Ana içeriğe atla

Her An Devam: Temelden Binaya İlâhî Kudret

 


Her An Devam: Temelden Binaya İlâhî Kudret




“Senin kafan karışır ama Allah’ın hesabı şaşmaz.”





Kâinatı bir bina gibi düşün.

Temeli var, duvarları var, katları var, çatısı var.

Ama bu bina öyle bir bina ki, bir kere yapılıp da bırakılmış değil.

Her an hem temeli yeniden atılıyor, hem de üst katları yeniden kuruluyor.


🌌 Temelde: Kuantum dalgaları, zerreler, enerjiler…

🪐 Binada: Gezegenler, yıldızlar, galaksiler…

🔁 Ve hepsi bir arada, hiçbir çarpışma, hiçbir karışıklık olmadan işliyor.


İşte bu, Allah’ın el-Hayy ve el-Kayyûm isimlerinin eşsiz bir tecellisidir.





🔹 1. Temelde Devam: “Ol” Emri Hâlâ İşliyor



Kuantum fiziği bize şunu söylüyor:

Maddenin özü, sabit değil.

Elektron bir yerdedir ama aynı anda başka yerde de olabilir.

Proton ve nötronlar birbirine sürekli parçacık alışverişi yaparak tutunur.

Hiçbir şey “olmuş” değildir; her şey “oluyor” halindedir.


❝Her an bir yaratma halindedir.❞ (Rahman, 29)


Bu ayet, kainatın bir defa yaratılıp bırakılmadığını;

bilakis sürekli bir yaratılışın içinde olduğumuzu bildirir.


Yani biz varlığı “olmuş” sanırız;

Allah ise onu her an “ol” emriyle diri tutar.





🔹 2. Binada Devam: Göklerin ve Yerin Ayakta Tutuluşu



Güneş Sistemi’ne bak:

Her gezegen hem kendi etrafında, hem de Güneş etrafında döner.

Ve hiçbiri çarpışmaz, şaşmaz, tökezlemez.


Galaksiler milyarlarca yıldır döner.

Ve tüm bu dönüşler belli bir ölçüyle olur.


❝Güneş ve Ay bir hesaba göre hareket eder.❞ (Rahman, 5)

❝Her biri bir yörüngede yüzmektedir.❞ (Yasin, 40)


Bu düzene sadece “kanunlar” işliyor sanan modern akıl,

Allah’ın her an süren idaresini görmezden gelir.


Ama bu devamlılık, sadece bir defalık “yaratılış”la açıklanamaz.

Sistemi kurmak bir iştir, ayakta tutmak ise başka bir iştir.


❝Allah, gökleri ve yeri yok olmaktan alıkoyar. Eğer onlar yok olsalar, O’ndan başka onları tutacak kimse olmaz.❞ (Fatır, 41)





🔹 3. İnsan Kafası Karışır, Ama Allah’ın Kudreti Karışmaz



Sen anlamakta zorlanırsın.

Mikro âleme bakarsın: belirsizlik.

Makro âleme bakarsın: sonsuzluk.


Kuantumda bir şey hem var hem yok;

kozmosta bir şey hem sabit hem dönüyor.


Kafa karışır.

Ama Allah’ın kudreti karışmaz.


❝O’nun ilmi olmadan bir yaprak bile düşmez.❞ (En’âm, 59)


Biz sınırlıyız. O sınırsız.

Biz anlamakta aciziz. O bilmekte mutlak.

Biz düzen ararız. O düzenin bizzat kendisidir.





🔹 4. El-Hayy ve El-Kayyûm: Yaşatan ve Ayakta Tutan



  • el-Hayy: Kendi zatıyla diri olan; her hayatın kaynağı.
  • el-Kayyûm: Başkasının varlığını her an ayakta tutan; destek gereksinmeyen destekçi.



Allah hem vardır, hem de varlığı başkasına bağlı olmayan tek varlıktır.

O yüzden O’na “Kayyûm” denir:

“Her şey O’nunla kaimdir, O ise hiçbir şeyle kaim değildir.”


Maddenin, enerjinin, düzenin, nefesin, kalbin, gözün…

Hepsi O’nunla çalışır. O dilerse var, O dilerse yok.





🔚 Netice: Bina Duruyorsa, Temel Yaşıyordur



🧱 Temelde: Zerreler yaratılıyor.

🏛️ Binada: Gezegenler dönüyor.

🔁 Ve hepsi Allah’ın tek bir emriyle devam ediyor: “Kun – Ol!”


Bu yüzden sen şunu unutma:


❝Her an ayakta tutulan bir alemde yaşıyorsun.

Bu düzenin sahibi, her şeyi her an kontrolünde tutan Kayyûm’dur.

O’nun kudreti şaşmaz, iradesi durmaz, ilmi unutmaz.❞





📜 Son Söz



🔦 “Bu iş hem temelde hem binada sürekli devam ediyor.”

Bu cümle, Allah’ın el-Hayy ve el-Kayyûm isimlerinin

hem kuantumda, hem kozmosta, hem sende tecelli ettiğini gösteriyor.


Bir zerreye kudreti yetenin, galaksiye yetmemesi mümkün müdür?

Bir kalbi atan O ise, güneşi döndüren de yine O’dur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...