📘 Bilim Ne Yapar, Neyi İnkâr Eder?
Kant’ın Gölgeli Dünyasında Gerçeklik Kayboldu
(Ve Bilim Aslında Allah’ın Ayetlerini Okuyordu)
📖 Kur’an’ın Kevnî Ayetleri: Delil Olarak Gösterilen Yaratılış
📌 Bakara Suresi – 164. Ayet
“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlar için faydalı şeylerle denizde seyreden gemide, Allah’ın gökten indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları yönlendirmesinde ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutta, aklını kullanan bir toplum için elbette deliller vardır.”
— Bakara 2/164
📌 Âl-i İmrân Suresi – 190-191. Ayetler
190: “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde akıl sahipleri için gerçekten ibretler vardır.”
191: “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: ‘Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Seni tenzih ederiz, bizi ateş azabından koru!’”
— Âl-i İmrân 3/190–191
[Diyanet Meali]
🧠 1. Kant’ın Ayrımı ve Felsefî Felaketi
Kant, insanın dış dünyayı (şeyin kendisini, yani numeni) asla bilemeyeceğini ileri sürmüş; sadece zihin içindeki yansımaları, yani fenomenleri bilebileceğimizi iddia etmiştir.
Bu ayrım, bilim ve bilgi felsefesinde büyük bir kırılma noktasıdır.
Çünkü bu görüşe göre dış dünya gerçek olsa bile onun ne olduğunu asla bilemeyiz.
Yani bilimsel bilgi, sadece gölgelerle uğraşır.
Ama bu yaklaşım, hem bilimsel pratiğe hem de insan fıtratına terstir.
🔁 2. Gerçekte Ne Olur?
Aslında:
Fenomen = Algımızda oluşan görüntü
Numen = Dış dünyada gerçekten var olan şey
Kant, dış dünyayı “fenomen” sanarak yanılmıştır.
Gerçekte:
Fenomen içeridedir, numen dışarıdadır.
Bilim, dış dünyaya dokunduğu anda numenle muhatap olur.
🔬 3. Bilim Neyi İnceler?
Bilim, dış dünyadaki gerçek varlıkları ve onların düzenini inceler:
Su akarsa: Gerçek bir akıştır.
Işık varsa: Gerçek bir enerji aktarımı vardır.
Atom varsa: Gerçek bir yapıdan bahsedilir.
📌 Bu gözlemler birer fenomen değil, numenin doğrudan kendisidir.
Çünkü bilim:
Varsayımlarla değil, gerçeklikle meşguldür.
“Dış dünya vardır” kabulü olmadan çalışamaz.
🔗 4. Nedensellik: Metafiziğe Açılan Kapı
Her bilimsel yasa, nedensellik ilkesine dayanır:
“A varsa B olur. B olduysa bir nedeni vardır.”
Ama nedensellik:
Gözlenemez, ölçülemez.
Sadece akılla kabul edilir.
Yani metafizik bir ilkedir.
❗ Bilim gözlemle başlar ama nedensellikle ilerler.
Bu da onu zorunlu olarak metafiziğe, yani Allah’a götürür.
✨ 5. Bilim Allah’a Götürür
Eğer:
Dış dünyada düzenli bir yapı varsa,
Bu yapının yasaları varsa,
Bu yasalar değişmiyorsa...
O hâlde:
Bu düzen, bu yasa ve bu nedensellik irade, kudret ve ilim sahibi bir varlıkla açıklanmak zorundadır.
Ve bu varlık:
El-Mukaddir, El-Alîm, El-Hâkim olan Allah’tır.
🌌 6. Fen Bilimleri, Allah’ın Kevnî Ayetlerini Okur
Bakara 164 ve Âl-i İmrân 190 ayetleri, bize şunu öğretir:
Gökler, yer, gece, gündüz, rüzgâr, deniz, canlılar, bulutlar…
Bunların tümü kevni ayetlerdir.
Yani Allah’ın yaratma fiilleridir, ayet statüsündedir.
📌 Kur’an’daki sözlü ayetler kadar, bu fiilî ayetler de marifete götürür.
🖋️ Elmalılı Hamdi Yazır’ın Tespiti
Kur’ân’ın âyetlerine “âyet” denmesi de bu mânâ ile ilgilidir.
Demek ki Allah Teâlâ'nın iki çeşit âyeti vardır:
2- İndirdiği kitaptaki sözlü (kelamî) âyetler.
Bunların ikisi de Allah’ın zatına, sıfatlarına, hüküm ve iradelerine delalet ettiklerinden dolayı “âyet” ismini almışlardır.
Biri, diğerinin açıklaması ve tefsiridir.
“bakâbillah”a ulaşmaktır.
— Elmalılı Hamdi Yazır, Bakara 164. Ayet Tefsiri
🧮 7. Bilim, Ayet Okumaktır (Tabloyla)
Bilim Dalı | Kevnî Ayeti | Ayetteki İlahi Sıfat |
---|---|---|
Astronomi | Göklerin yaratılışı | El-Bedî‘, El-Hâlik |
Fizik | Yasaların düzeni | El-Kuddûs, El-Mukaddir |
Biyoloji | Canlıların çoğaltılması | El-Musavvir, El-Muhyî |
Kimya | Maddenin dönüşümü | El-Bârî, El-Fettâh |
Matematik | Sayısal sistemler | El-Mîzan, El-Alîm |
🔚 SONUÇ
Bilim fenomeni değil numeni inceler.
İncelediği her şeyde düzen, denge, yasa ve ölçü görür.
Bu ise nedensellik ilkesine, oradan da doğrudan metafiziğe yani Allah’a götürür.
Kur’an bunu çok önceden haber vermiştir:
“Onlar göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler ve şöyle derler:
Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın...”
— Âl-i İmrân 191
📢 Son Cümle (Slogan):
Bu mu sizin aydınlanmanız?
Sözde aydınlandık diye,
özde şeytana kul olup zifiri karanlığa mı mahkûm oldunuz?
Yorumlar
Yorum Gönder