❓ Bu mu Sizin Aydınlanmanız?!Aydınlanma mı, İnkârın Kurumsallaşması mı?(Aydınlanma Değil, Karartma!)
❓ Bu mu Sizin Aydınlanmanız?!
✍️ Abdullah Kuloğlu
Giriş: Aydınlanma mı, İnkârın Kurumsallaşması mı?(Aydınlanma Değil, Karartma!)
Modern Batı düşüncesi, 17. yüzyıldan itibaren kendisine “Aydınlanma Çağı” adını verdi. Akılcılık, bilim, özgürlük gibi kavramlar üzerinden yeni bir çağ başlattığını ilan etti. Fakat bu iddialı söylemin arkasına saklanan asıl niyet, Tanrı’yı devreden çıkarmak, faili yok saymak ve gaye fikrini tarihe gömmekti.
Peki ama bir şeyin “aydınlık” olması için önce hakikati göstermesi gerekmez mi?
En temel nedensellik sorularına bile cevap veremeyen bir zihniyet nasıl “aydınlanma” olabilir?
🔴 Sözde aydınlanma ama Skolastik Orta Çağ'da kilise babalarının bazı soruları yasakladığı gibi, sözde aydınlanmacılar da fail neden ve gaye neden sorusunu yasaklamışlardır.
Aynı dogmatiklik, bu kez Tanrı adına değil, doğa adına konuşmaktadır.
📌 Dahası, bu sözde aydınlanmanın başında mutlak gerçek gibi savundukları fikirlerin büyük bölümü daha sonra çökmüştür.
Evren ezelidir dediler → Big Bang ile sonradan var olduğu anlaşıldı.
Evren dev bir makine gibi işler dediler → Kuantum fiziğiyle bu mekanistik model çöktü.
Sebep-sonuç zinciri mutlak dediler → Kaos teorisi ve belirsizlik ilkesi bunu yıktı.
❗ Yani maddî olarak da aydınlanamamışlardır. Ne felsefede, ne bilimde, ne de metafizikte bu iddialarının arkasında durabilmişlerdir.
🔎 Dahası, kendilerini "Galileo ve Bruno'nun ardılları" olarak gösteren bu kesim, kendi dogmatik pozitivist ve determinist inançlarına karşı çıkanlara en az kilise kadar baskıcı davranmaktadır:
yüzyılda Ludwig Boltzmann, istatistiksel entropi yaklaşımıyla klasik determinizme meydan okuduğu için entelektüel lince uğradı ve sonunda intihara sürüklendi.
Günümüzde evrim teorisine eleştiri getiren veya alternatif yaklaşımlar geliştiren akademisyenler, araştırmacılar ve bilim insanları bilim dışı, gerici yaftalarıyla sistem dışına itiliyor.
Üniversitelerde dogmatik evrim yorumuna muhalif görüş bildirmek, fon kaybına, akademik dışlanmaya ve itibarsızlaştırılmaya neden oluyor.
❗ Bu nasıl bir özgürlük anlayışıdır ki, sadece kendi dogmanı destekliyorsan bilim insanı sayılıyorsun?
Galileo'yu yakan kilise bugün başka isimlerle, başka önlüklerle, aynı zihniyetle karşımızdadır.
I. Aristo’nun 4 Neden Teorisi: Varlığın Tam Açıklaması
Aristo’ya göre bir şeyi tam olarak açıklamak için dört nedenin birlikte ele alınması gerekir:
Neden Türü | Tanım |
Maddi neden | Bir şeyin neyden yapıldığı |
Formel neden | Şekli, yapısı, mahiyeti |
Fail neden | Onu yapan, ortaya koyan |
Gaye nedeni | Yapılma amacı, hedefi |
Bu sistem, “ne?”, “nasıl?”, “kim?”, “niçin?” sorularının hepsini kapsar.
Ancak modern bilim, bu soruların yarısını yok etmiştir.
II. Bilimciliğin Bıçağı: Dört Nedeni İkiye İndirmek
Modern bilimde sadece şu ikisi kabul edilir:
✅ Maddi neden: Atomlar, moleküller, enerji, kütle…
✅ Formel neden: Yapılar, formlar, matematiksel düzen…
Ama:
❌ Fail neden yok sayılır: “Doğa yaptı”, “kendiliğinden oldu”
❌ Gaye nedeni dışlanır: “Evrenin amacı yok”, “her şey tesadüf”
🔥 Bu, sadece felsefî bir eksiklik değil; ontolojik bir darbedir.
Gerçekliğin 4 ayağından 2’si kesilmiştir. Sistem topaldır.
Skolastik Kilise mi, Seküler Bilim mi?
Sözde Aydınlanma, Kilise karanlığını yıkmak iddiasıyla yola çıktı…
Ama geldiği yerde, aynı karanlığın seküler versiyonunu inşa etti:
Skolastik Orta Çağ | Sözde Aydınlanma |
“Bu soruyu sorma!” | “Faili sorma!” |
“Tanrı'nın sırları araştırılamaz” | “Amaç ve hikmet bilim dışıdır” |
“Kitabın dediği yeter” | “Veri dışındakini konuşma” |
“Dogma sorgulanmaz” | “Bilimsel paradigma eleştirilmez” |
🔥 Değişen tek şey elbise: Önce cübbe, şimdi laboratuvar önlüğü…
Ama otorite aynı: Hakikati sansürleyen insan.
III. Fail Neden: Görmezden Gelinen Fiilin Sahibi
Her fiil bir fail gerektirir.
Yazı varsa, yazar vardır.
Bina varsa, usta vardır.
Düzen varsa, düzenleyen vardır.
Ama bilim ne diyor?
“Evren var ama yapanı yok.”
Bu, akla da hakikate de ihanettir.
Kuvvet var ama uygulayan yok.
Kanun var ama koyan yok.
Hareket var ama başlatan yok.
❗ Bu mu sizin nedenselliğiniz?
IV. Gaye Neden: Amaçsız Evrende Amaçlı Bilim mi?
Gaye (erek) nedeni, bir şeyin niçin var olduğunu sorar:
Gül niçin güzel kokar?
Akıl niçin düşünür?
Güneş niçin ısıtır?
Bilim ne der?
“Tesadüf.”
“Hayatın amacı yok.”
“Her şey kör süreçlerin sonucu.”
Ama aynı bilim:
Amaç belirler,
Hipotez kurar,
İnsanı değerli sayar,
Ahlak geliştirir.
❗ Gaye yoksa, yön de yoktur.
O zaman niye bilim yapıyorsunuz? Kime hizmet ediyorsunuz?
V. Determinizm Yıkıldı, Gaye Gömüldü, Fail İnkâr Edildi
Üstelik artık:
Determinist sistem de çöktü.
Kuantum fiziği belirsizlik getirdi.
Kaos teorisi öngörülemezliği ispatladı.
❗ O zaman maddede içkin neden yok.
Her şey her an yeniden takdir ediliyor.
Bu da bir fail ve irade gerektiriyor.
Ama modern bilim hâlâ o eski alışkanlıkla yürüyor:
Görmez, sormaz, sorgulamaz.
VI. Gerçek Aydınlanma: Tevhidle Başlar
Kur’an’a göre hakiki açıklama şudur:
“O, her şeyi yarattı.” (Zümer 62)
“Her şeyi bir ölçüyle takdir etti.” (Kamer 49)
“Sizi ancak bana kulluk edesiniz diye yarattım.” (Zariyat 56)
✅ Madde → Allah yarattı.
✅ Form → Allah takdir etti.
✅ Fail → Allah’tır.
✅ Gaye → Allah’a kulluktur.
Bu dört unsur bir araya gelince hakikat ortaya çıkar.
İşte bu gerçek aydınlanmadır.
🌑 Aydınlanma Değil, Karartma!
Modern çağ, “aydınlanma” adını vererek aslında karanlığı kurumsallaştırdı:
Faili silerek sorumluluğu,
Gayeyi reddederek anlamı,
Nedenselliği indirgemeci yaparak özgürlüğü kararttı.
Aydınlanma dedikleri; Tanrı’yı değil, insanı putlaştırmak, aklı değil bilim dogmasını kutsamak, gerçeği değil görüneni kutsamak oldu.
🔥 Bu yüzden bu çağ, ışığın değil gölgenin çağını yaşamaktadır. Gerçek aydınlanma, vahyin nuru ile olur; tezkiye ile, tefekkür ile, tevhid ile olur.
Ve biz diyoruz ki:
“Allah, göklerin ve yerin nurudur.” (Nur 35)
İşte hakiki aydınlanma, O’nunla başlar.
Bu mu sizin aydınlanmanız?!
Dört nedenden ikisini kes, kalan ikiyi kutsallaştır…
Faili yok say, gayeyi göm, sonra da “bilim yaptık” de!
Hayır!
Fiil varsa fail vardır.
Düzen varsa düzenleyen vardır.
Kuvvet varsa kudret vardır.
Kâinat varsa, Rabbi de vardır.
Bu çağ aydınlanmadı.
Sadece ilâhî nuru örtmek için ışığı söndürdü.
Yorumlar
Yorum Gönder