Zaferin Yolu: Müslümanlar Allah’ın Yardımına Nasıl Kavuşur?
Giriş
Bugün İslam ümmeti sayı olarak kalabalık, ama etki olarak zayıftır. Mazlum coğrafyalar yangın yerine dönmüş, Müslümanlar kendi öz yurdunda bile ezilen hâle gelmiştir. Oysa Kur’an bize açıkça vaad ediyor:
“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (Muhammed, 7)
Peki neden bu ilahî yardım görünmüyor?
Çünkü bu yardımın şartları vardır. Müslümanlar bu şartları yerine getirdiğinde, Allah’ın yardımı mutlaktır. Nitekim Bedir’deki zafer bu sırrın canlı bir örneğidir. Ama Uhud’daki mağlubiyet de, zaferin sadece imanla değil; sabır, sadakat ve düzenle mümkün olduğunu gösterir.
İşte günümüzde Müslümanların öncelikle yapması gereken yedi temel husus:
1. Tevhid Bilincini Yeniden Kurmak
“Allah’a yardım edenlere elbette yardım edilir.” (Hac, 40)
Zafer, yalnız Allah’a yönelen toplumlara vaad edilmiştir. Modern dünyada birçok kişi görünürde Müslümandır ama kalben başka güçlere boyun eğmiştir: Para, mevki, ideoloji, modern putlar…
Şirk, yalnızca taşa tapanla olmaz; Allah’tan başka otoritelere itaat ve teslimiyetle de olur.
Tevhid, yalnız “Allah birdir” demek değil; yalnız O’na güvenmek, yalnız O’na teslim olmaktır.
2. Kur’an ve Sünnet Merkezli İlimle Yükselmek
“Allah sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir.” (Mücâdele, 11)
Zaferin temeli: Fikir zaferi.
Fikir zaferi ise ilimle mümkündür.
Bugün ümmetin en büyük zaafı, ilimde geri kalmasıdır. Modern teknolojiyi üreten değil tüketen bir konuma düşmüştür. Oysa ilk ayet “Oku!” idi. Sadece yazıyı değil, vahyi, kainatı ve tarihi oku!
Tefakkuh, yani dinde derinleşme, ümmeti sahte kurtarıcılardan koruyacak kalkan gibidir.
3. Ahlak, Adalet ve Emanete Dönmek
“Allah adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emreder.” (Nahl, 90)
Bir millet kendi içinde adaleti tesis etmeden Allah’ın yardımını umamaz.
- Rüşvetin yayıldığı,
- Adam kayırmanın normalleştiği,
- Yetimin hakkının yendiği,
- Güçlünün haklı, haklının ezik sayıldığı bir toplumda, zafer değil, zillet gelir.
Adalet ve ahlak, zaferin toplumsal şartıdır.
4. İttihad ve Kardeşlik Ruhu
“Allah’a ve Resulüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin; sonra gevşersiniz, gücünüz gider.” (Enfâl, 46)
Bugün ümmetin en büyük hastalığı: Fırkacılık ve tefrika.
Mezhep, cemaat, milliyet, grup, hizip…
Hepsi bir araçtı ama amaç hâline geldi.
Her grup, kendi mahallesinde hakikatin tamamını temsil ettiğini zanneder oldu.
Oysa Allah’ın yardım vaadi, cemaatlere değil ümmete yöneliktir. Yardım, cemaatle değil, ihlasla gelir.
5. Ekonomik ve Teknolojik Bağımsızlık
“Allah, kâfirlere müminler üzerinde bir yol (egemenlik) tanımaz.” (Nisa, 141)
Ekonomik ve teknolojik esaret altındaki bir ümmet, siyasi bağımsızlık elde edemez.
- Tarımda dışa bağımlı,
- Enerjide muhtaç,
- Yazılım ve teknolojide tüketici olan bir toplum, sömürülmeye açıktır.
İslam medeniyeti, ilim ve üretim medeniyetidir.
Mümin, yalnız ibadet eden değil, üreten, düşünen, inşa eden kişidir.
6. Gençliğin Fıtrî ve Tevhidî Temellerle Yetiştirilmesi
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim, 6)
Gençlik, ümmetin enerjisi ve yarınıdır.
Bugünün gençliği:
- Kimlik bunalımında,
- Seküler eğlencelerle uyuşmuş,
- Duyarsız ve amaçsız hâlde bırakılmış.
Oysa sahabe nesli, genç yaşta İslam davasını omuzladı.
Hz. Ali, Mus’ab b. Umeyr, Usame b. Zeyd… Hepsi gençti.
Bugün yeniden inşa edilmesi gereken medrese: Genç kalptir.
7. Nefisle Cihad ve Tevbe
“Allah, tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.” (Bakara, 222)
Zaferin son ve en içteki şartı: Nefsle mücadeledir.
En büyük düşman dışarıda değil, içeridededir.
- Kibiri yıkmak,
- Dünya hırsını frenlemek,
- Tevbe etmek,
- Geceleri uyanmak,
- Gözyaşıyla secdeye varmak…
Zaferden önce gelen, secdeyle gelen temizliktir.
Sonuç: Sayı Değil Sadakat
Bedir’de 313 samimi mümin vardı, zafer geldi.
Uhud’da 700 kişi vardı, ama gevşeklik ve itaatsizlik sebebiyle geri çekildiler.
Bugün 2 milyarız, ama büyük kısmı gaflette.
Zafer, sayıyla değil, sadakatle gelir.
Allah’ın yardımı, şartlara bağlanmıştır. Bu şartları yerine getirdiğimizde:
“Allah, kendi yolunda saf saf olmuş bir yapı gibi kenetlenmiş mücahitleri sever.” (Saff, 4)
Allah’la yapılan ticaretin karşılığı cennettir.
Ama yeryüzündeki zaferler de o yüce davaya sadakatle gelir.
Yorumlar
Yorum Gönder