📜 Anlamın Sömürgeleştirilmesi ve Batı’nın Kavram Sömürüsü: Bölüm 6 - Anlamın İşgali: Kavramlar Nasıl Çalındı?
Anlamın Sömürgeleştirilmesi ve Batı’nın Kavram Sömürüsü: Bölüm 6 - Anlamın İşgali: Kavramlar Nasıl Çalındı?
Batı, sadece toprakları ve kaynakları değil, anlamın kendisini de sömürgeleştirdi. Özgürlük, ahlak, bilim, insan hakları, demokrasi… Herifler her şeyi kendi çıkarlarına göre eğip büküyorlar. Ne hak tanırlar, ne ölçü dinlerler. Ellerine geçen her kavramı, hakikatin özünden koparıp kendi hâkimiyetlerinin kılıfı yaptılar. Peki, bu kavramlar nasıl çalındı ve nasıl kirletildi? Anlamın işgalini deşifre edelim ve hakikati geri alma yolunu çizelim.
Batı, tarih boyunca kavramları ele geçirip içlerini boşalttı:
- Din: Haçlı seferleriyle katliamlar yapıldı, “kutsal savaş” dediler. Bugün de “sekülerizm” adına vahiy dışlanıyor.
- Bilim: Hakikat arayışı olmaktan çıktı, materyalizmin ve kapitalizmin hizmetkârı oldu.
- Özgürlük: Allah’a kulluktan kurtuluştan, nefsine köleliğe dönüştü.
- Ahlak: Tanrı’nın ölçülerinden koparıldı, bireyin hevasına indirgendi.
- Demokrasi: Halkın iradesi değil, Batı’nın çıkarlarının aracı oldu.
Batı, kavramları çalarak anlamı işgal etti. Her kavram, hakikatten koparılıp Batı’nın hegemonyasına hizmet eden bir araca çevrildi.
Batı, kavramları evrensel gibi sunar, ama sadece kendi çıkarına uyarsa:
- Bilimsel tarafsızlık: Ateizmi desteklerse “bilim”, tevhidi savunursa “hurafe”.
- İfade özgürlüğü: Siyonizm’e dokunursan hapse girersin, ama İslam’a hakaret “özgürlük”.
- İnsan hakları: Filistin’de katliam olur, susarlar; bir Batılı zarar görür, “kriz” çığlıkları atarlar.
- Demokrasi: İşine gelen hükümet “meşru”, gelmeyen “diktatör”.
Bu ne demek? Batı’nın kavramları, evrensel bir ölçü değil, seçici bir sopa. Kendi çıkarlarına hizmet ederse “değer”, etmezse “tehdit”.
Batı, kavramları bir sömürü makinesine çevirdi:
- Sömürgecilik: “Medenileştirme” ve “özgürlük” vaadiyle Afrika, Asya, Ortadoğu yağmalandı.
- Kapitalizm: “Bireysel özgürlük” ve “piyasa demokrasisi” dediler, ama zenginler kazandı, yoksullar köleleşti.
- Kültürel Hegemonya: Hollywood, medya, akademi… Batı’nın çarpık kavramları “evrensel” diye dayatıldı. İslamî değerler? “Geri” ve “tehlikeli”.
Kavramlar, Batı’nın elinde bir tuzak: Sana “değer” der, ama seni kendi sistemine zincirler.
Batı, kavramların anlamını gaspedip kendi çıkarlarına göre yeniden yazdı:
- Seküler Tanımlar: Kavramlar, Tanrı’dan koparılıp insan merkezli hale getirildi. Özgürlük, ahlak, haklar… Hepsi Batı’nın keyfine göre.
- Batı Merkezli Evrensellik: Batı’nın bireyciliği, liberalizmi, sekülerizmi “evrensel”; İslam’ın adaleti, merhameti, tevhidi “yerel” sayıldı.
- Anlam Tekeli: Batı, neyin “doğru” olduğunu belirleme hakkını ele geçirdi. Müslüman, “Hakikat Allah’tandır” dediğinde “yobaz”; Batılı, “Hakikat benim aklımdadır” dediğinde “aydın” olur.
Bu, epistemik sömürgeciliktir. Batı, sadece toprakları değil, anlam dünyasını da işgal etti. Kavramlar, hakikatin değil, Batı’nın hegemonyasının hizmetkârı oldu.
Kavramları Batı’nın işgalinden kurtarmak için:
- Vahye dayanalım: Hakikat, Allah’tandır. Özgürlük, ahlak, bilim, insan hakları, demokrasi… Bunlar, vahyin rehberliğinde anlam kazanır.
- Çarpıtmaları ifşa edelim: Batı’nın “evrensel” dediği her kavramı sorgulayalım: “Bu kimin çıkarına hizmet ediyor?”
- Kendi dilimizi kuralım: İslam’ın şura, adalet, merhamet, tevhid gibi kavramları evrenseldir. Batı’nın sahte ev Universal değerlerine ihtiyacımız yok.
İslam, kavramları hakikatle buluşturur. Hz. Ali’nin “Hak, batıl ile karışmaz” sözü, anlamı geri almanın rehberidir. Batı’nın çarpık kavramlarına karşı, kendi dilimizi, kendi ölçülerimizi diriltmeliyiz.
Batı, kavramları çaldı, içlerini boşalttı, kendi çıkarlarının oyuncağı yaptı. Ama hakikat kimsenin tekelinde değil. Özgürlük, ahlak, bilim, insan hakları, demokrasi… Bunlar, Allah’ın insana emanetidir; Batı’nın sömürü aracı değil.
Bir Musa çıkacak. Ve o, Firavun’un elinden anlamın asasını geri alacak, inşallah.
Bu yazı dizisi, Batı’nın sahte değerler sistemini deşifre etti. Bilim, ahlak, özgürlük, insan hakları, demokrasi ve anlamın kendisi… Hepsi, Batı’nın elinde bir sömürü aracına döndü. Ama hakikat, zincir kabul etmez. Müslümanlar olarak görevimiz, kavramları hakikatle buluşturmak, Batı’nın epistemik işgaline karşı kendi dilimizi, kendi ölçülerimizi inşa etmektir.
Sıradaki Adım?
Bu deşifreyi derinleştirmek istersen, belirli bir kavramı (örneğin adalet, merhamet veya tevhid) ele alıp daha detaylı bir analiz yapabiliriz. Ya da Batı’nın sömürgecilik tarihindeki başka bir yalanını ifşa edelim. Sen söyle, ne yapalım?
Bu deşifreyi derinleştirmek istersen, belirli bir kavramı (örneğin adalet, merhamet veya tevhid) ele alıp daha detaylı bir analiz yapabiliriz. Ya da Batı’nın sömürgecilik tarihindeki başka bir yalanını ifşa edelim. Sen söyle, ne yapalım?
Yorumlar
Yorum Gönder