Ana içeriğe atla

🔬 Kudret mi Tesadüf mü? Bilimin Determinizmle İmtihanı, Evrimin Çöküşü ve İlahi Kudretin Beyanı

🔬 Kudret mi Tesadüf mü?

Bilimin Determinizmle İmtihanı, Evrimin Çöküşü ve İlahi Kudretin Beyanı




Giriş: Bilimin Tevhidle Yolları Neden Ayrıldı?



Modern bilimin başlangıcında, evrende görülen düzen ve hikmet, insanı Allah’ın kudretini tanımaya sevk ediyordu. Newton, Kepler, Galileo gibi öncüler, kâinattaki matematiksel nizamı “ilahi aklın tecellisi” olarak yorumluyordu. Fakat Aydınlanma sonrası bu düşünce yavaşça yön değiştirerek varlıktaki düzeni Allah’tan koparıp tabiat denilen, ne olduğu bile tanımlanamayan bir “doğa ilahına” yüklemeye başladı.


Bu zihinsel kırılmanın özünde yatan şey: Determinist dünya görüşüdür.



1. 

Determinizm: Kudreti Redde Giden Felsefî Zehir



  1. ve 18. yüzyıllarda, Newton mekaniğiyle şekillenen “saat gibi işleyen evren” algısı, tüm olayların mutlak sebep-sonuç zinciriyle açıklandığı bir evren modeli kurdu. Bu modelde:




  • Sebepler otomatik olarak sonuçları doğurur,
  • Tabii kanunlar değişmezdir,
  • Yaratıcıya gerek yoktur.



İşte evrim de bu zeminde doğdu: Tabiatın kendi kendine işlediği bir süreç olarak…





2. 

Evrim: Determinizmin Biyolojideki Seküler Tercümesi



Charles Darwin’in ortaya attığı evrim teorisi, canlıları kör mutasyon ve doğal seçilim gibi şuursuz mekanizmalarla açıklamaya çalıştı. Bu teoriye göre:


  • Hayat tesadüfen cansız maddeden doğmuştur,
  • Türler zamanla gayesizce çeşitlenmiştir,
  • Karmaşık yapılar hedefsiz bir birikimin sonucudur.



Bütün bunlar, ilahi kudretin, kasdın, iradenin ve hikmetin inkârıdır.

Ve evrim teorisi, bu inkârı bilim kılığına sokmaya çalışan bir ideolojik projedir.





3. 

Modern Bilim: Kendi Silahıyla Determinizmi Çökertti




🔬 

Kuantum Mekaniği:



  • Maddenin en temel düzeyinde belirsizlik vardır.
  • Olaylar mutlak nedenlere değil, olasılık dağılımlarına göre oluşur.
  • Ölçüm olmadan fiziksel gerçeklik sabit değildir.



Determinist bir evrende bu mümkün değildir. Bu nedenle klasik nedensellik çökertildi.





🌌 

Big Bang ve Kozmoloji:



  • Evrenin başlangıcı vardır.
  • Zaman, mekân ve madde sonradan var olmuştur.
  • Ezeli evren modeli çökmüştür.



Bu da Kur’an’ın ezelden beri söylediği “kûn fe yekûn” (ol der, olur) hakikatini destekler.





🧬 

Evrimin Bilimsel Çıkmazları:



  • Makroevrim (bir türden başka türe geçiş) gözlenmemiştir.
  • Ara geçiş fosilleri yok denecek kadar azdır.
  • Genetik bilgi artışı, kör mutasyonlarla açıklanamaz.
  • Bilinç, ruh, ahlak, sanat gibi metafizik varlıkların evrimle hiçbir açıklaması yapılamaz.






4. 

Abiyogenez: Evrimin Başlayamadığı Yerde Yaratıcıya Mecburiyet



Evrimciler, genellikle canlılık “başladıktan sonra” konuşurlar. Fakat asıl soru şudur:


İlk canlı nasıl ortaya çıktı?

Yani cansızdan canlı nasıl oluştu?


Abiyogenez iddiaları:


  • Hiçbir laboratuvarda başarıyla taklit edilemedi,
  • Moleküler yapılar tesadüfle kurulamadı,
  • Bilgi taşıyan DNA’nın ortaya çıkışı açıklanamadı.



Bir hücrenin:


  • DNA/RNA’sı,
  • Ribozomları,
  • Hücre zarı,
  • Protein enzimleri,
  • Metabolizması…



…aynı anda, işlevsel biçimde oluşması gerekir. Bu, olasılık hesaplarıyla imkânsızdır.





5. 

Aklen ve Kelâmî Olarak: “Başlatıp Bırakan” Yaratıcı Olmaz



Zorda kalan evrimcilerin kaçış cümlesi şudur:


“Pekâlâ, belki ilk canlıyı bir yaratıcı yaptı ama sonrası evrimle gelişti.”


Bu, ne aklen ne kelâmî olarak kabul edilebilir.


Çünkü:


  • Allah kudret sahibidir. Bir şeyi başlatan O’yken, onu gayesiz doğaya bırakmaz.
  • Her an yaratan O’dur. “Yarattı ama çekildi” demek, deizmin bilimsel versiyonudur.
  • Yaratma fiili devamlıdır. Kur’an: “O, her an bir yaratış içindedir.” (Rahmân 29)



Bu mantığın arkasındaki asıl niyet:


  • Allah’ın her an failliğini reddetmek,
  • Tabiatı bağımsız fail yapmak,
  • İlahi hesap ve irade fikrinden kaçmak,
  • Bilim adı altında seküler din üretmektir.






6. 

Evrim ve Determinizm: Birbirine Bağımlı İki Hurafe




🔗 Evrim teorisi, başından itibaren determinist evren modeline dayanır



Darwin’in evrim teorisi, 19. yüzyılın Newtoncu fizik anlayışıyla doğmuştur.

Bu anlayışta:


  • Her şey mutlak nedensellikle işler,
  • Olaylar zorunlu sonuçlara dönüşür,
  • Evren kendine yeterli bir sistemdir.



İşte evrim teorisi de bu mekanistik anlayışın biyolojik yorumudur:


  • “Mutasyonlar olur, seçilim işler, türler dönüşür”
  • Yani fail olmadan işleyen bir sistem varsayılır.






🔨 Determinist Zemin Çökünce Evrim De Çöker



Modern fizik, bu determinist zemini iki temel noktadan yıkmıştır:



⚛️ Kuantum Fiziği:



  • Evrenin temelinde belirsizlik ve olasılık vardır,
  • Mutlak nedensellik yoktur,
  • Gözlem olmadan gerçeklik sabitlenemez.



🔁 Bu durumda mutasyon-seçilim gibi mekanizmalar, belirli bir düzende işlemez.

Yani evrimsel süreç fiziğe aykırı hale gelmiştir.



💥 Big Bang:



  • Evrenin bir başlangıcı vardır,
  • Zaman, mekân, madde sonradan var olmuştur,
  • Sonsuz geçmişe dayalı neden-sonuç zinciri (teselsül) imkânsızdır.



🔁 Evrimci modelin ezelî evren varsayımı yıkılmıştır.

Artık başlangıç için zorunlu ve yaratıcı bir fail gerekir.





7. 

Qualia Meselesi: Bilincin Evrime Meydan Okuyan Ayaklanması



Qualia, kişinin yaşadığı öznel deneyimlerin doğrudan algısıdır:


  • Kırmızıyı kırmızı görme,
  • Acıyı acı hissetme,
  • Müzikten duygulanma,
  • Hüzün, sevgi, vecd gibi duygu hâlleri.



Bu deneyimlerin fiziksel açıklaması yoktur.

Ne sinir hücreleri, ne elektrik akımı, ne hormonlar bir “duyumsama” üretmez. Çünkü:


🧠 Beyne ulaşan elektriksel sinyallerin şu renkte, şu şekilde algılanması gerekir diye bir zorunluluk yoktur.

Ama buna rağmen tüm insanlık:



  • Kırmızıyı kırmızı görür,
  • Acıyı acı hisseder,
  • Sesi, kokuyu, tatlıyı aynı tecrübeyle algılar.



Bu durum:


  • Maddenin aynı tepkimeyi vermesiyle açıklanamaz,
  • Fiziksel süreçlerle izah edilemez,
  • Sadece fıtrata yerleştirilmiş yaratılmış bilinç yapısıyla açıklanabilir.






📚 Kelâmî Sonuç:



  • Bilinç, ruh, duygu, anlam — bunlar maddenin üretemeyeceği varlıklardır.
  • Qualia, Allah’ın ruh verdiği canlının iç âleminde tecelli eden yaratılış mucizesidir.
  • Bu da evrimin değil, yaratılışın delilidir.






📌 Net Hüküm:



🔴 Evrim teorisi, determinizm zemini olmadan işlemez.

🔴 Kuantum fiziği ve Big Bang ile bu zemin çökertilmiştir.

🔴 Bilinç ve qualia gibi olgular evrimi yalanlar, ruhun varlığını doğrular.

🔴 Geriye kalan tek açıklama:

Her şeyi her an yaratan Allah’tır.


🔊 Evrim teorisi, Allah’ı dışlamak için inşa edilen determinist bir tapınaktır.

Kuantum ve Big Bang ise bu tapınağı temellerinden dinamitlemiştir.

Artık tek bir açıklama kalmıştır:

“O, her an bir yaratış içindedir.” (Rahman, 29)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...