Ana içeriğe atla

Zinciri Kim Başlattı? Sebep-Sonuç Makinesi ve İradesiz Bilimin Çöküşü

Zinciri Kim Başlattı? Sebep-Sonuç Makinesi ve İradesiz Bilimin Çöküşü

(Alacakaranlıktan Sözde Aydınlığa – Bölüm II)


Hazırlayan: Abdullah Kuloğlu


🔁 1. Sebep–sonuç zinciri: Bilimin motoru ama mantığın tuzağı

Batı bilimi, özellikle Aydınlanma’dan sonra şunu iddia etti:

“Her olayın bir sebebi vardır. Bu sebepler zinciri evreni açıklar.”

Peki doğru mu? Yalnızca kısmen.

  • Evet, fizikî dünyada sebep-sonuç ilişkisi gözlemlenir.

  • Ama bu ilişki zorunlu bir bağ değildir, sadece alışılmış bir düzendir.

  • Bunu ilk fark edenlerden biri: Gazâlî.

“Odun ateşte yanar, çünkü Allah öyle dilemiştir. Ateşin zorunlu özelliği değildir.”
(Tehâfütü’l-Felâsife)


🧠 2. Felsefî kriz: Zincir nereye kadar gider?

Sebep–sonuç zinciri şöyle işler:

A → B → C → D…

Ama bu zincir sonsuz geriye giderse, ciddi bir kriz ortaya çıkar:

  • Başlangıç yok,

  • İrade yok,

  • Anlam yok.

Bu durumda şu üç şey çöker:

  • Sorumluluk (çünkü her şey zorunlu),

  • Ahlâk (çünkü tercih yok),

  • Allah inancı (çünkü zincirin kendisi tanrılaşır).

İşte bu yüzden bu zincirin bir yerde kesilmesi, yani kendi dışında hiçbir sebebe muhtaç olmayan ilk faile varılması gerekir.


💥 3. Zincirin Asıl Kırıldığı Yer: Big Bang

🔓 Aydınlanmacılar ne yaptı?

  • Newtoncular ve materyalistler, zinciri sonsuz geriye doğru uzattılar.

  • Evreni ezelî, tabiatı zorunlu ve her şeyi kendi kendine işleyen bir saat mekanizması gibi düşündüler.

Ama bu yaklaşım:

  • Hem mantıken imkânsızdı (sonsuz geriye gidiş gerçekleşemez),

  • Hem de bilimsel olarak yanlışlandı.

🌌 Big Bang ne yaptı?

Big Bang dedi ki:

“Evrenin başlangıcı vardır. Zaman, mekân ve madde birlikte yaratılmıştır.”

Bu ne demek?

  • Evren sonradan meydana gelmiştir.

  • Zincir, bir anda başlamıştır.

  • O hâlde zincirin dışında, zamanüstümadde-ötesiiradeli bir İlk Sebep zorunludur:

 Bu, Allah’tır.
❝O Evvel’dir, O’ndan önce hiçbir şey yoktur.❞ (Hadîd, 3)

Big Bang, sonsuz sebep zinciri modelini çöpe atmıştır.
Bu zinciri başlatan bir "Ol!" emri olmadan açıklama tamamlanamaz.


🔩 4. Newton’un zinciri kırıldı: Bilim artık zincirle açıklayamıyor

✦ Kuantum:

  • Aynı başlangıç şartlarından farklı sonuçlar çıkabiliyor.

  • Sebep–sonuç zorunlu değil, sadece olasılıklı.

✦ Gözlemci etkisi:

  • Gözleyen bilinç yoksa sistem farklı davranıyor.

  • Bu, iradenin (fail sebep) geri dönüşüdür.

✦ Kaos ve Entropi:

  • Basit sistemler bile çok küçük etkilerle karmaşık ve öngörülemez sonuçlar verir.

  • Evren kendini sürdüremiyor. Dış müdahale olmadan düzen devam edemez.


🧨 5. İradesiz bir evren modelinden özgür insan çıkar mı?

Hayır.

Eğer evren:

  • Kendi kendine işliyorsa,

  • Her şey zorunlu zincirle yürüyorsa,

O zaman insan da:

  • Bu makinenin sadece bir dişlisidir.

  • O hâlde özgürlük bir yalandırsorumluluk anlamsızdır.

Ama modern bilim:

  • Evrenin kendiliğinden olmadığını,

  • Belirsizlik, tercih ve başlangıç içerdiğini gösterdi.

Bu da bizi tekrar Kelâm’ın ve Kur’an’ın işaret ettiği hakikate getirir:

Her şeyin başında irade vardır. Kudret vardır. Allah vardır.


✨ 6. Kur’an’ın zinciri nasıl kırdığına dikkat:

“Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca ‘Ol!’ demesidir; o da oluverir.”
(Yâsîn, 82)

Yani:

  • Zincir = araçtır.

  • Başlatan = Allah’tır.

  • Zincire anlam veren = gayedir.


⚖️ SON SÖZ:

Big Bang ile bilim şunu itiraf etmek zorunda kaldı:
“Zincir kendiliğinden başlamamıştır; başlatılmıştır.”

Ama seküler zihin hâlâ:

  • “Evren kendiliğinden doğdu” diyerek,

  • Zinciri başlatan failin adını anmaktan kaçıyor.

Oysa hakikat çok açık:

Zincir vardır. Ama zincirin başında 'Kün!' emri olmadan hiçbir şey var olamaz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...