Ana içeriğe atla

Fani Olanla Temas Eden de Fani Olur mu?

**Fani Olanla Temas Eden de Fani Olur mu?

Tabiat Kanunları, Karanlık Madde ve Temel Kuvvetler Ezelî Olabilir mi?**

Giriş:

Gözle gördüğümüz ve fiziksel etkileşim içinde olduğumuz bu evrende, her şey bir düzene göre işliyor. Kütleler birbirini çekiyor, atomlar belli kurallarla bağlanıyor, enerji dönüşüyor, zaman akıyor. Bu işleyişi sağlayan şey nedir? Kanunlar mı? Kuvvetler mi? Ve asıl mesele: Bu sistemin içindeki unsurlar —yani tabiat kanunları, temel kuvvetler, karanlık madde ve enerji— ezelî olabilir mi?

Kelâmî, aklî ve bilimsel bakış açısıyla bu soruyu ele alalım.


1. Fiziksel Etkileşim Ne Anlama Gelir?

Fiziksel bir varlığın başka bir varlıkla etkileşime girmesi demek; onun:

  • Mekânda bir yer kaplaması,

  • Zaman içinde hareket etmesi,

  • Enerji alışverişinde bulunması,

  • Değişim ve dönüşüme açık olması demektir.

Bu da o varlığın:

  • Hudûs sahibi, yani sonradan var edilmiş,

  • Fani, yani geçici,

  • Mahluk, yani yaratılmış olduğunu gösterir.

🔍 Kural:

Ezelî olan, değişmez; başkasından etkilenmez; zamanla kayıtlı olmaz.

Bu nedenle bir şey fiziksel temas kuruyorsa, ezelî olamaz. Çünkü ezelî olan Allah Teâlâ, bu tür fiziksel sınırlamalardan tamamen münezzehtir.


2. Allah'ın Yaratması ve Müdahalesi Fiziksel Değildir

Kur’ân’da sıkça geçen ifade:

“Ol der, o da olur” (كُنْ فَيَكُونُ)

Bu, Allah’ın yaratmasının fiziksel müdahale gerektirmediğiniirade ve kudretinin doğrudan tecellisiyle gerçekleştiğini gösterir.

🧠 Kelâmda bu, “mübâşeret (fiziksel temas) olmadan tesir” olarak ifade edilir.
Yani Allah Teâlâ, fiziksel etkileşime girmeden yaratır, yoktan var eder.


3. Melekler ve Diğer Varlıklar: Ezelî Olmayanlar Etkileşime Girebilir

Melekler, cinler, ruh gibi varlıklar fiziksel âleme temas edebilir. Ancak bu, onların ezelî olduğunu göstermez. Bilakis:

  • Yaratılmış oldukları için fiziksel etkileşimde bulunabilirler.

  • Kendi zatlarıyla değil, Allah’ın izni ve iradesiyle işler görürler.

🔁 Sonuç:

Fiziksel etkileşimde bulunan her şey yaratılmıştır, Allah’ın kudretine delildir ama O’nun zâtından değildir.


4. Peki Tabiat Kanunları Ezelî midir?

Modern seküler bilimde, bazen tabiat kanunları kendi kendine varmış gibi ele alınır. Ancak bu ciddi bir aklî çelişkidir.
Şimdi sırayla inceleyelim:

a. Kanun, ancak bir irade ile mümkündür

  • Kanun, başıboş bir güç değil; belirli bir düzen ve yasa içeren bir sistemdir.

  • Her yasa, bir yasa koyucu gerektirir.

  • Kanun varsa, onu koyan birisi de olmalıdır.

b. Kanunlar yaratmaz, sadece işleyişi tanımlar

Newton yasası yerçekimini açıklamaz, sadece tarif eder.
O çekim kuvvetini meydana getiren şey, fiziksel yasa değil; yaratıcı iradedir.

📌 Yasalar “neden” değildir, ancak “nasıl” sorusunun tarifidir.

c. Kanunlar sabit değildir, değişebilir

  • Kara deliklerde ve erken evrende bilinen fizik kuralları bozulur.

  • Kuantum düzeyde “belirsizlik ilkesi” vardır.

  • Karanlık enerji evrenin farklı dönemlerinde farklı davranışlar sergiler.

🔎 Bu değişkenlik, onların zâtıyla kaim olmadığınıAllah’ın takdiriyle var olduğunu gösterir.


5. Karanlık Madde ve Enerji: Bilinmeyen ama Ezelî Olmayan

Bugünkü bilime göre:

  • Evrenin %95’ten fazlası karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşuyor.

  • Ancak bunların ne oldukları hâlâ bilinmiyor.

  • Yine de bir kuvvet doğurduklarıetkileşim kurduklarıvarlıkları zaman ve mekânla kayıtlı olduğu sabit.

🧠 Yaratılmış olan, ezelî olamaz.


6. Kur’an’ın Işığında Hüküm

📖 Furkan 2:

“Her şeyi yarattı ve bir ölçüye göre takdir etti.”
→ Yasalar da “her şey”dendir. Demek ki yaratılmışlardır.

📖 Yasin 82:

“O bir şeyin olmasını dilediğinde sadece ‘Ol!’ der, o da oluverir.”
→ İşleyişin arkasında yasa değil, ilahi emir vardır.

📖 Zümer 62:

“Allah her şeyin yaratıcısıdır.”
→ Kanunlar, kuvvetler, maddeler, zaman, mekân… hepsi bu “her şey”in içindedir.


7. Bilimsel Çıkmaz: “Yasa varsa evren kendiliğinden doğar”

Bazı sözde bilim adamları (Stephen Hawking gibi) şöyle der:

"Yerçekimi yasası varsa, evren kendi kendine oluşur."

Bu çelişkilidir. Çünkü:

  • Yasa varsa, onu uygulayan bir alan gerekir.

  • Alan varsa, onu var eden bir sistem gerekir.

  • O sistem varsa, onu başlatan bir fail gerekir.

📛 “Yasa varsa varlık oluşur” demek, “Para yasası varsa banka kendi kendine açılır” demek gibidir.


Sonuç ve Değerlendirme:

UnsurFiziksel Etkileşim Değişim GösterirZamanla KayıtlıEzelî Olabilir mi?
Temel Kuvvetler            ✅                ✅             ✅            ❌

Karanlık Madde
            ✅                  ❓             ✅            ❌

Karanlık Enerji
            ✅                 ✅             ✅            ❌

Tabiat Kanunları
            ✅                ✅             ✅            ❌

✨ Nihai Yorum:

Allah Teâlâ dışında hiçbir şey ezelî değildir.
Her şey O’nun takdiriyle var olur, O’nun iradesiyle işler.
Fiziksel etkileşimde bulunan, zaman ve mekânla sınırlı olan her unsur —ister kuvvet, ister yasa, ister görünmeyen enerji olsun— yaratılmıştırfanidir ve ancak O’nun emriyle varlığını sürdürebilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...