Ana içeriğe atla

🌩️ Vesilecilik (Occasionalism) Nedir?

🌩️ Vesilecilik (Occasionalism) Nedir?

Tanım:
Gazâlî’ye göre evrendeki hiçbir varlık, başka bir varlığı etkileyerek doğrudan bir fiil meydana getirmez.
Görünen sebepler (ateş, su, bıçak, vs.), sadece bir vesile, bir bahane, bir baharî zarftır.
Asıl işi yapan, her şeyi yaratan ve oluşturan yalnızca Allah’tır.


📜 Gazâlî Ne Diyor?

🔸 El-Munkız mine’d-Dalâl ve Tehâfütü’l-Felâsife eserlerinde diyor ki:

“Alışılmış olan bir şeyin varlığı, zorunlu değildir. Her alışkanlık bir zorunluluk doğurmaz. Bu yüzden ateşin pamuğu yakması, ancak Allah’ın yaratmasıyladır.”

Yani:

  • Ateş yakmaz.

  • Bıçak kesmez.

  • Güneş ısıtmaz.

Bunlar sadece Allah’ın yaratışına vesile kılınmış araçlardır.
Gözümüzde sebep-sonuç olarak gördüğümüz şeyler, aslında Allah’ın iradesiyle ardışık yaratmalardır.


🔍 Gazâlî’nin Dayanağı Ne?

1. Akli Delil:

a. Teselsül Problemi:

Bir şeyin başka bir şeye sebep olduğunu kabul edersek, o sebebin de başka bir sebebe bağlı olması gerekir. Bu zincir sonsuza kadar giderse hiçbir şey oluşamaz.

b. Kudret Sahibi Yaratıcı Gerekliliği:

Eğer bir şey gerçekten “yapıyorsa”, o zaman onun da kudret sahibi, hayat sahibi ve irade sahibi olması gerekir. Ama tabiatta bu özellikler yoktur.

2. Naklî Delil:

Kur’an’da defalarca:

“Allah yaratır.”
“Sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır.” (Saffat 96)
Diyanet Meali

Bu, insanın fiilleri dahil her şeyin asıl yaratıcısının Allah olduğunu gösterir.


🧪 Deneysel Bir Örnek: Ateş–Pamuk Meselesi

Gazâlî’ye sıkça atfedilen meşhur örnek:

“Ateş pamuğu yakıyor gibi görünür ama gerçekte pamuk Allah’ın izniyle yanar.”

Bunu test etmek için düşünce deneyi yapar:

  • Hz. İbrahim’in ateşe atılması kıssasını örnek verir.

“Ey ateş! İbrahim’e serin ve selamet ol!” (Enbiyâ 69)
Bu ayet, doğrudan sebep-sonuç ilişkisini kırar. Ateşin “özünde yakıcılık” varsa, bu olay mümkün olmazdı.
Ama ayet, ateşin ancak Allah dilerse yakacağını gösterir.


🧠 Gazâlî'nin Felsefî Rakiplerine Cevabı

a. Aristoteles ve İbn Sina:

Bu filozoflara göre ateş “doğası gereği” yakar. Gazâlî buna şöyle karşı çıkar:

“Doğal zorunluluk yoktur. Biz sadece alışkanlıkla bir düzen görüyoruz. Bu düzeni kuran Allah’tır.”

b. Farabi ve Felasife:

Gazâlî, Tehâfütü’l-Felâsife adlı eserinde Farabi ve İbn Sina’nın doğaya neredeyse ilahlık izafe ettiğini söyler ve bu görüşleri küfre kadar götürebilecek bir sapma olarak niteler.


💡 Modern Fiziğe Benzetme: Kuantum Vesilecilik mi?

Kuantum fiziğinde:

  • Parçacıklar gözlemlenmeden yerleri yoktur.

  • Olasılıklar, ancak gözlem anında gerçeğe dönüşür.

Bu, sanki Allah’ın her an yaratmakta olduğunu gösterir gibi:

“O her an bir iştedir.” (Rahmân 29)
Diyanet Meali

Bu da vesileciliğe modern bir pencere açar.


📚 Vesilecilik Teorisi Ne İfade Eder?

Görünürde SebepGerçek FailAçıklama
AteşAllahYakma kudreti ateşte değil, Allah’tadır.
SuAllahSerinletici veya öldürücü özelliği veren O’dur.
İnsan eliAllahHareketi yaratan da, sonucu olduran da O’dur.
Kalem yazdıAllah yazdırdıKalem bir araçtır; yazıyı yaratan Allah’tır.

📌 Sonuç

Gazâlî’ye göre:

✅ Sebep yoksa sonuç da yok diye düşünmek doğrudur ama
❌ Sebep sonucu doğurur demek yanlıştır.

Her şeyin gerçek müessiri, her an yaratıcı olan Allah’tır.
Tabiat, sadece O’nun kudretine sahne olur; kendi başına hiçbir fiilde bulunamaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...