Zerrelerin İsyanı: Determinizmi Sarsan Hakikat
"Varlığın bilme ne hâcet küre-i âlem ile
Yeter isbâtına halk ettiği bir zerre bile"
— Şinâsî
"Ayînesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde"
— Ziyâ Paşa
Tarih boyunca evrenin nasıl işlediği, insanın nasıl var olduğu ve kaderin ne anlama geldiği hep sorulmuştu. 18. ve 19. yüzyılda ortaya konan determinist ve mekanik evren anlayışı, bu sorulara katı ve kapalı bir cevap verdi:
Evren bir saat gibi işler. Her şey nedensel zincirlerle bağlıdır. Geçmişi bilirsen geleceği hesaplayabilirsin.
Ama bu görüş, 20. yüzyılda bir zerre ile sarsıldı. O zerre, kainatın kalbine yerleştirilmiş bir ilahi ayet gibi konuşmaya başladı:
Kuantum parçacıkları.
⚙️ Mekanik Evren: Kaderin Kapatıldığı Zamanlar
Klasik fiziğin temelini atan Newtoncu anlayışa göre:
Cisimler kesin yasalarla hareket eder.
Sebep-sonuç ilişkisi mutlak ve değişmezdir.
İnsan da dahil olmak üzere her şey bu zincirin bir halkasıdır.
Bu düşünce, Laplace’ın ifadesinde zirveye ulaşır:
“Bana evrendeki tüm parçacıkların konum ve hızlarını verirseniz, geçmişi ve geleceği tam olarak söyleyebilirim.”
Bu, bir kapalı kader anlayışıdır. Ne irade kalır, ne mucizeye yer.
🌌 Kuantum: Zerrelerin İsyanı
Kuantum fiziği, bu anlayışı temelden sarstı. Artık evrenin temeli:
Belirsizlik,
Olasılık,
Gözlemle ortaya çıkan durumlar...
gibi "mekanik dışı" kavramlarla açıklanıyor.
📌 Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi:
“Bir parçacığın konumu ve hızı aynı anda kesin olarak bilinemaz.”
📌 Süperpozisyon:
“Parçacıklar, gözlemlenmeden önce birden fazla durumda olabilir.”
📌 Gözlemci Etkisi:
“Bir parçacığın durumu, onu gözlediğin anda belirlenir.”
Bu durum, şunu açıkça ortaya koyar:
Evren, katı kuralların değil,
anlık yaratılışların, tercihlerle şekillenmiş kaderlerin sahnesidir.
🧠 Kelâmî Yorum: Her An Yeniden Yaratılış
Kelâm alimleri, çok daha önce bunu söylemişti:
“Ateş yakmaz; Allah yakmayı yaratır.” – Gazzâlî
“Her an yaratma devam eder.” – Mâtürîdî
“Allah bir şeyi murad ettiğinde sadece ‘Ol’ der.” – (Yâsîn 82)
Kur’an bunu şöyle açıklar:
“O, her an bir şe’ndedir (iştedir).” (Rahman 29)
Bu ne demek?
Sebepler sadece görünür.
Ama sonucu doğuran, o anda Allah’ın kudretiyle gerçekleşen yaratılıştır.
Yani her zerre, her an yeniden yaratılır.
🔁 Determinizmin Çöküşü, Tevhidin Delili
Modern bilim, kelâmın bu anlayışına yaklaştı.
Zerreler artık iradeden bağımsız değil, kendi başına sabit değil,
kesinlikten çok, ilahî tercih ve takdirle yönlenmiş.
Bu da gösteriyor ki:
Evren deterministik değil, takdirîdir.
Her şey kaderle kayıtlı ama her an kudretle yenilenmektedir.
🎯 Sonuç: Zerreler Konuşuyor, İman Dinliyor
Klasik fizik, evreni kapattı.
Kuantum fiziği, onu yeniden açtı.
Kelâm ise en baştan beri bu gerçeği söylüyordu.
Ve Şinâsî’nin o derin mısrası, bugün daha da anlamlı:
“Yeter isbâtına halk ettiği bir zerre bile.”
Çünkü o zerre artık susmuyor.
"Ben kendi başıma değilim, her an yaratılıyorum." diyor.
Yorumlar
Yorum Gönder