Ana içeriğe atla

🌌 SABİT SANDIN, DAĞILAN ÇEKİRDEKTİ

🌌 SABİT SANDIN, DAĞILAN ÇEKİRDEKTİ

Maddenin İç Yüzü ve Kudretin Hakikati


⚠️ Giriş: Aldanışın Temeli

İnsanlık, binlerce yıldır maddî evreni sabit, sağlam ve değişmez bir yapı olarak gördü.
Taşın, toprağın, demirin; hatta yıldızların bile katı ve kararlı bir “öz”ü olduğu sanıldı.

Modern çağda bu kanaat daha da katılaştı.
Newton fiziği, her şeyi ölçülebilir ve önceden bilinebilir bir makine gibi sundu.
Evren, saat gibi işleyen bir sistemdi.
Madde sabitti, hareket hesaplanabilirdi, sonuçlar kaçınılmazdı.

Ama işte bu büyük yalan, 20. yüzyılın başında kuantum fiziği tarafından yerle bir edildi.
Ve bu çöküş, aslında kelâm ilminin asırlardır söylediği hakikatin bilim eliyle itirafıydı.


🧬 1. Elektron Sabit midir?

Hayır.

  • Elektronun yerini asla kesin olarak bilemezsin.

  • O bir “nokta” değil; olasılık bulutudur.

  • Schrödinger denklemi sana ancak “nerede olabileceğini” söyler.

Yani:

❝Elektron dediğin şey bile kararlı bir varlık değil, bir ihtimaller kümesidir.

Bu ne demektir?
🔹 “Madde” zannettiğin şeyin temeli, sabit değil.
🔹 Gözle görülmeyen düzeyde belirsizlik, değişim ve ihtimal var.


⚛️ 2. Proton ve Nötron Sabit midir?

Hayır.

Serbest bir nötron:

  • Yaklaşık 14 dakika içinde kendiliğinden protona dönüşür.

  • Bu da onun sabit bir varlık olmadığını gösterir.

Peki çekirdektekiler?

  • Onlar da proton ve nötronlar arasında pion alışverişi yapar.

  • Bu alışveriş esnasında nötron geçici olarak protona dönüşür, sonra geri döner.

  • Sürekli bir gidip gelme, bir salınım, bir içsel kararsızlık vardır.

Sonuç:

❝Atom çekirdeği bile istikrarlı bir yapı değildir;
iç içe geçen dönüşümlerle, sürekli yeniden var edilen bir sistemdir.❞


🔭 3. “Madde” Ne Zaman Sabit Zannedildi?

  • Klasik fizikte: Her şey belirli, öngörülebilir, kontrol edilebilirdi.

  • Bu yüzden “Tanrı hipotezi” gereksiz sayıldı.

  • Tabiat putlaştırıldı, sebep-sonuç ilâhlaştırıldı.

Ama sonra ne oldu?

  • Heisenberg Belirsizlik İlkesi, "bir parçacığın hem konumu hem hızı aynı anda kesin bilinemez" dedi.

  • Kuantum tünelleme, süperpozisyon, dalga-parçacık ikiliği gibi olaylar; maddenin kararsız, belirsiz ve sürekli dönüşen bir şey olduğunu ortaya koydu.


💥 4. O Hâlde Nedir Bu Madde?

Madde dediğimiz şey:
❌ Katı bir öz değildir.
❌ Değişmez bir cevher değildir.
❌ Kendi başına ayakta duran bir varlık değildir.

Tam aksine:
✅ Sürekli değişen bir süreçtir.
✅ Allah’ın kudretiyle her an yeniden yaratılan bir temsildir.
✅ “Süreklilik” sadece ilâhî fiilin kesintisizliği sayesinde vardır.


📜 5. Kelâmî Gerçek: Sabit Olan Yalnız Allah’tır

İmam Gazâlî der ki:

❝Cisimler kendi başlarına durmaz. Sebepler sadece perdedir.
Her an, Allah’ın kudretiyle ayakta dururlar.❞
(Tehâfütü’l-Felâsife)

Kur’an-ı Kerîm der ki:

“Allah, gökleri ve yeri yok olmasınlar diye tutmaktadır.
Eğer onlar yok olurlarsa, Allah’tan başka kimse onları tutamaz.”

(Fâtır 41)
https://kuran.diyanet.gov.tr/35/Fâtır-suresi/41.ayet

Ve bir başka ayet:

“O, her an bir yaratıştadır.”
(Rahmân 29)
https://kuran.diyanet.gov.tr/55/Rahmân-suresi/29.ayet


🧠 6. Modern Bilimin Geldiği Yer: Kelâmın Dediği

Modern kuantum fiziği:

  • Maddenin sabitliğini yıktı,

  • Nedenselliği tartışmalı hâle getirdi,

  • Determinizmin yerine olasılıkları koydu.

Ve farkında olmadan şunu dedi:

❝Evren bir makine değil, bir mucizedir.
Her şey, her an bir iradeye bağlı olarak vuku bulur.


🔚 SON SÖZ: Gerçek Sabitlik

❝Sabit olan, yaratılan değil; yaratandır.
Değişmeyen, cisimler değil; Kudret-i Ezeliyyedir.
Madde, bir hâlden başka bir hâle döner;
Ama Allah, her hâli dilediği gibi takdir eder.❞

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...