Ana içeriğe atla

Kuantum Teorisi ve Kelam: Mümkinden Mevcuda

Kuantum Teorisi ve Kelam: Mümkinden Mevcuda


1. Kuantum Süreperpozisyonu: Fizikte Olasılıklar Dünyası

Kuantum fiziğinde en dikkat çekici ilkelerden biri süperpozisyon ilkesidir. Bu ilkeye göre bir kuantum sistemindeki parçacık, gözlem yapılmadığı sürece birden fazla durumda aynı anda bulunabilir. Parçacığın yeri, momentumu, spini gibi nicelikler bu süre zarfında kesin olarak belirlenemez. Sadece olasılıklar dâhilinde varlık kazanır. Ancak ölçüm yapıldığı anda sistem bu ihtimaller içinden biri haline "çöker" ve biz bir sonuç gözlemleriz.

Bu durum bize kuantum düzeyinde bir şeyi daha gösterir: Sınırlanma. Parçacıklar belirli enerji seviyelerinde bulunur, konum ve momentum gibi değerleri belli belirsiz aralıklardadır. Yani evrenin en temel yapıtaşları bile sonsuz serbestlikte değilsınırlı ve hesaplanmış düzenlere tabidir.


2. El-Hâlık ve El-Mukadder: Yaratımda Takdir ve Sınırlama

Bu noktada Allah'ın iki ismi büzük bir anlam kazanır:

  • El-Hâlık: Yaratan

  • El-Mukadder: Her şeyi belli bir miktara göre takdir eden, sınırlayan

Kuantum düzeyinde gözlenen bu sınırlılık, aslında Allah'ın yaratma fiilinin takdirle, miktarla, hesapla yapıldığının bir tezahürıdır. Hiçbir parçacık gelişigüzel hareket etmez; her şey belirli enerji seviyelerine göre, belirli olasılıklarla ve belirli bir düzen içinde vüuda gelir.

Bu da Kur'ân'ın dilinde şu ifade ile karşılık bulur:

"Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık." (Kamer, 49)

Yani: Kuantum fiziği bize sadece varlığın ihtimalli olduğunu değil, Allah'ın yaratmasının sonsuz bir hikmet ve dengeyle yapıldığını da fısıldar.


3. Metafizik Yorum: Potansiyel Varlıktan Fiilî Gerçekliğe

Bu durum, klasik mantığın ötesine geçer: çünkü kuantum sistemleri, gözlem anına kadar potansiyel varlık halindedir. Bu, Kelam’ın mümkin varlık anlayışıyla birebir örtüşür:

"Mümkin varlık, ne var olmak zorundadır ne de yok olmak. Ancak bir tercihle var olur."

Bu tercih, kuantum sisteminde "ölçüm" olarak ortaya çıkar. Ama bu da bizi şu soruya götürür: Bu tercihi kim yapıyor?


4. Modern Bilim Sessiz, Kelam Konuşur

Modern fizik sadece sonucu gözlemler, ama nedeni açıklayamaz. Gözlem yapılmadığı sürece sistemin hangi durumda olduğuna dair bir yargıda bulunamaz. Bu durum, Kelam’da şu sonuca kapı açar:

Her tahakkuk, bir takdirdir. Her takdir, bir fail gerektirir.

Kuantum sistemlerinde gözlemle birlikte ihtimallerden biri gerçekliğe dönüşüyorsa, bu da bir yaratılma anıdır. Bu yaratma fiili, vacibu'l-vücud olan Allah'a aittir. Parçacıkların davranışını gözlemci etkiliyor gibi gözükse de, aslında burada fail-i muhtar olan üst bir iradenin, Allah’ın takdiri vardır.


5. Şuurlu Gözlem ve Tevhid Akıdesi

Şayet ölçüm bir gerçeklik doğuruyorsa ve bu gerçeklikte bir tercih varsa, bu tercihin arkasında şuurlu bir irade aranmak zorundadır. Bu noktada Kelam şöyle der:

"Fail-i muhtar olmadan, tercihin gerçekleşmesi imkansızdır."

Buradan Allah’a doğru çıkan bir yol açılır. Zira bütün varlık alanı, mümkin bir hâlden fiilî vüuda çıkıyorsa, bu mümkinliğin ardında bir kudret ve irade vardır: Allah Teâlâ.


6. Zerreden Küreye: Hudûsluk Evrenin Her Katmanında

Bu gerçeklik sadece atom altı düzeyde değil, makro kozmosta da geçerlidir.

  • Galaksiler birbirinden uzaklaşıyor: Hareket var.

  • Yıldızlar doğuyor ve ölüyor: Değişim var.

  • Gezegenler dönüyor, sistemler yıkılıyor ve kuruluyor: Devir var.

Bunların hepsi hadistir, çünkü:

"Mahalli değişim olan her şey, hadistir."

Zerreden en büyük galaksiye kadar her şey, zaman ve mekana kayıtlı ve değişebilir olduğu için yaratılmıştır.


7. Sonuç: Kuantumdan Kozmosa Tevhid Delili

Süperpozisyon, bize gösteriyor ki varlık; sabit, zorunlu ve kendinden değil, aksine ihtimaller içinde muallak olan bir gerçekliliktir. Bu da bütün evrenin varlığını vacib bir kaynağa muhtaç hale getirir.

Son söz olarak:

Kuantum, tabiatın kalbinde kesinsizlik ve mümkünlük gösterir. Kelam ise bu mümkünlüğü var eden zorunlu bir faili, yani Allah’ı gösterir.

Her mümkin, bir muhkime muhtaçtır. Her ihtimalin ardında mutlak bir kudret vardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...