Gazzâlî Haklı Çıktı: Nedenselliğin Sonu ve Kuantum Fiziği
“Allah dilerse yakar, dilerse yakmaz. Sebep varsa da sonuç yaratılmazsa olmaz.”
— İmam Gazzâlî
Yüzyıllardır filozoflar ve bilim insanları evreni anlamaya çalıştı. Bu çabanın merkezinde, "sebep-sonuç" ilişkisi yer aldı. Özellikle Batı'da, nedensellik ilkesi, her şeyin temel ölçüsü sayıldı. Ancak bu ilkeye karşı çıkan ve bu anlayışı yıkan ilk büyük isimlerden biri İmam Gazzâlî oldu.
Ve bugün bilim, onun haklı olduğunu söylüyor.
📚 İmam Gazzâlî ve Nedenselliğe Eleştirisi
Gazzâlî, “El-Munkız mine’d-Dalâl” ve “Tehâfütü’l-Felâsife” gibi eserlerinde, nedenselliğe şöyle itiraz eder:
Sebep ve sonuç arasında zorunlu bir bağ yoktur.
Ateşin yakması, Allah’ın o anda yakma fiilini yaratmasıyladır.
Eğer Allah dilemezse, ateş yanında ot da olsa, yakmaz.
Bu görüş, sadece fıkıh ya da tasavvuf temelli değildir; doğrudan kelâmî ve felsefî bir ilkedir.
Gazzâlî der ki:
"Ateşin pamuğu yakması, ateşin özelliği değildir; yakma fiilini Allah yaratır."
Yani: Zorunlu nedensellik yoktur. Allah'ın iradesi esastır.
🧪 Kuantum Fiziği: Gazzâlî’ye Bilimsel Bir Destek
yüzyılda modern fizik, özellikle kuantum teorisi, klasik nedensellik anlayışını sarstı:
🔹 Belirsizlik İlkesi (Heisenberg):
Parçacığın konumu ve hızı aynı anda bilinemez.
Yani geleceği kesinlikle öngöremezsin.
🔹 Süperpozisyon:
Parçacıklar aynı anda birden fazla hâlde olabilir.
Gözlemlenmeden önce sonuç yoktur.
🔹 Gözlemci Etkisi:
Parçacığın nihai durumu, gözlemle belirlenir.
Yani sonuç, bir “failin” etkisine bağlıdır.
Tüm bunlar şunu gösteriyor:
Sebep sonuç ilişkisi, mutlak değil. İradeye açık. Nedensellik çökmüştür.
🔍 Pozitivist Eleştiriye Geri Bakış
Pozitivist felsefe uzun yıllar Gazzâlî’yi şöyle suçladı:
Nedenselliği reddetti.
Bilimin önünü kesti.
İslam dünyasında bilimsel düşünceyi engelledi.
Ama şimdi soru şu:
Madem Gazzâlî bilim karşıtıydı, bugün bilim onun vardığı noktaya nasıl geldi?
Kuantum fiziği zorunlu nedenselliği bırakınca, bu bilimin çöküşü mü oluyor? Yoksa Gazzâlî’nin sezgisi mi yükseliyor?
Bu sorulara cevap vermeyenler, hâlâ Gazzâlî’yi “gerici” ilan etmekte ısrar ediyor. Oysa Gazzâlî, metafizik bakış açısıyla modern bilimin ulaşamadığı noktaları sezmişti.
🧠 Kelâmî Hakikat: Adetullah, İrade, Kudret
Kelâmcılar Gazzâlî'nin izinden şunu demiştir:
Sebepler Allah’ın sünnetidir, ama zorunlu değildir.
Her an her şeyi Allah yeniden yaratır (tecdîd-i halk).
İrade, evrenin temelidir. Determinizm değil.
Bu anlayış, bugünkü kuantum fiziğiyle şaşırtıcı bir paralellik içindedir.
Zerreler, kendi başlarına hareket etmezler; ihtimallerle var olur, gözlemle şekillenirler.
✍️ Sonuç: Hakikat Gecikse de Gelir
İmam Gazzâlî, asırlar önce "nedenler sadece birer perdedir" demişti.
Bugün bilim de bunu söylüyor: “Sebep kesin değildir; sonuç ihtimaldir.”
Kur’an da bunu destekler:
“O, her an bir iştedir.” (Rahman 29)
“Bir şeyi dilediği zaman sadece ‘Ol’ der, o da olur.” (Yâsîn 82)
Şimdi Gazzâlî’yi anlamayanlara sormak lazım:
“Kuantum fiziğinde zorunlu nedensellik yoksa, Gazzâlî’nin söylediği neydi?”
Bu yazı, “Zerreden Küreye Ayetler” blog serisinin bir parçasıdır.
Her bölümde kelâm, modern bilim ve tefekkür birleşerek ayetlerin hikmet boyutunu gözler önüne seriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder