Alem Sonradan mı? Hudûs Delili, Çift Yaratılış ve Bilimin Şahitliği
Giriş
İslam kelâmı, evrenin yaratılmış ve sonradan olduğunu Hudûs Deliliyle ortaya koyar. Bu delil, evrenin değişkenliği, sonluluğu ve bağımlılığı üzerinden bir zorunlu yaratıcıya ulaşır. Kur’an ise bu yaratılmışlığı “her şeyden çift yaratılması” ifadesiyle vurgular. Günümüzde atom altı düzeyde bile çiftlik ve zıtlık, hem yaratılmışlığın hem de tercih edilmişliğin izlerini taşımaktadır.
I. Hudûs Delili: Yaratılışın Akli Temeli
Hudûs delili, şu temel akıl yürütmeye dayanır:
- Her sonradan olan şeyin bir yaratıcısı vardır.
- Evren ve içindeki her şey değişmekte ve yok olmaktadır.
- Değişen şey ezelî olamaz.
- O halde evren sonradan yaratılmıştır.
- Evrenin bir yaratıcısı vardır: Allah.
Bu delil, hem zamana hem maddeye hem de düzene uygulanabilir.
II. Çift Yaratılış: Zıtların Tercihi ve Terkip
Kur’an buyurur:
“Her şeyden çift yarattık. Umulur ki düşünüp ibret alırsınız.” (Zâriyât 49)
Bu çiftlik; gece-gündüz, erkek-dişi, artı-eksi gibi birçok örnekle gözlemlenir. Fakat daha da ilginci, bu çiftlik ilkesinin atom altı seviyede dahi var olmasıdır.
Atomun temeli, madde ve zıt kutbu olan antimadde ile inşa edilmiştir:
- Elektron ↔ Pozitron
- Proton ↔ Antiproton
- Kuark ↔ Antikuark
Büyük Patlama sırasında eşit miktarda madde ve antimadde meydana gelmiştir. Ancak çok küçük bir farkla madde tercih edilmiş ve antimadde yok olmuştur. Bu fark, “madde-antimadde simetri kırılması” olarak adlandırılır.
Bu tercih, kelâmcıların ifadesiyle “mümkin olanın varlık cihetinin tercih edilmesi”dir.
Tercih edici ise sadece fail-i muhtâr (irade sahibi yaratıcı) olabilir.
Bu noktada şu sonuç ortaya çıkar:
- Varlığın temelinde çiftlik ve zıtlık varsa,
- Zıtlardan biri ayakta kalmış ve evren onun üzerinden inşa edilmişse,
- Bu ayakta kalış bir zaruret değil tercihtir,
- O zaman bu varlıklar zorunlu değil, mümkündür,
- Mümkin varlık ise varlığı için bir tercih ediciye, bir mukaddire muhtaçtır: Allah.
III. Big Bang: Kozmik Başlangıcın Delili
Modern bilim, evrenin bir başlangıcı olduğunu kabul etmektedir. Büyük Patlama teorisi:
- Evrenin zaman ve mekânla birlikte bir başlangıcı olduğunu,
- Enerji ve maddenin o anda ortaya çıktığını,
- Zamanın dahi “yaratıldığını” göstermektedir.
Yani zamanın da hadîs (sonradan) olduğu, zamanın dışında bir varlığın (Allah’ın) zorunluluğunu gösterir.
IV. Kuantum Fiziği: Ölçü ve Belirsizlik
Kuantum fiziğinde:
- Enerji seviyeleri sınırlıdır (kuantalanmıştır),
- Parçacıklar belirli olasılıklarla davranır,
- Sebep-sonuç mutlak değildir ama tamamen keyfî de değildir.
Bu düzende dahi ölçü ve sınır vardır:
“O, her şeyi bir ölçüyle yaratmıştır.” (Furkan 2)
Yani, bu evren başıboş değil, bilakis sınırlı, tercihe bağlı ve düzenlidir.
V. Fânîlik ve Allah’ın Kıdemi
Kur’an’da:
“Her şey helak olucudur, O’nun Zâtı müstesna.” (Kasas 88)
Zıtlık, çiftlik, geçicilik, entropi, bozunma — hepsi bir şeye işaret eder:
Evren fânîdir.
Fânî olan bir şeyin ezelî olması imkânsızdır.
Kadîm olan, zıddı olmayan, başkasına muhtaç olmayan, yok olmayan olur.
Bu vasıflar sadece Allah’a mahsustur.
VI. Sonuç: Zorunlu Bir Başlatıcı Vardır
- Evrenin başlangıcı vardır.
- Her şey çift yaratılmıştır.
- Fânî ve mümkün varlıklardan oluşmuştur.
- Tercih edilerek yaratılmıştır.
- Tercih fail-i muhtâr ister.
- O fail de Allah Teâlâ’dır.
“Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (Zümer 62)
“Gökleri ve yeri yoktan var eden O’dur.”* (En’âm 101)
Blog Notu:
Bu yazı, “Zerreden Küreye Ayetler” serisinin bir parçası olarak, evrenin yaratılmış olduğunu hem kelâmî hem bilimsel delillerle ortaya koyar. Amaç, evrendeki varlıkların zorunlu değil mümkün, ezelî değil sonradan, bağımsız değil muhtaç olduğunu göstererek Allah’ın zorunlu varlığını akıl, bilim ve vahiy ışığında tefekkür etmektir.
Yorumlar
Yorum Gönder