabının fiili ayetlerini ve ondan Hak Teala'nın zat ve sıfatlarını okuyup, anlamak, anladıktan sonra onun kanunlarına, emirlerine ve hükümlerine uyarak, doğru yoldan, "Radıye" ve "Merdıyye" makamlarını elde etmekle "bakabillaha" ulaşmaktır.

İşte Kur'an'ın bu sözlü ayeti, bize birçok fiili ayetleri özetleyip göstererek bu kainat devletinin sınırsız ve sonsuz değişikliğini, sürekli ve herkesi aciz bırakan bir nizamla icad edip düzene koyanın, her şeyi düzenleyip yönetenin yüce yaratıcı olduğunu anlatır. Akıl ile ma'kulün; dış dünya ile zihnin uyum noktasında, her şeyin yöneticisi olan Allah, varlığını ve birliğini ortaya koyar. Allah, zatında ve sıfatlarında birdir. O'nun kudreti ve rahmeti herşeyi kaplamıştır. Bunun için O, bütün insanlara tam ve mükemmel olarak yeterli olup, ortağı ve benzeri bulunmaktan münezzehtir. İşte bu ayet, bu hususlara delalet eden birçok açık delili, gayet veciz ve bununla beraber gayet basit ve açık bir şekilde biraraya toplamıştır. Bunda açık ve kapalı olarak nice ilimlerin ve fenlerin konu ve gayeleri vardır.

Bunu en değersiz ve en basit bir akıl duyar ve en yüksek akıllar, bunda ebedi bir tetkik ve müşahede gayesi bulur.Netice olarak hiçbir akıl bu karardan dışarı çıkamaz.

İşte Kur'an, en yüksek ilim ve fen meselelerinin bu şekilde özünü alarak bütün seçkin insanların ve halkın açıklıkla anlayacağı derecede basitleştirip öğretiyor. Tereddüt ve hayalin, şiir edebiyatında hiçbir gerçeğe uymayan ve haksız yere "ibda" (icad) adı verilen hayal gücünün gelip geçici ve yalancı bir bakışını okşayarak insanı bir an için ve bir daha tekrarlanmamak şartıyla çarpıp geçen boş manalarında bir teselli zevki aramaya alışmış olan ruhlar, Kur'an'ın bütün yaratılışa ayna olan benzersiz nazmında mucizeli bir yükseklik duymazlarsa bunun sebebini, yaratılışlarındaki zevklerinin ve akıllarının birtakım hevesler içinde iflas etmiş olmasında aramalıdır.


1. Ayet Ne Anlatıyor?

Bu ayet, bir mü'mine evrendeki olaylara sadece fiziksel değil, metafiziksel gözle de bakmasını öğretir. Sayılan unsurlar dikkatle incelendiğinde şu alanlara hitap ettiği görülür:

  • Astronomi → Göklerin yaratılışı, gece-gündüz

  • Okyanus Bilimi & Fizik → Gemi hareketi ve dengesi

  • Meteoroloji → Yağmur, bulut

  • Biyoloji & Ekoloji → Canlıların yeryüzüne yayılması

  • Fizyoloji & Canlılık → Toprağın dirilmesi

  • Havacılık & Atmosfer Bilgisi → Rüzgar ve bulut

Yani bu ayet, modern bilimlerin tamamının ortak kesitinde yer alan bir öğretidir.

Ama Kur’an bu olaylara "doğal süreçler" demez, "ayet" der. Çünkü bunlar, sadece varlığın görünür yüzü değil; bir mananın görünür kılınmış halidir.


2. Fen, Ayetleri Kazır; Din, O Ayetleri Yorumlar

Fizik, kimya, biyoloji; bir şeyi "nasıl" sorusuyla anlamaya çalışır. Ama "neden?" ve "niçin?" sorularını cevaplayamaz.

Kur’an ise her şeyi sebebi, maksadı, hikmeti ve neticesiyle anlatır.

Dolayısıyla fen, Allah'ın kudret ve hikmetini ortaya çıkaran bir kazı aracı gibidir. Din ise bu bulunan şeyin neyi ifade ettiğini, niçin var olduğunu, nereye işaret ettiğini anlatan yönlendirici bir haritacı gibidir.


3. Aklın ve Kalbin Birlikte Baktığı Yer: Ayetler

Kur’an, bu maddi gerçekliklerin sadece bilimsel analizlere açık olmadığını; aynı zamanda kalp ve akıl ortaklığıyla okunması gereken birer ayet olduğunu belirtir:

"Bunda aklını kullananlar için ibretler vardır."

Ayet, sadece Kur’an satırında değil;

  • Yağmurda,

  • Rüzgarda,

  • Gemi dengesinde,

  • Göklerin düzeninde de vardır.

Ve bunlara bakıp Allah'la bağ kurmak isteyen insan, hem mühendis olur, hem mütefekkir olur, hem abid olur.


4. Sonuç: Bilim Allah'ın Sanatını Anlatır, Din O'nu Tanıttır

Bugün felsefe, bilim ve din arası yapay ayrımlar, gerçeği bozmaktan başka bir işe yaramamıştır. Hakikat, tevhid üzerine kuruludur.

"Afakta (dış dünyada) ve enfuste (içlerindeki nefislerde) onlara ayetlerimizi göstereceğiz ki, onun (Kur'an'ın) gerçek olduğu kendilerine apaçık belli olsun."
— Fussilet 53

Bu, fen ilimlerinin de, metafizik hakikatlerin de aslında bir noktada buluştuğunu gösterir.

Ve bu da müslümanın görevidir: Görmek, düşünmek, göstermek ve şahitlik etmek:

"İşte böylece sizi insanlar üzerine şahitler olasınız diye vasat bir ümmet yaptık."
— Bakara 143

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...