Ana içeriğe atla

Allah’ı Zikretmek: Özü, Kapsamı, Mefhumu Muhalifi ve Uygulamaları


---

### Allah’ı Zikretmek: Özü, Kapsamı, Mefhumu Muhalifi ve Uygulamaları

**Zikretmek**, İslam’da Allah’ı anmak, hatırlamak ve O’nu unutmamak anlamına gelir. Bu, insanın Allah ile bağını canlı tutan, fıtratındaki kulluk bilincini güçlendiren ve ruhlar âlemindeki **"Elestu birabbiküm"** (Araf, 7/172) ahdini hatırlatan temel bir ibadettir. Zikir, dil, kalp, zihin ve fiillerle Allah’ı anmayı kapsar; aynı zamanda Allah’ın insana yüklediği **emaneti** (Ahzab, 33/72) taşımanın bir yoludur. **Bakara 2/27** ise Allah’ın ahdini bozmanın ve unutmanın sonuçlarını vurgulayarak zikrin mefhumu muhalifine güçlü bir perspektif sunar.

---

### 1. **Zikrin Özü**
Zikretmek, Allah’ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, nimetlerini ve ruhlar âlemindeki ahdini hatırlamaktır. Bu, insanın fıtratına işlenen kulluk bilincini (Araf, 7/172) ve Allah’ın emanetini (Ahzab, 33/72) taşıma sorumluluğunu canlı tutar. Kur’an, zikri kurtuluş yolu olarak tanımlar: **“Allah’ı çokça zikredin ki kurtuluşa eresiniz”** (Cuma, 62/10).

Zikrin özü:
- **Allah’a bağlılık**: Allah’ın rabliğini ve insanın kulluğunu hatırlamak.
- **Fıtratı uyandırmak**: Ruhlar âlemindeki **“Evet, sen bizim Rabbimizsin”** (Araf, 7/172) ahdini hatırda tutmak.
- **Emaneti taşımak**: Allah’ın insana yüklediği sorumluluğu (akıl, irade, kulluk) yerine getirmek (Ahzab, 33/72).

---

### 2. **Zikrin Kapsamı (360 Derece)**
Zikir, hayatın her alanını kapsayan çok boyutlu bir ibadettir:

1. **Dil ile Zikir**:
   - Allah’ın isimlerini (Esma-ül Hüsna) anmak: “Subhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu Ekber”.
   - Kur’an okumak ve ayetleri tilavet etmek.
   - Dua ve salavat: Allah’a yalvarmak, Peygamber’e (s.a.v.) salavat getirmek.
   - Besmele, hamd ve günlük dualar (ör. eve girerken, yemek yerken).

2. **Kalp ile Zikir**:
   - Allah’ın varlığını, kudretini ve nimetlerini gönülden hissetmek.
   - Huzur ve ihsan bilinci: Her an Allah’ın huzurunda olduğunu bilmek.
   - Niyet ve ihlas: Eylemleri Allah rızası için yapmak.

3. **Fiillerle Zikir**:
   - İbadetler: Namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler zikirdir. **“Beni anmak için namaz kıl”** (Taha, 20/14).
   - Güzel ahlak: Adalet, merhamet, doğruluk gibi erdemlerle Allah’ı anmak.
   - Günlük hayat: Her işte Allah’ı hatırlamak (ör. işe başlarken besmele).

4. **Zihinsel ve Manevi Zikir**:
   - Tefekkür: Kâinatı, doğayı ve Allah’ın yaratışını düşünmek.
   - Murakabe: Allah’ın her an seni gördüğünü bilerek yaşamak.
   - Şükür ve sabır: Nimetlere şükretmek, zorluklarda Allah’ı hatırlamak.

5. **Toplumsal Zikir**:
   - Allah’ın dinini anlatmak, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak.
   - Cemaatle zikir: İlahi, Kur’an tilaveti, toplu dualar.
   - Topluma fayda sağlamak: Allah rızası için yardım etmek, adaletle davranmak.

6. **Sürekli Zikir**:
   - Zikir, belirli zamanlarla sınırlı değildir: **“Ayakta, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar”** (Âl-i İmrân, 3/191).
   - Hayatın her anında Allah’ı hatırlamak, O’nun rızasını gözetmektir.

7. **Tasavvufi Zikir**:
   - Kalbi Allah’a bağlamak, nefsi arındırmak.
   - Hafi (sessiz) veya cehri (sesli) zikirle Allah’ın isimlerini tekrar etmek.

---

### 3. **Mefhumu Muhalifi: Allah’ı Unutmak ve Ahdi Bozmak**
Mefhumu muhalif, bir hükmün zıddından ters bir hüküm çıkarmaktır. Zikretmek Allah’ı anmak, hatırlamak ve unutmamaksa, mefhumu muhalifi Allah’ı unutmak, gaflete düşmek ve ahde sadık kalmamaktır. Kur’an, bu durumu birkaç ayette ağır bir şekilde kınar:

- **Haşr 59/19**: **“Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar, yoldan çıkmış (fâsık) kimselerdir.”**  
  Allah’ı unutmak, insanın kendi özünü (fıtratını) ve ruhlar âlemindeki ahdini unutmasıdır. Bu, manevi bir kayıp ve yoldan çıkma (fısk) halidir.

- **Bakara 2/27**: **“Onlar ki, Allah’ın ahdini pekiştirdikten sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyleri keserler ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte onlar, ziyana uğrayanlardır.”**  
  - **Ayetin bağlamı**: Bu ayet, Allah’ın ahdini (sözünü) bozanları ve bunun sonucunda yeryüzünde bozgunculuk (fesat) çıkaranları eleştirir. Ahdi bozmak, Allah’ın emirlerine uymamak, kulluk sorumluluğunu terk etmek ve fıtrattan uzaklaşmaktır.
  - **Zikirle bağlantısı**: Zikretmek, Allah’ın ahdini (Araf, 7/172’deki “Elestu birabbiküm” sözünü) hatırlamak ve ona sadık kalmaktır. Mefhumu muhalif olarak, Allah’ı unutmak, bu ahdi bozmak anlamına gelir. Bakara 2/27, bu unutmanın sonuçlarını vurgular:
    - **Ahdi bozmak**: Allah’ı zikretmemek, O’nun rabliğini ve kulluk sorumluluğunu unutmak, ahde ihanet etmektir.
    - **Birleştirilmesi emredileni kesmek**: Allah’ın birleştirmeyi emrettiği bağlar (ör. akrabalık, toplumsal dayanışma, kulluk bağı) zikirle korunur. Allah’ı unutmak, bu bağları koparır.
    - **Fesat çıkarmak**: Allah’ı unutmak, ahlaki ve toplumsal bozulmaya yol açar; çünkü zikir, insanı güzel ahlaka ve iyiliğe yöneltir.
    - **Ziyana uğramak**: Allah’ı unutmanın nihai sonucu, manevi ve dünyevi kayıptır.

- **Mefhumu muhalifin sonuçları**:
  - **Farz zikirlerin terki**: Namaz gibi farz ibadetleri terk etmek günah sayılır.
  - **Gaflet**: Allah’ı tamamen unutmak, münafıkların ve kâfirlerin özelliği olarak anılır (Nisa, 4/142; Tevbe, 9/67).
  - **Fıtrattan uzaklaşma**: Haşr 59/19’da belirtildiği gibi, Allah’ı unutmak, insanın kendi özünü ve fıtratını unutmasıdır.
  - **Ahde ihanet ve fesat**: Bakara 2/27’ye göre, Allah’ı unutmak, ahdi bozmak, toplumsal ve manevi bağları koparmak ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktır.
  - **Emanete ihanet**: Ahzab 33/72’deki emaneti taşımamak, Allah’ı unutmanın bir sonucu olarak “zalim ve cahil” sıfatlarına düşmeye yol açar.

---

### 4. **Zikrin Uygulamaları**
Zikir, hayatın her alanında pratik bir ibadettir ve Allah’ın ahdini (Araf, 7/172) hatırlatarak emaneti (Ahzab, 33/72) taşımayı sağlar. Bakara 2/27’deki ahdi bozmama uyarısı, zikrin pratikte nasıl uygulanması gerektiğini pekiştirir:

1. **İbadetlerle Zikir**:
   - **Namaz**: Her rekât, Allah’ın ahdini hatırlatır ve zikirdir. **“Beni anmak için namaz kıl”** (Taha, 20/14).
   - **Kur’an tilaveti**: Allah’ın kelamını okumak ve anlamını düşünmek, ahde sadakati güçlendirir.
   - **Dua ve salavat**: Allah’a yalvarmak ve Peygamber’e (s.a.v.) salavat getirmek, ahdi canlı tutar.

2. **Günlük Hayatta Zikir**:
   - **Besmele**: Her işe “Bismillah” ile başlamak, Allah’ı hatırlamak ve ahde bağlılıktır.
   - **Şükür ve hamd**: Nimetlere “Elhamdülillah” demek, Allah’ın nimetlerini unutmamaktır.
   - **Zorluklarda sabır**: “Hasbünallahu ve ni’mel vekil” gibi dualarla Allah’ı anmak, ahdi bozmamaktır.

3. **Tefekkür ve Murakabe**:
   - Kâinatı ve Allah’ın yaratışını tefekkür etmek, fıtrattaki ahdi hatırlatır.
   - Her an Allah’ın huzurunda olduğunu bilmek (ihsan), ahde sadakati güçlendirir.

4. **Ahlak ve Davranışlarla Zikir**:
   - Dürüstlük, merhamet, adalet gibi erdemler, Allah’ın ahdini yaşamaktır (Bakara 2/27’deki “birleştirilmesi emredileni kesmeme” emri).
   - İnsanlara yardım ederken Allah rızasını gözetmek, zikirle ahdi korumaktır.

5. **Toplumsal Zikir**:
   - Allah’ın dinini anlatmak, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak (Bakara 2/27’deki fesattan kaçınma).
   - Cemaatle Kur’an okumak, ilahi söylemek veya zikir halkalarına katılmak, toplumsal bağları güçlendirir.

6. **Tasavvufi Uygulamalar**:
   - Allah’ın isimlerini (ör. “La ilahe illallah” veya “Allah”) tekrar etmek, kalbi ahde bağlar.
   - Hafi veya cehri zikirle nefsi arındırmak, Allah’ı unutmaktan korur.

---

### 5. **Araf 7/172, Ahzab 33/72 ve Bakara 2/27 ile Bağlantısı**
Zikrin özü, bu üç ayetle doğrudan bağlantılıdır:
- **Araf 7/172 (Elestu Birabbiküm)**: Ruhlar âleminde Allah’ın insanlarla yaptığı ahit, fıtrata işlenen kulluk bilincidir. Zikretmek, bu ahdi hatırlamak ve fıtratı uyandırmaktır. Unutmak, ahde ihanet ve fıtrattan uzaklaşmadır.
- **Ahzab 33/72 (Emanet)**: İnsanın Allah’ın emanetini (kulluk, akıl, irade) taşıması, bu ahdin dünyada yaşanmasıdır. Zikretmek, emaneti doğru taşımayı sağlar; unutmak, emanete ihanet ve “zalim, cahil” sıfatlarına düşmektir.
- **Bakara 2/27 (Ahdi Bozmak)**: Allah’ın ahdini bozmak, zikretmemenin (Allah’ı unutmanın) bir sonucudur. Ahdi bozmak, Allah’ın emirlerine uymamak, toplumsal ve manevi bağları koparmak ve yeryüzünde fesat çıkarmaktır. Zikretmek, bu ahdi korumak, bağları güçlendirmek ve fesattan kaçınmaktır.

**Birleşik Mesaj**: Zikir, Araf’taki ahdi hatırlatarak fıtratı uyandırır, Ahzab’taki emaneti taşımayı sağlar ve Bakara’daki ahdi bozmaktan korur. Allah’ı unutmak ise ahde ihanet, emaneti kötüye kullanma ve fesat çıkarma ile sonuçlanır.

---

### 6. **Özet**
- **Zikrin Özü**: Allah’ı anmak, O’nun rabliğini, nimetlerini ve ruhlar âlemindeki ahdini hatırlamak; fıtratı uyandırmak ve emaneti taşımaktır.
- **Kapsamı**: Dil, kalp, fiiller, zihin ve toplumsal hayatla Allah’ı anmayı içerir. Namaz, dua, tefekkür, güzel ahlak ve toplumsal iyiliklerle zikir, hayatın her alanını kapsar.
- **Mefhumu Muhalifi**: Allah’ı unutmak, gaflete düşmek, fıtrattan uzaklaşmak, ahdi bozmak (Bakara 2/27), emanete ihanet etmek (Ahzab, 33/72) ve kendi özünü unutmaktır (Haşr, 59/19). Bu, manevi kayıp, fısk ve fesatla sonuçlanır.
- **Uygulamaları**: Namaz, Kur’an, dua, tefekkür, güzel ahlak ve toplumsal iyiliklerle zikir, ahdi ve emaneti korur; fesattan kaçındırır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakara Suresi 255(Ayet-el Kürsi), 256,257,258. Ayetlerin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Bakara, 2/255. Ayet  اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ   Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.  Kur'...

Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: 1-Elif. Lâm. Mîm. 2-O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. 3-Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. 4-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. 5-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara, 2/1. Ayet  الٓمٓ ۚ  Elif. Lâm. Mîm.  Bakara, 2/2. Ayet  ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ  O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.  Bakara, 2/3. Ayet  اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ  Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.  Bakara, 2/4. Ayet  وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ  Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.  Bakara, 2/5. Ayet  اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ  İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Bakara Suresi 1-5 ayetlerinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri: ...

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri:

Bakara Suresi 21-25. Ayetler Elmalı Hamdi Yazır Meali ve Tefsiri: Meâl-i Şerifi 21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız. 22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın. 23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz. 24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının. 25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olma...

Rad Suresi 2-5. Ayetlerin Meali ve Elmalılı Tefsiri : 2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır. 3. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. 5. (Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanla

Rad Suresi 2-5 Ayetler Elmalılı Tefsiri: اَللّٰهُ الَّذ۪ى Allah O'dur ki, رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ gökleri direksiz, dayaksız yüceltti. Ne yapmak ve yükseltmek için iskeleye, ne de manivelaya, ne de dayamak için direk dikmeye muhtaç olmadan sırf kudretiyle yaptı, yükseltti, kaldırdı ve orada tuttu, düşmesini önledi. تَرَوْنَهَا Onları görüyorsunuz. Yani üzerinizde olan gökleri görüp duruyorsunuz: O büyük gök cisimleri öylece direksiz olarak duruyorlar, orada dönüp durduklarını da siz görüyorsunuz. İşte Allah, onlara böyle direksiz ve dayaksız olarak kendi yörüngelerinde ve o kadar yükseklerde hareket kabiliyeti verip, size de gösteren kadiri mutlaktır. Bu manada تَرَوْنَهَا daki zamir "direksiz göklere" racidir. Ve cümle bir yan cümleciktir. Bazı tefsir alimleri bunun عَمَد "amed"e (Amed, amudun veya imadın çoğuludur ve direkler anlamına gelir.) raci ve onun sıfatı olması ihtimalini de dikkate almışlardır ki, o ...

Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında elbette tam akıl sahipleri için açıkça deliller vardır. ﴾Ali İmran 190﴿

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ لَءَايَٰتٍ لِّأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ihtilâfında e...