Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Âl-i imrân, 3/33-34. Ayet اِنَّ اللّٰهَ اصْطَفٰٓى اٰدَمَ وَنُوحاً وَاٰلَ اِبْرٰه۪يمَ وَاٰلَ عِمْرٰنَ عَلَى الْعَالَم۪ينَۙ ذُرِّيَّةً بَعْضُهَا مِنْ بَعْضٍۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌۚ Allah birbirinden gelme bir nesil olarak Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı. Allah işiten ve bilendir. || Ali İmran Suresi 33-34. Ayetlerin Elmalılı tefsiri:

Ali İmran Suresi 33. Ayet Meali: Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu alemler üzerine seçkin kıldı. Ali İmran Suresi 34. Ayet  Meali:  Bunlar birbirlerinden gelme bir nesildir. Allah her şeyi işitendir, bilendir. Ali İmran Suresi 33-34. Ayetlerin Elmalılı tefsiri: Burada içinde yaşadığımız asrı en çok uğraştıran pek önemli bir ilmi kanun ile peygamberlik meselesinin niteliği gösterilivermiştir. Şimdi Peygamberlik nedir? Peygamberlerin diğer insanlardan ne farkı vardır? Ne için Allah, herkese bizzat emrini tebliğ etmesin, kelamını ve emirlerini anlatmasın da ayrıca peygamber göndersin? Bunlara ne lüzum var mı diyeceksiniz?  Bunu anlamak için varlıkta ve özellikle canlı varlıklar dünyasında, hele hele akıl sahibi olan canlılar dünyasında Allah'ın rablık sıfatının gereği olarak bir tekamül (gelişme) ve ıstıfa (seleksiyon) kanunu vardır ki, bu kanun O'nun Rablığının tanıklarından, ilim ve kudretinin, sonsuz rahmet ve inayetinin kanıtların...

Rahman Suresi 7-13. Ayetler Meali ve Elmalılı Hamdi Yazır Efendi tefsiri

Rahmân, 55/7. Ayet  وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ  Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.  Rahmân, 55/8. Ayet  اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ  Sakın dengeyi bozmayın.  Rahmân, 55/9. Ayet  وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ  Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın.  Rahmân, 55/10. Ayet  وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ  Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.  Rahmân, 55/11. Ayet  ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ  Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır.  Rahmân, 55/12. Ayet  وَالْحَبُّ ذُوالْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ  Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.  Rahmân, 55/13. Ayet  فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ  O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?  Kur'an-ı Kerim T.Diyanet Vakfı Mealinden T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Rahma n   Suresi 7-13. Ayetler Elmalılı Hamdi Yazır Efendi tefsiri Hüsban, "ha"nın ötresiyle hisab manasına ve hisabın çoğulu hi-s...

Bakara Suresi 164. Ayeti kerimesinin Elmalılı Hamdi Yazır Tefsirinden

إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.   ﴾Bakara 164﴿   Bakara Suresi 164. Ayeti  kerimesinin  Elmalılı Hamdi Yazır Tefsirinden 164- Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar ş...

Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde akleden bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır.

Bakara, 2/164. Ayet اِنَّ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّت۪ي تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنْفَعُ النَّاسَ وَمَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ السَّمَٓاءِ مِنْ مَٓاءٍ فَاَحْيَا بِهِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ ف۪يهَا مِنْ كُلِّ دَٓابَّةٍۖ وَتَصْر۪يفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخَّرِ بَيْنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır. Kur'an-ı Kerim T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı

Rahman Suresi 1-6. Ayetler Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

اَلرَّحْمٰنُ Rahman, Fatiha Suresi'nde besmele tefsir edilirken bu yüce isim hakkındaki açıklamalar geçti. Yani rahmet ve sonsuz ihsanı kaynaşıp duran ve ondan dolayı bir ismi de Rahman olan Allah Teala. اَلرَّحْمٰنُ İrab yönünden mübteda, kendinden sonra gelen de haberi görünür. Lakin müstakil bir ayet olduğuna bakarak takdir edilen bir mübtedanın haberi olarak şöyle bir cümle ortaya çıkar. "Allah, Rahmandır" yahut هُوَ الرَّحْمٰنُ "O muktedir Melik, Rahmandır." Rahmetiyle O Rahman, عَلَّمَ الْقُرْاٰنَ Kur'an'ı öğretti. İlimden, öğretmek manasını ifade eden "ta'lim" fiili, iki mef'ul alacağı için bu anlamda burada birinci mef'ul hazfedilmiş, böylece maksat, şuna veya buna öğretmek değil, bizzat öğretimin kendisinin ifade edildiği anlatılmıştır. Böylece bu kelime, gerek Cibril'e, gerek Peygamber'e, gerek ümmete olan öğretimin kısımlarından hepsini içine almaktadır. Bazıları da demişlerdir ki, burada «عَلَّمَ» alamet manasına...

Rahman Suresi 1-10. Ayetler ve Meali Alileri

Rahmân, 55/1-4. Ayet  اَلرَّحْمٰنُۙ عَلَّمَ الْقُرْاٰنَۜ خَلَقَ الْاِنْسَانَۙ عَلَّمَهُ الْبَيَانَ   Rahmân Kur'an'ı öğretti. İnsanı yarattı. Ona açıklamayı öğretti.  Rahmân, 55/5. Ayet  اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ   Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir.  Rahmân, 55/6. Ayet  وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ   Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.  Rahmân, 55/7. Ayet  وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ   Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.  Rahmân, 55/8. Ayet  اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ   Sakın dengeyi bozmayın.  Rahmân, 55/9. Ayet  وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ   Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın.  Rahmân, 55/10. Ayet  وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ   Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.  Kur'an-ı Kerim  T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı