Kalbe Dokunan Satırlar - 5
Unutulmuş Kalpler ve Kaybolan Zikir
Yazan: Abdullah Kuloğlu
İnsan unutur.
Yaptığını unutur, söylediğini unutur, nereye gittiğini unutur...
Ama en tehlikelisi şudur:
İnsan Allah’ı unutur.
İşte o zaman kalp kararır, ruh paslanır ve hayat sadece bir tekrar hâline gelir.
Kur’an bu hali açıkça anlatır:
“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.”(Haşr, 19)
Kalbin Diriliş Noktası: Tövbe ve Zikir
İnsan vardır, kalbi hastadır.
İnsan vardır, kalbi ölmüştür.
Ama Allah, ölü kalpleri tövbe ile diriltir,
hasta kalpleri zikirle tedavi eder.
“Allah, ölü toprağa hayat verir; size de ayetlerini açıklar ki düşünesiniz.”
(Hadîd, 17)
Tövbe ile kalp geçmişin yükünden arınır.
Zikir ile kalp geleceğe yeniden bağlanır.
“Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.”
(Ra’d, 28)
“Allah, tevbe edenleri sever.”
(Bakara, 222)
Tövbe ve zikir, hasta ve ölü kalplerin ilacıdır.
Onlarla kalp hem iyileşir, hem yeniden dirilir.
Zikirsiz Kalp, Susmuş Bir Saat Gibidir
Saatin içindeki çarklar dönmezse zaman ilerlemez.
Kalbin içindeki zikir susarsa, insan yürüyor gibi görünse de aslında yerinde sayar.
Tasavvuf büyükleri der ki:
“Zikirsiz kalp, ölüdür. Fakat zikirle dirilen bir kalp, Allah'ın nazarındadır.”
Zikir Sadece Dil Değil, Hâl İşidir
Zikir, sadece “subhanallah” demek değildir.
Zikir, her anda Allah’ı hatırlamak;
Bakarken, yürürken, yerken, susarken…
Her hâl üzere:
“Onlar, ayakta, otururken ve yanları üzere yatarken Allah’ı zikrederler.”(Âl-i İmrân, 191)
Zikir, Allah’ı unutmamaktır.
Gaflet Nasıl Başlar?
Gaflet, önce zikirden uzaklaşmakla başlar.
Sonra namazı geciktirmek, sonra Kur’an’ı terk etmek…
Ve sonunda kalp kararır, kulak duymaz, göz görmez hâle gelir:
“Onların kalpleri vardır ama onunla anlamazlar; gözleri vardır ama onunla görmezler; kulakları vardır ama onunla işitmezler.”(A’râf, 179)
Bir Kalbin Yeniden Dirilişi: Zikrin Sesiyle
Yolunu kaybetmiş bir adam, bir dergâhın önünden geçerken içeriden gelen zikir sesini duydu.
Kalbinde bir titreme hissetti. İçeri girdi, oturdu, sustu.
Hiçbir şey demedi.
Sadece dinledi.
Sonra yıllarca terk ettiği namaza döndü, tövbe etti.
Dedi ki:
“O gün bana nasihat eden bir söz değil, bir ses oldu. Allah’ı hatırlatan bir ses…”
Zikir: Kalbin Yarasıdır ve İlacıdır
Bir müminin kalbi bazen yanar. Ama bu yanış rahmettir.
Çünkü o yanışla Allah’ı anar.
Ve o anış, yarayı şifaya çevirir.
“Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.”(Ra’d, 28)
Son Söz: Kalbin Unuttuğunu Zikir Hatırlatır
Bugün hatırlamıyorsan, yarın unutulursun.
“(Onlara) ‘Bugünkü unutuşunuza karşılık, siz de bugün unutuluyorsunuz. Çünkü siz, bu gününüze kavuşmayı unuttunuz ve yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!’ (denir).”
(Câsiye, 34)
Çünkü Allah’ı unutan, en çok kendine zulmeder.
Ama unutma:
Her zikir, bir uyanıştır.
Her tesbih, bir temizlenmedir.
Ve her "Allah" deyişi, kararmış kalpte bir nurdur.
Bugün bir kere söyle:
“Allah…”
Kim bilir, belki de kalbin o an yeniden doğar.
Yorumlar
Yorum Gönder