Ben Abrahamson'un Namaz Yalanına Reddiye: Yahudilikten Öğrenilen Namaz İddiasının İfşası
Ḥakikat İnşaası Değil, Ḥakikatın İfşası:
Müslümanlar namazı Yahudilerden mi öğrendi? Bu yalan, son yıllarda bir Yahudi araştırmacı olan Ben Abrahamsontarafından ortaya atılmış, fakat modern türdeki "akademik tahrifat" metotlarına tipik bir örnektir. Pozisyon benzerliğine dayanarak, bütün bir ibadet sistemini Yahudiliğe dayandırmak, ne bilimsel ne de tarihsel olarak savunulabilir bir iddiadır.
Abrahamson'un bu iddiasını esas alan M. İslamoğlu gibi isimler ise bu zayıf ve temelsiz yaklaşımları Kur'an'la çatışan tarihselcilik propagandasına malzeme yapmaktan geri durmamaktadır.
Ben Abrahamson Kimdir?
Ortodoks Yahudi, Kudüs merkezli Al-Sadiqin Institute kurucusudur.
Sinagog ritüelleri ve Arap-Yahudi tarihsel temasları üzerine araştırmalar yapmaktadır.
"Prayer Positions" (2010) ve "Divine Diversity" gibi eserlerinde, İslam’daki namaz uygulamalarını Yahudi dua ritüelleriyle karşılaştırarak önemli benzerlikler kurmaya çalışmaktadır.
İddianın Temeli Ne?
Ben Abrahamson'ın esas argümanı şudur:
Rüku, secde, elleri kaldırma gibi bedensel hareketler hem İslam’da hem de Yahudi ibadetinde vardır.
İki ibadette de belirli tekrar sayıları vardır (ra'kat vs. Shemonah Esrei).
İslam, bu formu Tapınak geleneğinden etkilenerek alınmış olabilir.
Yahudiler, Müslümanların bazı ritüellerinden (örn. âmîn demesi veya selam vermesi) "rahatsız olmuşlardır"; bu da çarpıtılmış bir rekabeti işaret eder.
Bu İddianın İfşası:
1. Pozisyon Benzerliği = Köken Ortaklığı Değildir
Her benzerlik aktarım değil, çoğu zaman ortak fıtrat ve evrensel tapınma biçimlerinin sonucudur. Tüm semavi dinlerde secde, dua, elleri kaldırma gibi fiiller bulunur.
2. Vahiyle Sabit İbadet, Tarihsel Gözlemle Alınmaz
Kur’an ve Sünnet, namazın hem farz kılınışını (Mirac hadisi) hem de uygulamasını ayrıntılı şekilde aktarır. Namaz tevkîfi bir ibadettir, yani Allah tarafından belirlenmiştir.
3. Tarihsel Dayanak Yok
Arabistan'da İslam'ın ortaya çıktığı Mekke-Medine bölgesinde Yahudi etkisi sınırlıydı. Bu nedenle "namazı Yahudilerden öğrendi" demek tarihsel olarak spekülatiftir.
4. Âmîn ve Selam Meselesi Uydurmadır
"Yahudiler, âmîn ve selamdan rahatsız oldu" iddiasının somut bir kaynağı yoktur. Spekülatif bir varsayımdan öteye geçemez.
5. Kur’an'da Daha Önceki Peygamberlerin de Namaz Kıldığı Bildirilir
"Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle..." (İbrahim 14/40)
"Yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı emretti." (Meryem 19/31)
Bu ayetler, namazın Yahudi geleneğinden alınmamış, Hz. İbrahim ve İsa (a.s.) gibi peygamberlerin de farzlarından olduğunu gösterir.
6. Sözde Müslümanların Sinsi Oyunu: Sünneti Devre Dışı Bırakmak
Bu iddiayı dillendiren bazı sözde Müslümanlar, sünneti devreden çıkarmak için "namazın şekli zaten Yahudilikte vardı" propagandasını kullanmaktadır. Bu iddia sünnetin bağlayıcılığını zayıflatmak, ibadetleri vahiyle değil beşerî gözlemle açıklamak isteyenlerin elinde sinsi bir araç hâline gelmiştir. Halbuki sünnet, vahyin açıklayıcısıdır ve Resûlullah (s.a.v.)’in Cebrâil’den bizzat aldığı şekliyle ümmete öğrettiği ibadet biçimidir. Sünnet olmadan ne namaz ayakta kalabilir, ne de İslam bir bütün olarak korunabilir.
Son Söz:
Ben Abrahamson’un iddiası, bilimsel veriden çok çıkarıma ve benzetmelere dayanan bir spekülasyondur. Bu iddiayı savunan müdafiler, İslam’ın vahiy temelli yapısını görmezden gelerek oryantalist bir geleneğin sözcülerinedönüşmektedir.
Namaz, vahyin eseridir; beşeri aktarmayla değil, ilahî tebliğ ile sabittir. Bunu Yahudilikle eşleştirmek, vahyin izzetini zedelemek ve tevhidi flu hale getirmektir.
"Bu mu sizin akademik hakikat anlayışınız? Sözde ilim adına, özde şüpheyi kutsayıp, Allah’ın indirdiği ayetleri mi çarpıtıyorsunuz?"
Yorumlar
Yorum Gönder